arrive

English-Turkish Translation

  1. Verb varmak, ulaşmak, vasıl olmak.
    He finally arrived in Ankara: Nihayet Ankaraya vardı.
  2. Verb gelmek.
    The time has arrived: Zaman(ı) geldi.
    As soon as we arrived in İzmir: İzmire gelir
    gelmez.
    to arrive on the scene = to arrive unexpectedly: çıkagelmek, (birdenbire) meydana/sahneye çıkmak, ânide/beklenmeyen anda zuhur etmek.
  3. Verb başarmak, muvaffak olmak.
    Now that his books were sold in every shop, he felt that he had arrived.
  4. Verb (bebek) doğmak.
  5. Verb vukubulmak.
    It arrived that the train had already departed.
  6. Verb sahile varmak/ulaşmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

have one's fated time of death arrive
eceli gelmek Verb
arrive at
(hükme/karara/menzile/hedefe vb.) varmak, (gayeye vb.) erişmek.
to arrive at an agreement: anlaşmaya
varmak.
to arrive at a conclusion: bir karara/hükme/sonuca varmak.
to arrive at the age of discretion: reşit olmak, rüşte ermek.
to arrive at a price: fiyat saptamak.
arrive at a conclusion
bir sonuca varmak Verb
arrive at a conclusion
sonuca varmak Verb
arrive at a decision
bir karara varmak Verb
arrive at a decision
karara varmak Verb
arrive at a price
değer biçmek Verb
arrive at a price
bir fiyat üzerinde mutabık kalmak Verb
arrive at a price
fiyat tespit etmek Verb
arrive at a price
fiyat üzerinde mutabık kalmak Verb
arrive at a price
bir fiyat üzerinde anlaşmak Verb
arrive at a verdict
(mahkeme , jüri heyeti) bir karara varmak Verb
arrive at an agreement
bir anlaşmaya varmak Verb
arrive at an agreement with sb
biriyle anlaşmaya varmak Verb
arrive at an understanding with sb
biriyle anlaşmaya varmak Verb
arrive at compromise with sb
biriyle uzlaşmak Verb
arrive at different evaluations
değerlendirmelerde bulunmak Verb
arrive at different valuations
ayrı değerlendirmelerde bulunmak Verb
arrive at maturity
ermek Verb
arrive at maturity
vadesi gelmek Verb
arrive at perfection
mükemmelliğe ulaşmak Verb
arrive at the age of sixty
altmışına gelmek Verb
arrive at the fag end
sonu gelmek Verb
arrive at the scheduled time
tarifede öngörülen zamanda gelmek Verb
arrive at the years of discretion
temyiz yaşına erişmek Verb
arrive early for a meeting
toplantıya erken gelmek Verb
arrive from all quarters
her taraftan akın etmek Verb
arrive in batches
partiler halinde gelmek Verb
arrive in harbor
limana varış
arrive in harbour
limana varış
arrive in harbour
limana muvasalat
arrive in plenty of time
tam zamanında gelmek Verb
arrive on the dot
elifi elifine gelmek Verb
arrive on the minute
(randevuya) tam vaktinde gelmek Verb
arrive on the scene
sahneye çıkmak Verb
arrive on the spot
hemen gelmek Verb
arrive on time
zamanında varmak Verb
arrive promptly
çabuk gelmek Verb
arrive right on schedule
(US) tarifeye göre tam zamanında gelmek Verb
arrive to (on) the minute
dakikası dakikasına yetişmek Verb
(appointment) to arrive on the minute
tam vaktinde gelmek Verb
at best I cannot arrive before him
taş çatlasa ondan önce oraya varamam
be scheduled to arrive at noon
öğle vakti gelmesi programlanmış olmak Verb
exert oneself to arrive early
erken gelmeye gayret etmek Verb
to arrive right on schedule
tarifeye göre zamanında gelmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database