stage

  1. evre, safha.
  2. sahne, meydan.
    down stage: sahne önü/aşağısı.
    off stage: sahne dışı.
    up stage: sahne
    yukarısı.
    stage design: sahne tasarımı.
    stage direction: düzen açıklaması.
    stage direction for actors: oyun düzeni notları.
    stage director: sahne müdürü.
    stage door: sahne kapısı.
    stage fright: sahne korkusu, oyuncuların seyirciler karşısında bazen duydukları korku.
    stage left: sahne solu.
    stage lift: sahne iner-çıkarı.
    stage manager: sahne yetkilisi.
    stage right: sahne sağı.
    stage setter: dekor kurucu.
    stage whisper: sahne fısıltısı, oyuncunun seyircilerin duyabileceği şekilde söylediği fısıltı.
  3. tiyatro.
    stage - fever: tiyatro sevdası/tutkusu, aktör olma hevesi.
    stage - struck: aktörlük hevesine kapılmış.
  4. stagecoach ile ayni anlama gelir. posta arabası.
  5. kat.
  6. konak, menzil, konaklama yeri.
    travel by easy stages: sık sık konaklayarak seyahat etmek.
  7. aşama, merhale.
    in stages: aşamalarla, tedricen, peyderpey.
  8. iki menzil arasında veya bir günde alınan yol.
  9. radde, derece, mertebe.
    by easy stages: yavaş yavaş, azar azar, tedricen.
  10. evre, devre, böceğin gelişim evrelerinden herbiri.
    the larva stage of an insect.
  11. (toplumsal ve ekonomik hayatta) dönem, çağ.
    He is still in the stage of schoolboy: O henüz öğrencilik
    çağındadır.
    critical stage: nazik/tehlikeli/buhranlı dönem.
  12. Geology çağ, zaman.
  13. tablet, mikroskopta incelenen cismin konulduğu yer.
  14. (radyoda) kat.
    I.F. amplifier stage: orta frekans yükselteç katı.
  15. (roketlerde) bölme, basamaklı çalışan itme takımlarından herbiri.
  16. yapı iskelesi.
  17. sahneye koymak, temsil etmek.
  18. yürütmek, yönetmek, idare etmek.
sahneye çıkmak Verb
deneme aşamasında
sahne arkası Noun, Performing Arts
planlama aşamasında olmak Verb
planlama aşamasında olmak Verb
sahne oyuncusu olmak Verb
tasarı safhası Noun
sahneye koymak Verb
derece derece
azar azar
bir kanun önergesinin her bir hükmünün müzakere edildiği aşama
mahkeme sahnesi
kritik aşama
kültür sahnesi
(hastalık) başlangıç safhasında keşfetmek Verb
gelişim aşaması
müzakere sahnesi
kurulma aşaması Noun
deney aşaması
deneme aşaması
(otobüs) hat tarifesi
(Br) bilet ücreti mıntıkası Noun
son kademe
son kerte
yetişme aşaması
bir temsili sahneye koymak Verb
sahne oyuncusu olmak Verb
sahneye çıkmak Verb
sahne yaşamına atılmak Verb
gelişmeden kalmış olmak Verb
(sahne oyunu) tutunmak Verb
(tiyatro) tutmak Verb
bir sahne oyununu yuhalamak Verb
deneme aşamasında
(hastalık) başlangıç devresi
başlangıç aşaması Noun
ara aşama
birini yuhalayarak sahneden indirmek Verb
sahnede tutunmak Verb
eleme turu Noun, Sports
tiyatro dilinden anlamak Verb
iskele, rıhtım.
son merhale
anaerkil aşama
uluslararası platformda Adverb
uluslararası arenada Adverb
uluslararası alanda Adverb
tek bir adamın yönettiği işletme
açık sahne
kıvamlanmak Verb
planlama aşamasını geçmiş olmak Verb
kazanç kademesi
kazanç düzeyi
gelişim aşaması
siyaset sahnei
siyaset sahnesi
başlangıç aşaması
sahneye oyun koymak Verb
hammadde aşaması
belli bir aşamaya varmak Verb
sahneye konmak Verb
(parlamento) tebliğ aşaması
tiyatroculuk okumak Verb
dikkati üzerine çekmek.
sahneye çıkmak Verb
son safha
son aşama
tiyatroculuk, sahne hayatı.
go on the stage: sahne hayatına atılmak, tiyatroya girmek.
quit
the stage: sahne hayatından/tiyatrodan çekilmek
stage business: oyuncuların temsil esnasındaki jest ve mimikleri.
planlama aşaması
geçici aşama
piyeste (başarı ile) oynamak, (mükemmel) aktörlük yapmak.
tekrar sahnede.
dünya sahnesi
dönüş yapmak Verb
tekrar başarılı olmak Verb
birşeye yeniden dönmek Verb
geri dönmek Verb
tekrar başarıya ulaşmak Verb
darbe yapmak Verb, Politics-Intl. Relations
gösteri düzenlemek Verb
oyunu sahneye koymak Verb
oturma eylemi düzenlemek Verb
oturma eylemi gerçekleştirmek Verb
oturma eylemi tertiplemek Verb
grev gerçekleştirmek Verb
grev düzenlemek Verb
grev tertiplemek Verb
son derece resmi mesele
tek başına sergi açan sergi açmak Verb
sergi açmak Verb
senarist
sahne yazarı
(tiyatro) ön loca
business ile ayni anlama gelir. yaratıcı jest: tiyatroda sanatçının olaya canlılık ve şahsiyet
vermek için yaptığı ufak hareketler.
posta arabası Noun
sahne dekoratörü
gelişim aşaması
mizansen
sahneye koyma
sahne talimatı
rejisör
sahne kapısı
sahne efekti
dramatik etki
sahne korkusu
kanun tasarısı
aydınlatma
sahneye koymak Verb
rejisör
tiyatro müdürü
sahne yönetmeni Noun, Employment
sahne adı
takma ad
gelişim aşaması
kalkınma düzeyi
büyümenin aşamaları Noun
davanın aşaması
ekonomik kriz dönemi
birinin yaşamının aşamaları Noun
sahne oyunu
sahne oyuncusu
bir otobüs güzergâhındaki duraklar Noun
sahne temsili
aksesuar
sahne donatımı
sahne hakları Noun
sahne dekoratörü
sahne dekorasyonu
aktörlük hevesine kapılmış
sahnede aktörün seyircilerce kolayca işitilen fısıltısı
hastalığın akut devresi
tarihimizin ilk dönemlerinin birinde
hiyerarşide sonuncu gelmek Verb
birinci aşama üçüncül öğretim (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
aralıklı delgileme
aralara delgileme
kademeli satış vergisi
tek kademeli vergi
ünlü sahne ve ekran sanatçıları Noun
siyaset sahnesini bırakmak Verb
üç aşamalı roket
miting düzenleme