sıkıştırmak

Turkish-English Translation

  1. impact
  2. Verb, Information Technology to pack
  3. Verb to bombard
  4. Verb to chivy chivvy
  5. straiten
  6. Verb to cross examine
  7. Verb to crowd
  8. Verb to crowd out
  9. Verb to drive
  10. importune
  11. Verb to grill
  12. Verb to hasten
  13. Verb to heckle
  14. Verb to hurry
  15. Verb to persecute
  16. Verb to ply
  17. Verb to bring pressure to bear upon sb
  18. Verb to pressurize
  19. Verb to push
  20. Verb to squash
  21. Verb to give something a twist
  22. Verb to urge
  23. Verb to wring
  24. Verb to tighten
  25. Verb to compress
  26. Verb to wedge in
  27. Verb to jam in
  28. Verb (people , things) to squeeze in
  29. Verb (people , things) to crowd in
  30. Verb to press
  31. Verb to pressure
  32. Verb to put pressure on sb
  33. Verb to slip something quietly into sb's hand
  34. Verb to pocket etc
  35. Verb to squeeze or pinch sb
  36. Verb to corner a fleeing person
  37. Verb to catch
  38. Verb to pinch (one's finger , etc) in (a place
  39. Verb to compact
  40. Verb to overcrowd
  41. Verb to jam
  42. Verb to rush
  43. Verb to wedge
  44. Verb to full
  45. Verb to clinch
  46. Verb to tramp
  47. constringe
  48. make fast
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ablukayı sıkıştırmak
to tighten a blockade Verb
ara sıra bir söz sıkıştırmak
to thrust a word in now and then Verb
araya sıkıştırmak
to sandwich Verb
araya sıkıştırmak
to work in Verb
bastırıp sıkıştırmak
to tamp Verb
bir borçluyu sıkıştırmak
to crowd a debtor Verb
bir kişiyi köşeye sıkıştırmak
to have one by the short hairs Verb
bir suçluyu köşeye sıkıştırmak
to run down a criminal Verb
bir tanığı köşeye sıkıştırmak
to corner a witness Verb
bir tanığı sıkıştırmak
to get a witness Verb
birini (borcunu ödemesi için) sıkıştırmak
to push someone for payment Verb
birini araya sıkıştırmak
to work someone in Verb
birini fena halde sıkıştırmak
to give someone hell Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to manoeuvre manoeuver someone into a corner Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to back someone into a corner Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to drive someone into a corner Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to have one by the short hairs Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to put someone in a hole Verb
birini köşeye sıkıştırmak
to pin someone against the wall Verb
birini sıkıştırmak
to be urgent with sb Verb
birini sıkıştırmak
to crowd round sb Verb
birini sıkıştırmak
to box someone in Verb
birini sorular sorarak sıkıştırmak
to ply someone with questions Verb
birinin eline bahşiş sıkıştırmak
to force to tip in sb's hand Verb
birşeyi sıkıştırmak
to box something in Verb
borç için sıkıştırmak
to press for a debt Verb
düşmanı fena halde sıkıştırmak
to give the enemy hell Verb
garsonun eline para sıkıştırmak
to slip a coin into the waiter's hand Verb
hâkim olmak köşeye sıkıştırmak
to corner Verb
kapana sıkıştırmak
to entrap Verb
karakter çiftlerini sıkıştırmak
to kern Verb, Information Technology
kısıtlamaları sıkıştırmak
to tighten restrictions Verb
köşeye sıkıştırmak
to drive into a corner Verb
müşteriyi sıkıştırmak
to high-pressure customer Verb
müşteriyi sıkıştırmak
to high pressure customer Verb
ödemesi için sıkıştırmak
to press for payment Verb
parmağını kapıya sıkıştırmak
to pinch one's fingers in the doorway Verb
piyasayı köşeye sıkıştırmak
to cornering the market Verb
suçlu yu köşeye sıkıştırmak
to run down a criminal Verb
tanığı köşeye sıkıştırmak
to corner a witness Verb
tanığı sıkıştırmak
to get a witness Verb
trafiği sıkıştırmak
to congest traffic Verb
yorganını sıkıştırmak
to tuck up Verb
sıkmak , sıkıştırmak , büzmek , daraltmak .
constrict
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Rahat hareket etmesine engel olacak kadar ... sokulmak, sıkışık duruma getirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.