sad

English-Turkish Translation

  1. Adjective üzgün, kederli, elemli, mahzun, gamlı.
    To feel sad : üzülmek.
    To make sad: üzmek.
    A sad look. A sad song.
  2. Adjective hazin, hüzün/ elem/ keder verici, üzücü,
    A sad incident.
  3. Adjective bedbaht, bahtsız.
    A sad child.
  4. Adjective kasvetli
    ; A sad color.
  5. Adjective acınacak, esef edilecek;
  6. Adjective hayırsız;
  7. Adjective kötü sonuç veren, meş'um, uğursuz.
    A sad attempt.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be sad
kasavet çekmek Verb
become mistfully sad
efkârlanmak Verb
become sad
kasavet basmak Verb
become sad
kasavetlenmek Verb
feel sad
hüzünlenmek Verb
look sad
üzgün görünmek Verb
sad (sorrow) pickle
müşkül durum
sad apple
kötümser kişi
sad news
acıklı haber
sad sack
şapşal, beceriksiz kimse. Noun
sad to say
maalesef, üzülerek söyleyeyim ki.
a sad event
acı bir olay
a sad expression
acı bir ifade
feel sad (owing to
teessür etmek Verb
have come to a sad pass
kötü bir durumla karşı karşıya gelmek Verb
the sad part of it
acıklı yanı
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

şad
happy
şad olmak
to rejoice Verb
şad olmak
to be happy Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yüz sayısı, 100
  2. Kutluluk, bahtiyarlık
  3. Arap alfabesinin on dördüncü, Türkler’in İslâmiyet’i ... ve bu harfin adı
  4. Örten, kapayan, ... olan, seddeden
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

şad
Sevinçli, memnun, mesrur