tasarruf oranı
Noun, Economics
zemin Poisson oranı
Noun, Construction
azami/asgari kapasite oranı, maksimum/minimum kapasite oranı
Noun, Machines
stok hariç cari borçların cari mal varlığına oranı
nakit + alacaklar-pazarlanabilir değerler = cari borçlar
fiili kapasite kullanımının normal kapasiteye oranı
işleklik oranı
Information Technology
açıklık oranı: mercek çapının odak uzaklığına oranı.
görüntü oranı: resmin genişliğinin yüksekliğine oranı.
Television
(a)
fineness ratio, slenderness ratio dd: bir roket veya füzenin ortalama çapının uzunluğuna
oranı, (b) roket motoru yanma hücresinin uzunluğunun çapına oranı.
genişlik-yükseklik oranı
Noun, Software
çerçeve oranı
Noun, Cinema
ortalama sermaye-hasıla oranı
ödünç alma başlangıç katsayısı
fiilen üretim miktarının üretim kapasitesine oranı
tahvilat vesair uzun vadeli borçlar
sermaye üstesi ve sermaye hisselerinden elde edilen prim gibi kalemlerin toplam aktifleştirme oranı
bir bankanın toplam nakit rezervlerinin
cari ve vadeli hesaplarındaki toplam mevduata oranı
sıkıştırma oranı
Noun, Transport
bir şirketin temettülerinin kârına oranı
kaçırılan müşteriler yüzdesi
Noun
çevrimsel gerilim oranı
Noun, Construction
sönümleme oranı
Noun, Construction
bir ülkenin ihracat kazançlarının yüzdesi olarak dış borçlara yapılan ödemeler
net değere bölünen borçların tümü
borç/özkaynak oranı
Noun, Accounting
diferansiyel oranı
Noun, Transport
belli bir oran içinde dağıtmak
Verb
sapma oranı
Noun, Competition Law
temettü ödeme oranı (hissedarlara nakit olarak ödenmiş kazançların yüzdesi
Noun
(US) borsada temettü fiyat oranı
borsada temettü fiyat oranı
(aktifin) özsermayeye oranı
finansal kaldıraç oranı
Noun, Accounting
vites oranı
Noun, Transport
dişli oranı
Noun, Transport
ödünç alınan sermayenin iş sahibinin kendi yatırımına oranı
eşçarpan, eşçarpanlı dizinin ardışık iki teriminin oranı.
donanımı kullanabilme oranı
düşük istihdam verimi oranlı sanayi
faiz karşılama oranı
Noun, Accounting
iç tahvil oranı
Noun, Transport
işçilik maliyeti oranı
Noun
pasif toplamının öz sermayeye oranı
pasif toplamının özsermayeye oranı
likidite oranı
Noun, Accounting
likidite rasyosu
Noun, Accounting
kayıp oranı, sigorta priminin sigorta kapsamına oranı.
cari aktifler ve pasifler gibi birinin etkinliğini ölçmede yöneticilere yardımcı olan ilişkilerden elde edilen çeşitli oranlar
bir işletmede her bin çalışan kişiye düşen yönetici sayısı
satışlar ve sabit giderler
marjinal sermaye-hasıla katsayısı
marjinal sermaye-hâsıla katsayısı
çift metal sistemindeki para birimlerinde iki standart metalin değerleri arasındaki oran
işletme kârının işletmenin net satışlarına oranı
toplam işletme giderlerinin toplam gelirlere bölünmesi
satış operasyonunun belirli bir dönemi içinde alınan sipariş sayısı ve sipariş almak için edilen telefon sayısı arasındaki oran
fiyat/kazanç oranı
Noun, Accounting
tercihli hisse senetleri oranı
tercihli hisse senetlerinin belirtilmiş ya da nominal değeri
bölü tahvillerin toplam değeri
tercihli hisse senetleri
Noun
bir hisse senedinin cari piyasa fiyatının firmanın vergiden sonra hisse başına düşen net gelirlerine bölünmesiyle elde edilen oran
fiyat/kazanç oranı
Noun, Accounting
fiyat-kâr oranı: bir hisse senedinin piyasa değerinin getirdiği kâra oranı.
Noun
fiyat-net maddi varlıklar oranı (şirket hisse senedinin cari piyasa fiyatının şirketin net maddi varlıklar tutarına bölünmesi
fiyat net maddi varlıklar oranı
fiyat/kazanç oranı
Noun, Accounting
net varlık oranı üzerinden kâr
vergilerden sonra net kârın net varlığa bölünmesi
kâr paylaşımı oranı
Noun, Management
pazarlanabilir menkul değerler
Noun
alacaklar gibi likiditesi yüksek varlıkların kısa vadeli borçlara oranı
mevcut borçlar ile mevcut likit değerler arasındaki oran
bir firmanın toplam yatırımını temsil eden kârlılık oranı (net kârın toplam varlıklara bölünmesi
herhangi bir girişimden elde edilecek olan çıkarlar ve alınacak riskler arasındaki ilişki
tahvil oranı
Noun, Transport
değişken masrafların satışlara bölünmesi ile bulunan oran
belirli dönem içinde para çekişlerinin brüt tasarrufların yüzdesi olarak ifadesi
Noun
arz ve talep arasındaki oranı
(Lat) (hukuk) bir yargının ana bölümü
bir davada belirli bir yönde karar vermenin sebepleri
Noun
kararın gerekçesi
Noun, Law
hükmün gerekçesi
Noun, Law
aktiflerin toplam pasife oranı
borçluluğun net sermayeye oranı
borçluluğun net sermayeye oranı
satışların alacaklara oranı
ücret ve maaşların milli hasılaya oranı
işletme masraflarının oranı
yazılı olarak verilen karar
ortalama amortisman oranı
sermaye yeterlilik rasyosu
Noun, Banking
sermaye yeterlilik oranı
Noun, Banking
belirli bir meblağın bir bölümünün türlü menkul değer ve hisselere yatırılacak öteki bölümünün de nakit
sağlayacak iki fona ayrılması
kat alanı katsayısı (KAKS)
Noun, Construction
… ile doğru orantılı.
Efficiency increases in direct ratio to incentive: Verim, hevesle orantılı olarak artar.
bankaların kanuni ihtiyatlar olarak ayırmak zorunda oldukları müşteri mevduatlarının belirli bir yüzdesi
Noun