sear

  1. dağlamak, kızgın demirle damga basmak.
    a bad burn where he had been seared on the hot iron.
  2. yakmak, haşlamak.
    He seared his hand on a hot steam.
  3. kavurmak, kurutmak.
  4. yanmak, kavrulmak, dağlanmak.
  5. hissini iptal etmek, körletmek.
  6. Adjective kuru(muş), kavruk, kavrulmuş, buruşmuş, sararmış, solmuş.
  7. Noun yanık/dağlanma izi.
  8. Noun ateşli silahın emniyet mandalı.