social

English-Turkish Translation

  1. Adjective içtimai
  2. toplumsal, içtimaî, sosyal.
  3. toplumda yeri olan.
  4. cemiyete/topluma ait.
  5. arkadaşlar arasında olan, arkadaşlarla birlikte yapılan.
    social drinking. social
    gathering: arkadaş toplantısı.
  6. topluca büyüyen/yaşayan.
  7. sohbetli toplantı, sohbet meclisi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Administration of the State and the economic and social policy of the community (NACE code: O84.1)
Ülke yönetimi ve toplumun ekonomik ve sosyal politikalarının yönetimi (NACE kodu: 84.1) Noun, Trades-Professions
Compulsory social security activities (NACE code: O84.3)
Zorunlu sosyal güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 84.3) Noun, Trades-Professions
Compulsory social security activities (NACE code: O84.3.0)
Zorunlu sosyal güvenlik faaliyetleri (NACE kodu: 84.30) Noun, Trades-Professions
European Convention on Social and Medical Assistance
Tıbbı ve Sosyal Yardıma Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
fulfil (l) one's social obligations
sosyal yükümlülüklerini yerine getirmek Verb
Human health and social work activities (NACE code: Q)
İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri (NACE kodu: Q) Noun, Trades-Professions
improvement in one's social conditions
kişinin sosyal durumunda iyileşme
Insurance, reinsurance and pension funding, except compulsory social security (NACE code: K65)
Sigorta, reasürans ve emeklilik fonları (Zorunlu sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 65) Noun, Trades-Professions
International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi Noun, International Law
Other social work activities without accommodation (NACE code: Q88.9)
Barınacak yer sağlanmaksızın verilen diğer sosyal hizmetler (NACE kodu: 88.9) Noun, Trades-Professions
Other social work activities without accommodation n.e.c. (NACE code: Q88.9.9)
Başka yerde sınıflandırılmamış barınacak yer sağlanmaksızın verilen diğer sosyal yardım hizmetleri (NACE kodu: 88.99) Noun, Trades-Professions
Protocol to the European Convention on Social and Medical Assistance
Tıbbı ve Sosyal Yardıma Dair Avrupa Sözleşmesine Ek Protokol Noun, International Law
Public administration and defence; compulsory social security (NACE code: O)
Kamu yönetimi ve savunma; zorunlu sosyal güvenlik (NACE kodu: O) Noun, Trades-Professions
Public administration and defence; compulsory social security (NACE code: O84)
Kamu yönetimi ve savunma; zorunlu sosyal güvenlik (NACE kodu: 84) Noun, Trades-Professions
Regulation of the activities of providing health care, education, cultural services and other social services, excluding social security (NACE code: O84.1.2)
Sağlık, eğitim, kültürel hizmetler ve diğer sosyal hizmetleri sağlayan kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi
(Sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 84.12)
Noun, Trades-Professions
Research and experimental development on social sciences and humanities (NACE code: M72.2)
Sosyal bilimlerle ve beşeri bilimlerle ilgili araştırma ve deneysel geliştirme faaliyetleri (NACE kodu: 72.2) Noun, Trades-Professions
Research and experimental development on social sciences and humanities (NACE code: M72.2.0)
Sosyal bilimlerle ve beşeri bilimlerle ilgili araştırma ve deneysel geliştirme faaliyetleri (NACE kodu: 72.20) Noun, Trades-Professions
social services
sosyal hizmetler Noun, Public Administration
Social work activities without accommodation (NACE code: Q88)
Barınacak yer sağlanmaksızın verilen sosyal hizmetler (NACE kodu: 88) Noun, Trades-Professions
Social work activities without accommodation for the elderly and disabled (NACE code: Q88.1)
Yaşlılar ve bedensel engelliler için barınacak yer sağlanmaksızın verilen sosyal hizmetler (NACE kodu: 88.1) Noun, Trades-Professions
Social work activities without accommodation for the elderly and disabled (NACE code: Q88.1.0)
Yaşlılar ve bedensel engelliler için barınacak yer sağlanmaksızın verilen sosyal hizmetler (NACE kodu: 88.10) Noun, Trades-Professions
box social
kumanya toplantısı: yardım parası toplamak için evde hazırlanıp kutulara konulmuş kumanyaların artırma ile satıldığı toplantı.
social abnormality
toplumsal düzgüsüzlük.
social accounting
sosyal muhasebe
social accounting
devlet istatistiklerini kullanarak milli ekonominin türlü sektörlerinin gelir ve giderlerini göstermek
üzere bir dizi hesap hazırlama yöntemi
social activist
sosyal eylemci
social activities
toplumsal etkinlikler Noun
social adaptation
toplumsal adaptasyon
social adjustment
toplumsal uyma.
social advance
toplumsal ilerleme
social advancement
toplumsal ilerleme
social affair
toplumsal sorun
social agenda
toplumsal gündem
social aggregate
toplumsal yığın
social animal
toplumsal hayvan
social anthropology
toplumsal insanbilim/antropoloji.
social assimilation
toplumsal benzeşme.
social assistance
toplumsal yardım
social background
sosyal durumu
social background
toplumsal ortam
social balance
toplumsal denge
social bee
toplu olarak yaşayan arı.
social behavior
toplumsal davranış.
social benefit
toplumsal yarar
social benefits
sosyal yardımlar Noun
social benefits
toplumsal yardımlar Noun
social body
cemiyet
social bracket
sosyal sınıf
social budget
sosyal bütçe
social capital
sosyal sermaye
social category
sosyal sınıf
social category
sosyalsınıf
social charges
sosyal harçlar Noun
social climber
topluma/sosyeteye girmeye çalışan kimse.
social climbing
topluma/sosyeteye girme.
social clique
toplumsal bölek.
social club
sosyal kulüp
social cohesion
toplumsal uyum.
social commitments
sosyal taahhütler Noun
social committments
sosyal taahhütler Noun
social compact
toplumsal sözleşme, içtimaî mukavele.
social conditions
toplumsal koşullar Noun
social configuration
toplumsal biçimleşim.
social conflict
toplumsal çatışma.
social conscience
toplumsal vicdan
social consciousness
toplumsal bilinç
social consensus
toplumsal uyuşma.
social constraint
toplumsal zorlama.
social contract
toplumsal sözleşme, içtimaî mukavele.
social contradiction
toplumsal çelişme.
social contributions
sosyal yardımlar Noun
social conventions
sosyal âdetler Noun
social cost
sosyal maliyet
social cost
sosyal maliyet (toplumun katlandığı maliyet
social cost
toplumsal maliyet
social credit
sosyal kredi
social credit
toplumsal itibar
social customs
sosyal âdetler Noun
social Democracy
Toplumsal Demokrasi.
social density
toplumsal yoğunluk
social development
sosyal gelişim Noun, Psychology
social dialogue
sosyal diyalog
social disbursements
sosyal giderler Noun
social discontent
toplumsal hoşnutsuzluk Noun
social distance
kişilerin ya da grupların toplumsal durum ve deneyimlerindeki benzerlik ya da farkın kavramsal göstergesi
social distinctions
toplumsal farklar Noun
social duties
toplumsal görevler Noun
social economics
sosyal ekonomi
social economy
sosyal ekonomi
social engagements
sosyal yükümlülükler Noun
social engagements
toplumsal yükümlülükler Noun
social engineering
toplum mühendisliği Noun, Politics-Intl. Relations
social environment
sosyal çevre
social environment
toplumsal çevre
social event
toplumsal olay
social events
sosyal etkinlikler Noun
social evil
fuhuş
social evoluation
toplumsal evrim
social expenditure
(US) sosyal giderler
social expenditure
sosyal harcamalar
social expenditure
sosyal giderler
social explosion
sosyal patlama
social facilities
sosyal tesisler Noun
social fetters
toplumsal köstekler Noun
social forces
toplumsal güçler Noun
social framework
toplumsal çerçeve
social function
toplumsal işlev
social fund
sosyal fon
social fund
sosyal fon (İngiltere'de gereksinimi olanlara borç vermek ya da bağış yapmak amacıyla hükümet tarafından ayrılan para tutarı
social games
sosyal oyunlar Noun
social gathering
sosyal toplantı
social goods
kamu malları Noun
social group
toplum
social habits
toplumsal alışkanlıklar Noun
social habits
sosyal âdetler Noun
social history
toplumsal tarih
social housing
toplu konut Noun, Construction
social ill
toplumsal hastalık
social improvement
sosyal iyileşmeler
social income
milli gelir
social insurances
sosyal sigortalar Noun
social interaction
toplumsal etkileşim Noun, Psychology
social interaction
sosyal etkileşim Noun, Psychology
social investigation
toplumsal araştırma
social investments
sosyal yatırımlar Noun
social justice
sosyal adalet
social justice
toplumsal adalet
social legislation
sosyal kanunlar
social legislation
sosyal mevcut
social legislation
sosyal mevzuat
social life
toplumsal hayat
social life
sosyal hayat
social lion
kodaman
social lion
iş hayatının ileri gelenlerinden
social marketing
toplumsal pazarlama
social marketing
toplumsal pazarlama (pazarlama kavramının ticari olmayan çalışmalara uygulanması
social matters
toplumsal konular Noun
social matters
sosyal konular Noun
social medium
sosyal ortam
social motivation
soğuk güdü
social movement
sosyal hareket
social obligations
toplumsal yükümlülükler Noun
social occasion
eğlence vb
social occasion
sosyal toplantı , eğlence , vb
social occasion
sosyal toplantı
social organism
sosyal yapı
social outcast
toplum dışı bırakılmış kimse
social ownership
(genel olarak toplumun adına) bir ülkenin bazı ya da tüm endüstrilerine hükümetin sahip olması
social partners
sosyal taraflar Noun
social philosopher
sosyal düşünür
social planning
sosyal planlama
social planning
toplumsal planlama
social policy
sosyal politika
social position
sosyal mevki I
social position
sosyal mevki
social pressure
toplumsal baskı Noun, Sociology
social pressure
sosyal baskı Noun, Sociology
social pressure
toplum baskısı Noun, Sociology
social problem
sosyal süreç
social process
sosyal sonuç
social question
sosyal sorun
social question
sosyal konu
social rebellion
toplumsal ayaklanma
social reform
toplumsal reform Noun, Politics-Intl. Relations
social reform
sosyal reform Noun, Politics-Intl. Relations
social reformer
sosyal reformcu Noun, Politics-Intl. Relations
social register
(US) ileri gelenlerin yıllığı
social relief
sosyal yardım
social research
sosyal araştırma
social responsibilities
toplumsal sorumluluklar Noun
social responsibility
toplumsal sorumluluk
social saving
ortak tasarruf
social savings
kolektif tasarruflar Noun
social scale
sosyal düzey
social science
toplumsal bilim.
social scientist
sosyal bilimci
social skill
sosyal beceri
social spending
sosyal harcama
social stability
toplumsal istikrar
social standing
sosyal mevki
social state
sosyal devlet
social station
sosyal mevki
social status
toplumsal statü
social status
sosyal durum
social strain
sosyal gerginlik
social student
sosyolog
social survey
sosyal rapor
social system
toplumsal düzen
social system
sosyal düzen
social upheaval
sosyal tedirginlik
social wage
sosyal ücret
social wealth
kamu serveti
social wealth
sosyal servet
English-Turkish phrases from Zargan's own database