söylemek

Turkish-English Translation

  1. say
  2. bid
  3. impart
  4. tell
  5. Verb to apprise
  6. Verb to bid
  7. Verb to blare
  8. quoth
  9. Verb to enounce
  10. Verb to give forth
  11. Verb to give tongue to
  12. Verb to go
  13. Verb to grind out
  14. Verb to inform
  15. Verb to pass
  16. Verb to passing a name
  17. Verb to pronounce
  18. Verb to propound
  19. Verb to relate
  20. Verb to remark
  21. Verb to show
  22. Verb to spell
  23. Verb to spiel
  24. Verb to talk
  25. Verb to be an utter stranger to sb
  26. Verb to utter
  27. Verb to voice
  28. Verb to word
  29. speak
  30. Verb to say something to sb
  31. Verb to tell someone sth
  32. Verb to tell someone to do sth
  33. Verb to speak to
  34. Verb to direct one's words to
  35. Verb (song) to sing
  36. syllable
  37. Verb to get something out
  38. Verb to name
  39. Verb to observe
  40. Verb to render
  41. Verb to say
  42. Verb to tell
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(şarkı) mırıltı ile söylemek
to hum Verb
… olduğunu söylemek
to call yourself something Verb
abartmalı söz söylemek
to slobber Verb
açık açık yalan söylemek
to lie through one's teeth Verb
açık söylemek
to speak openly Verb
açıkça söylemek
to avouch Verb
açıkça söylemek
to put it bluntly Verb
açıkça söylemek
to profess Verb
açıkça söylemek
to be quite honest about it Verb
açıkça söylemek
to call a spade a spade Verb
açıkça söylemek
to speak out Verb
açıkça söylemek
to come clean Verb
adıni , soyadını söylemek
to give one's full name Verb
adını söylemek
to tell one's name Verb
ağzına geleni söylemek
to mouth Verb
ağzına geleni söylemek
to shoot off one's mouth Verb
aleyhinde söylemek
to run down Verb
arayıp hasta olduğunu söylemek
to call in sick Verb
arkasında söylemek
to back Verb, Music
aynı teraneyi söylemek
to sing the same song Verb
ayrıntıları ile söylemek
to amplify Verb
ayrıntılarını söylemek
to give details Verb
başa kaka kaka söylemek
to talk (bad) turkey Verb
belagat ile söz söylemek
to declaim Verb
bilmece ile söylemek
to riddle Verb
bir fiyat söylemek
to name a price Verb
bir fiyat söylemek
to name a fas Verb
bir şeyi açıkça söylemek
to make no bones about Verb
birbirine kırıcı sözler söylemek
to exchange harsh words with sb Verb
birdenbire söylemek
to chop Verb
birdenbire söylemek
to blurt out Verb
birine açıkça söylemek
to give it to someone straight Verb
birine ağzına geleni söylemek
to give someone a good piece of one's mind Verb
birine bir şey söylemek
to make something avail to sb Verb
birine birşey söylemek
to say something to someone Verb
birine birşey yapmasını söylemek
to say to do something Verb
birine birşeyi söylemek
to tell someone that Verb
birine dobra dobra söylemek
to tell someone straight out Verb
birine görevlerini söylemek
to acquaint someone with his duties Verb
birine hoş şeyler söylemek
to talk nicely to sb Verb
birine kırıcı şeyler söylemek
to say hard things to sb Verb
birine susmasını söylemek
to enjoing silence on sb Verb
birinin arkasından laf söylemek
to say something behind sb's back Verb
birinin dışarı çıkmasını söylemek
to ask someone out Verb
birinin doktor olduğunu söylemek
to describe someone as a doctor Verb
birinin yukarı gelmesini söylemek
to ask someone up Verb
birşey hakkındaki düşüncesini söylemek
to comment on something Verb
birşey söylemek
to come out with something Verb
birşeye dair düşüncesini söylemek
to comment on something Verb
birşeyi birine açıkça söylemek
to say something to someone's face Verb
birşeyi laf arasında söylemek
to let drop something Verb
birşeyi laf arasında söylemek
to let fall something Verb
birşeyi pat diye söylemek
to come right out with something Verb
birşeyi pattadanak söylemek
to come right out with something Verb
birşeyin birşey olduğunu söylemek
to define something as something Verb
birşeyin saçma olduğunu söylemek
to rubbish Verb
bülbül gibi söylemek
to spill the beans Verb
çabuk çabuk söylemek
to splutter Verb
deprem olacağını söylemek
to predict that there will be an earthquake Verb
doğru söylemek
to tell the truth Verb
doğruyu söylemek
to come clean Verb
doğruyu söylemek
to level Verb
doğruyu söylemek
to tell the truth Verb
durakladıktan sonra gerçeği söylemek
to come out with Verb
düşüncesini söylemek
to give forth Verb
düşündüklerini ortaya söylemek
to think out loud Verb
düşündüklerini süzgeçten geçirmeden söylemek
to think out loud Verb
duygulu biçimde şarkı söylemek
to croon Verb
eleştirisini söylemek
to snap out one's criticism Verb
fikrini söylemek
to emit an opinion Verb
fikrini söylemek
to declare one's opinion Verb
fısıldar gibi söylemek
to mutter Verb
gerçeği açıkça söylemek
to tell the plaint truth Verb
gerçeği açıkça söylemek
to tell the plain truth Verb
gerçeği söylemek
to tell the truth Verb
gerçeği söylemek
to say a mouthful Verb
gerçeği söylemek
to level with Verb
görüşünü söylemek
to have one's say Verb
gürültü ile söylemek
to din Verb
hakikati söylemek
to tell the truth Verb
hakikati söylemek
to lay one's heart bare Verb
hakikati söylemek
to speak one's piece Verb
hakikati söylemek
to tell the plain truth Verb
hiç utanmadan yalan söylemek
to lie like a rug Verb
hiç utanmadan yalan söylemek
to lie shamelessly Verb
hiddetle söylemek
to hurl Verb
hiddetle söylemek
to snap out Verb
iğneli sözler söylemek
to talk out of the corner of one's mouth Verb
ilahi söylemek
to chant Verb
ilerde meydana gelecekleri söylemek
to prognosticate Verb
ileri geri laflar söylemek
to hem and haw Verb
ilişkisi olmadığını söylemek
to disown Verb
ince sözler söylemek
to make pretty speeches Verb
incitici sözler söylemek
to speak daggers Verb
isabetli bir şey söylemek
to say a mouthful Verb
ismini söylemek
to name Verb
kaba şeyler söylemek
to say rude things Verb
kalın sesle söylemek
to roll Verb
karşılıklı kibar sözler söylemek
to exchange of civilities Verb
karşılıklı kibar sözler söylemek
to exchange civilities Verb
kendi fikrini söylemek
to say your piece Verb
kendi fikrini söylemek
to speak one's mind Verb
kesin söylemek
to dogmatize Verb
kinaye yoluyla söylemek
to get at a thing Verb
korkunç yalanlar söylemek
to lie in one's teeth Verb
küçük düşürecek söz söylemek
to slur Verb
küçük yalan söylemek
to tell a fib Verb
kulağına söylemek
to whisper Verb
kuvvetle söylemek
to aver Verb
neşeyle şarkı söylemek
to carol Verb
Noel şarkıları söylemek
to carol Verb
öfkeyle söylemek
to exclaim Verb
önceden söylemek
to prophesy Verb
ortadan söylemek
to declare Verb
oynak bir biçimde söylemek
to lilt Verb
pat diye söylemek
to blurt Verb
saçma sapan şeyler söylemek
to burble Verb
saçma söz söylemek
to fudge Verb
şarkı söylemek
to sing a song Verb
şarkı söylemek
to chant Verb
şarkı söylemek
to sing Verb
selam söylemek
to send one's kindest regards Verb
selam söylemek
to send your regards Verb
selam söylemek
to remember Verb
selam söylemek
to say hello Verb
selam söylemek
to send your love Verb
selam söylemek
to ask someone to give (a person) one's regards Verb
selam söylemek
to recommend someone kindly Verb
ses ile söylemek
to vocalize Verb
şiir söylemek
to recite a poem Verb
sorulmadan fikrini söylemek
to put in two cents Verb
soyadını söylemek
to give one's (full) name Verb
söz söylemek
to speak to the point Verb
söz söylemek
to speak Verb
söz söylemek
to pipe up Verb
tirad söylemek
to harangue Verb
Tirol tarzında şarkı söylemek
to yodel Verb
titrek sesle şarkı söylemek
to quaver Verb
US gerçeği açıkça söylemek
to tell someone a out (the a of it ,) Verb
üzüntüsünü söylemek
to bemoan Verb
vâris olduğunu söylemek
to declare oneself as heir Verb
vâris olduğunu söylemek
to claim to be heir Verb
yalan söylemek
to make out Verb
yalan söylemek
to tell tales Verb
yalan söylemek
to deceive Verb
yalan söylemek
to fabricate Verb
yalan söylemek
to lie Verb
yalan söylemek
to prevaricate Verb
yalan söylemek
to tell lies Verb
yüksek sesle söylemek
to speak out Verb
yüzüne karşı söylemek
to cost it in his teeth Verb
doğrusunu söylemek gerekirse
to be strictly accurate
doğrusunu söylemek gerekirse
confessedly Adverb
doğrusunu söylemek gerekirse
frankly Adverb
doğruyu söylemek gerekirse
in all fairness
kibarca söylemek gerekirse
delicately to put it
Kimseye söylemek yok.
This is between you and me.
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Sözle bildirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.