refuse

English-Turkish Translation

  1. Verb reddetmek, kabul etmemek.
    He asked her to marry him but she refused.
  2. Verb vermemek.
    to refuse permission: izin vermemek.
  3. Verb razı olmamak, istememek, yanaşmamak.
    to refuse to discuss the question.
  4. Verb vaz geçmek, feragat etmek.
  5. Verb (at) hendek veya çitten atlamayı istememek.
    The horse refused to jump the wall.
  6. Verb kaçınmak, imtina etmek.
  7. Verb, Military kanatları geri çekmek.
  8. Verb (a) yeniden eri(t)mek, (b)
    elekt. yeni sigorta takmak, (c) (sigorta) tekrar atmak.
  9. Noun süprüntü, çöp, pislik, döküntü, kırpıntı.
  10. Adjective değersiz, işe yaramaz.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

refuse one's consent
razı olmamak Verb
refuse to disclose the name of one's informant
muhbirin adını açıklamayı reddetmek Verb
refuse to recognize one's signature
imzasını tanımayı reddetmek Verb
collection of refuse
çöplerin alınması
dry refuse
süprüntü
he was very pressing and I could not refuse
çok ısrar etti reddedemedim
house refuse
mutfak çöpleri Noun
household refuse
evin çöp saklama yeri
household refuse
ev çöplüğü
picking out (the usable from the refuse
ayıklama
recyclable refuse
yeniden yararlanılabilir hale koyulan çöp
recycle refuse
atıkları yeniden işleyerek kullanmak Verb
removal of refuse
(US) çöp kaldırma
residential refuse
konut çöpü
special refuse
özel çöp
town refuse
şehir çöpü
town refuse
(Br) şehir çöplüğü
trade refuse
(Br) işyerleri atıkları Noun
refuse (to take) delivery
teslim almayı reddetmek Verb
refuse a bill
bir senedi reddetmek Verb
refuse a candidate
bir adayı reddetmek Verb
refuse a chair
profesörlüğü kabul etmemek Verb
refuse a clemency plea
af talebini geri çevirmek Verb
refuse a gift
bir armağanı reddetmek Verb
refuse a patent
bir patent talebini reddetmek Verb
refuse a patent
bir patenti reddetmek Verb
refuse a patent
patent talebini reddetmek Verb
refuse a professorship
profesörlüğü reddetmek Verb
refuse a proposal
bir teklifi reddetmek Verb
refuse a request
bir ricayı reddetmek Verb
refuse a request
bir talebi reddetmek Verb
refuse a request for credit
kredi talebini reddetmek Verb
refuse a request for credit
kredi talepni reddetmek Verb
refuse a suit
bir davayı reddetmek Verb
refuse a suit
davayı reddetmek Verb
refuse a visa
vize vermemek Verb
refuse acceptance of a bill
bir senedi kabul etmemek Verb
refuse acceptance of sth
kabul etmeyi reddetmek Verb
refuse admittance
içeri kabul etmemek Verb
refuse an appeal
bir başvuruyu geri çevirmek Verb
refuse an application
bir başvuruyu reddetmek Verb
refuse an invitation
bir daveti reddetmek Verb
refuse an offer
bir teklifi reddetmek Verb
refuse an offer
bir teklifi geri çevirmek Verb
refuse an office
bir mevkii reddetmek Verb
refuse an order
siparişi geri çevirmek Verb
refuse an order
bir siparişi geri çevirmek Verb
refuse collection
çöp toplama
refuse collector
çöpcü
refuse compliance with a court order
bir mahkeme emrine uymamak Verb
refuse consent to the marriage
evliliğe rızaya yanaşmamak Verb
refuse delivery
teslimi reddetmek Verb
refuse destructor
çöpleri imha eden
refuse disposal
çöpleri ortadan kaldırma
refuse downright
kesinlikle reddetmek Verb
refuse dump
devirmeli çöp kamyonu
refuse dump
çöplük
refuse flatly
açıkça reddetmek Verb
refuse further credit
başka kredi vermemek Verb
refuse goods
malları reddetmek Verb
refuse heap
mezbele
refuse help to sb
birine yardım etmeyi reddetmek Verb
refuse help to sb
birine yardım etmek istememek Verb
refuse material of a building
bir yapının molozu
refuse obedience
söz dinlememek Verb
refuse obedience
itaat etmeyi istememek Verb
refuse of confess
itiraf etmeyi reddetmek Verb
refuse on principle
prensip olarak reddetmek Verb
refuse parts
çökelti
refuse parts
rüsup
refuse payment
ödemeyi reddetmek Verb
refuse petition
bir dilekçeyi reddetmek Verb
refuse pit
çöplük
refuse point- blank
kesin olarak reddetmek Verb
refuse reclamation
çöp ıslahı Noun, Environment-Ecology
refuse someone a hearing
birini dinlemeyi reddetmek Verb
refuse someone admittance
geri çevirmek Verb
refuse someone permission
birine izin vermemek Verb
refuse someone sth
birine bir şeyi reddetmek Verb
refuse something emphatically
bir şeyi kesinlikle reddetmek Verb
refuse the acceptance
(senedi) kabul etmemek Verb
refuse tipper
devirmeli çöp kamyonu
refuse to accept
kabul etmemek Verb
refuse to accept
kabul etmeyi reddetmek Verb
refuse to accept sth
kabul etmeyi reddetmek Verb
refuse to back a bill
bir senedi ciro etmeyi reddetmek Verb
refuse to confess
itiraf etmeyi reddetmek Verb
refuse to depose
tanıklık etmeyi reddetmek Verb
refuse to do a thing
istinkâf etmek Verb
refuse to do sth
bir şey yapmayı reddetmek Verb
refuse to give any interviews
röportaj isteklerini reddetmek Verb
refuse to give any interviews to journalists
gazetecilerin röportaj isteklerini reddetmek Verb
refuse to help sb
birine yardım etmeyi reddetmek Verb
refuse to review a lower court decision
alt derecedeki bir mahkemenin kararına bakmayı reddetmek Verb
refuse to supply goods
mal tedarik etmeyi reddetmek Verb
refuse to take delivery
teslim almayı reddetmek Verb
refuse to take the oath
yemin etmeyi reddetmek Verb
refuse treatment 
tedaviyi reddetmek Verb, Medicine
refuse wagon
çöp kamyonu
refuse with one voice
ittifakla reddetmek Verb
the brakes refuse to act
frenler tutmuyor
English-Turkish phrases from Zargan's own database