river

ascend towards the source of a river

bir ırmağın çıkış yerine doğru gitmek Verb

bed of a river

akak

body of a river

ırmağın ana kolu

branch of a river

akarsu kolu

course of river

ırmak mecrası

cross a river

ırmağın karşısına geçmek Verb

cross a river

ırmağın karşı kıyısına geçmek Verb

dangers of the river

nehir rizikoları Noun

divert the course of a river

bir ırmağın akış yönünü değiştirmek Verb

extend as far as the river

ırmağa kadar uzanmak Verb

face the river

(ev) ırmağa bakmak Verb

frontier river

sınır çizen ırmak

join a river

bir ırmağa dökülmek Verb

Jordan River

Şeria Nehri Proper Name, Place Names

lie along the river

kıyıya paralel gitmek Verb

map the basin of a river

bir ırmak yatağının haritasını çizmek Verb

map the basin of a river

bir ırmağın yatağının haritasını çizmek Verb

Maritsa River

Meriç Nehri Noun, Place Names

Maritsa River

Meriç Nehri Proper Name, Place Names

navigable river

gemi seferine elverişli ırmak

Old Man River

Misisipi nehri.

open river

trafiğe elverişli ırmak

Oxus River

Amu Derya Nehri. Noun

pass a river

bir ırmağı geçmek Verb

ply the river

(araba vapuru) iki kıyı arasında gidip gelmek Verb

proximate to the river

ırmağın yanında

rapidly flowing river

hızlı akan ırmak

sell down the river

ihanet etmek Verb

sell someone down the river

yanıltmak, ihanet etmek, terketmek, bırakıp gitmek.
She sold me down the river.

sold down the river

aldatılmış

sold down the river

kandırılmış

swap horses while crossing the river

dere geçerken at değiştirmek Verb

the Danube River

Tuna Nehri Noun, Place Names

the Euphrates River

Fırat Nehri Noun, Place Names

the Tigris River

Dicle Nehri Noun, Place Names

tide up the river

nehir yukarı gitmek Verb

Tigris River

Dicle Proper Name, Place Names

Tigris River

Dicle Nehri Proper Name, Place Names

touch a river

ırmakla sınırdaş olmak Verb

traverse a river

(köprü) bir ırmağın karşısına geçmek Verb

up the river

hapise, hapiste.
to send up the river: hapsetmek, kodese tıkmak.

upright river

akıntıya karşı

Yellow River

Sarı Irmak. Noun

river basin

nehir havzası: bir nehrin sularını boşalttığı bölge Noun

river basin

ırmak havzası Noun, Environment-Ecology

river bed

nehir yatağı

river bed

mecra

river bed

ırmak yatağı

river bill of lading

bkz

river borne

ırmak yoluyla taşınan

river bottom

dere yatağı Noun, Geography

river carpsucker

nehir sazanı
(Carpiodes carpio). Orta ve G. Amerika nehirlerinde yaşar Noun

river conservancy

akar suların koruması

river craft

ırmak teknesi

river dam

ırmak barajı

river driver

(US) salcı

river erosion

akarsu aşındırması Noun, Geography

river fishery

ırmak balıkçılığı

river horse

su aygırı. Noun

river mussel

ırmak midyesi
(Unio) Noun

river navigation

ırmak trafiği

river policeman

ırmak polisi

river port

nehir ağzı limanı

river rate

nehir taşımacılığı ücret tarifesi

river warbler

ırmak öteğeni
(Locustella fluviatilis) Noun

Japanese river fever

Japon humması: kene ve sakırgaların ısırmasiyle vücuda giren
Rickettsia tsutsugamushi adlı mikropların

set the river thames on fire

fazla akıllı olmamak Verb

set the river thames on fire

aptalca işler yapmak Verb

the river flows into the sea

ırmak denize akar

the river's overflowing its banks

ırmağın taşması

The Bridge on the River Kwai

Kwai Köprüsü Proper Name, Cinema