recourse

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law rücu
  2. Noun başvurma, müracaat.
    We have no option other than to have recourse to arms: silaha sarılmaktan
    (başvurmaktan) başka çaremiz yoktur.
  3. Noun danışma, müracaat edilecek kimse/yer.
    I can't tell which direction without recourse to a map:
    Haritaya bakmadan (müracaat etmeden) hangi yönde olduğunu söyleyemem.
  4. Noun yardım (dileme), çare (arama).
    Industrial development is the only recourse we have: Tek çaremiz sınaî kalkınmadır.
  5. Noun (bkz: admission ), (bkz: entrance )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be liable to recourse
dava edilebilir olmak Verb
endorsement without recourse
yükümlülük taşımayan ciro
forfeit the right of recourse
rücu hakkından mahrum etmek Verb
indorsement without recourse
sorumluluk almadan yapılan ciro
liability to recourse
rücu edilebilir
liable to recourse
tazminat için rücu edilebilir
liable to recourse
dava edilebilir
limited recourse
sınırlı rücu
no recourse
sorumluluk kabul edilmez
no recourse
ademi mesuliyet
party liable to recourse
rücu edilebilecek borçlu
preserve recourse
rücu hakkını saklı tutmak Verb
preserve recourse
tazminat talebini saklı tutmak Verb
reserve right of recourse
kanuni müracaat hakkını mahfuz tutmak Verb
reserve the right of recourse
rüçhan hak kını saklı tutmak Verb
reserve the right of recourse
mahkemeye başvurma hakkını saklı tutmak Verb
reserve the right of recourse
rüçhan hakkını saklı tutmak Verb
reserve the right of recourse
rücu hakkını muhafaza etmek Verb
right of recourse
kefilden parayı alabilme hakkı.
seek recourse
rücu hakkına başvurmak Verb
with full recourse
tam rücu hakkı saklı olarak
with partial recourse
kısmi rücu hakkı saklı olarak
with recourse
rücu hakkı saklı olarak
with recourse
başvurarak
without recourse
başka taahhüt altına girmeden (çek vb. imzasını onaylarken başka sorumluluk kabul edilmiyaceğini belirten deyim).
recourse agreement
satın alıcı gerekli olan ödemeleri yapmadığında satıcının malları geri almasına imkân veren anlaşma
recourse agreement
rücu anlaşması
recourse agreement
taksitle yapılan satışlarda
recourse basis
rücu etme esası
recourse project
rücu projesi
recourse to a credit
kredi talebi
recourse to a prior party
önceki bir tarafa (şahsa) rücu
recourse to a prior party
önceki bir şahsa rücu
recourse to a prior party
önceki bir tarafa rücu
recourse to public money
kamu parasından yardım dileme
recourse to the capital market
sermaye piyasasına başvurma
recourse to the endorser
cirantaya rücu
have recourse against sb
birinden tazminat talep etmek Verb
have recourse against sb
birine dava açmak Verb
have recourse on a book
kitaba başvurmak Verb
have recourse to
başvurmak, müracaat etmek, danışmak, yardım dilemek.
have recourse to a book
bir kitaba başvurmak Verb
have recourse to arbitration
taraflar arasında çıkacak anlaşmalığı çözmek için hakeme başvurmak Verb
have recourse to arbitration
tahkime gitmek Verb
have recourse to arbitration
hakeme başvurmak Verb
have recourse to foul means
kanunsuz yollara başvurmak Verb
have recourse to law
kanuni yola başvurmak Verb
have recourse to the endorser of a note
bir senedin cirantasına başvurmak Verb
have recourse to the law
kanuna başvurmak Verb
have recourse to the superior knowledge of specialists
uzmanların daha üstün bilgisine başvurmak Verb
have recourse to the superior knowledge of specialists
uzmanların daha üstün bilgi sine başvurmak Verb
having recourse to
tevessül
take recourse against
rücu etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database