subject (to

English-Turkish Translation

  1. duçar
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

subject to
vabeste
subject to
'ye tabi
subject to
tabi
approach to a subject
bir konuya yaklaşım
approval subject to conditions
şartlı izin Noun, Competition Law
Assets Subject to Amortization
Amortismana Tabi Varlıklar Noun, Accounting
be subject to
duçar olmak Verb
be subject to
maruz kalmak Verb
be subject to 4 % discount
% 4 indirime tabi olmak Verb
be subject to 4 % discount
yüzde dört indirime tabi olmak Verb
be subject to a commission
komisyona tabi olmak Verb
be subject to a condition as to the price
fiyata bağlı olmak Verb
be subject to a convention
bir anlaşmaya bağlı kalmak Verb
be subject to a fee
ücrete tabi olmak Verb
be subject to a period of limitation of 4 years
4 yıllık zamanaşımına tabi olmak Verb
be subject to an appeal
dava konusu olmak Verb
be subject to bankruptcy jurisdiction
iflas kaza dairesine tabi olmak Verb
be subject to confirmation
teyide tabi olmak Verb
be subject to distraint
müsadereye tabi olmak Verb
be subject to duty
gümrüğe tabi olmak Verb
be subject to execution
icra takibine uğramak Verb
be subject to gift tax
(US) intikal (hibe) vergisine tabi olmak Verb
be subject to jurisdiction
yargıya tabi olmak Verb
be subject to many vexations
bir sürü sıkıntılara maruz kalmak Verb
be subject to penalty
cezayı müstelzim olmak Verb
be subject to price fluctuations
fiyat dalgalanmalarına tabi olmak Verb
be subject to quarantine
karantinaya tabi olmak Verb
be subject to ratification
onaya tabi olmak Verb
be subject to rescission
feshe tabi olmak Verb
be subject to restrictions
kısıtlamalara tabi olmak Verb
be subject to sb's approval
birinin tasvibine tabi olmak Verb
be subject to security
teminat gerektirmek Verb
be subject to seizure
(sara) nöbete tutulmak Verb
be subject to supervision
kontrole tabi olmak Verb
be subject to tax
gelir vergisine tabi olmak Verb
be subject to the law of the land
ülkenin kanunlarına tabi olmak Verb
be subject to the law of the land
ülkenin kanununa tabi olmak Verb
cease to be a british subject
İngiliz vatandaşlığından çıkmak Verb
come to a subject with ready made ideas
bir konuya hazır fikirlerle yanaşmak Verb
confine one's studies to one subject
etüdlerini tek bir konuya hasretmek Verb
confine oneself to the subject
kendini konu ile sınırlamak Verb
deposit account subject to notice
vadeli mevduat hesabı
emolument subject to tax
vergiye tabi hizmet karşılığı ücretler
get to the core of a subject
bir konunun köküne varmak (aslını anlamak Verb
go back to a subject
bir konuya geri dönmek Verb
immaterial to the subject
kanunla ilgisi olmamak Verb
import subject to temporary admission
geçici kabul yoluyla ithalat Noun
income subject to exchange control
kambiyo kontrolüne tabi gelir
income subject to exchange control
kambiyo kontroluna tabi gelir
installation subject to approval
onaya tabi tesisat
jump from one subject to another
bir konudan bir konuya atlamak Verb
keep to the subject
konudan ayrılmamak Verb
lead back to a subject
konuya dönmek Verb
make pretensions to expert knowledge on a subject
bir konuda uzman bilgisi olduğu iddiasında bulunmak Verb
make pretentions to expert knowledge on a subject
bir konuda uzman bilgisi olduğu iddiasında bulunmak Verb
not subject to any conditions
şartsız
not to be pertinent to the subject
konu ile ilgisi olmamak Verb
pass on to a new subject
yeni bir konuya geçmek Verb
proceed to another subject
başka bir konuya geçmek Verb
profess to be an expert on a subject
bir konuda uzman olduğunu iddia etmek Verb
recur to a former subject
eski bir konuya gelmek Verb
return later to a subject
sonradan bir konuya dönmek Verb
revert to one's subject
konusuna geri dönmek Verb
sale subject to safe arrival
malların yerine sağlam varması şartıyla
speak to the subject
konudan dışarı çıkmamak Verb
stick to the subject
konuya odaklanmak Verb
stick to the subject
meseleye odaklanmak Verb
stick to the subject
konudan ayrılmamak Verb
stick to the subject
meselenin özünü kaçırmamak Verb
subject a machine to a careful overhaul
bir makineyi dikkatli revizyona tâbi tutmak Verb
subject oneself to criticism
kendini eleştiriye maruz bırakmak Verb
subject someone to a cross-examination
sorguya çekmek Verb
subject someone to a test
birini teste tabi tutmak Verb
subject someone to an abuse
birini tacize maruz bırakmak Verb
subject someone to an abuse
birini taciz etmek Verb
subject someone to an examination
birini imtihana tabi tutmak Verb
subject someone to an examination
birini sınava tabi tutmak Verb
subject someone to an ordeal
birine eziyet etmek Verb
subject someone to an ordeal
birine işkence etmek Verb
subject someone to an ordeal
birini işkenceye maruz bırakmak Verb
subject someone to something
birini birşeye maruz bırakmak Verb
subject someone to something
birinin birşeye maruz kalmasına sebep olmak Verb
subject someone to something
birine zorla birşey yapmak Verb
subject someone to something
birini birşeye zorlamak Verb
subject someone to torture
birini işkenceye tabi tutmak Verb
subject something to a condition
bir şeyi şarta bağlamak Verb
subject something to a tax (to taxation
vergilendirmek Verb
subject something to a test
tecrübe etmek Verb
subject the correspondence to censorship
haberleşmeyi sansüre tabi tutmak Verb
subject the correspondence to censorship
haberleşmeyi sansüre tâbi tutmak Verb
subject to a disciplinary action
disiplin cezasına tabidir
subject to a fee
ücrete tabi
subject to a fee
ücrete tabidir
subject to a licence
ruhsata tabi
subject to a month's notice
bir ay önceden ihbara tabi
subject to a term of two weeks
iki haftalık süreye tabidir
subject to a time limit
süreli Adjective
subject to alteration
tadilata tabi
subject to alteration
değişmek ebilir
subject to alterations
tadilata tabi
subject to alterations
değişmeye tabi
subject to alterations
değişikliklere tabi
subject to appeal
temyiz yolu açık
subject to attachment
haczedilebilir
subject to authorization
izin zni ne tabi
subject to authorization
müsaadeye tabi
subject to average
nakliyat dışı mal sigortasında bir hüküm olup sigortalı mal değeri hasar tarihinde sigorta bedelinden
yüksek ise sigortacının a hasarla ilgili sorumlu
subject to avoidance
iptal edilebilir
subject to Britain
İngiliz vatandaşı
subject to call
(mevduat) günlük olarak talep edilebilme
subject to cancellation
iptal edilebilir
subject to censorship
sansüre tabi
subject to censure
kınanacak (şey
subject to change
değişikliklere tabi
subject to change
değişikliğe tabi
subject to change without notice
ihbarsız değişikliğe tabidir
subject to check
istenildiğinde ödenecek çek
subject to check
müşterinin bankaya haber verme zorunda olmadığı
subject to commission
komisyona tabidir
subject to confirmation
teyide tabidir (kesin olmayan bir fiyat bildirimi
subject to control
kontrole tabidir
subject to control
kontrola tabidir
subject to correction
hatalar için sorumluluk kabul edilmez
subject to corrections
düzeltilmemiş
subject to customs duties
gümrüklü
subject to death duties
veraset vergisine tabidir
subject to denunciation
(devletlerarası hukuk) feshi kabil
subject to denunciation
feshi kabil
subject to deterioration
bozulabilir
subject to directions
talimata bağlı
subject to disciplinary action
disiplin cezasına tabidir
subject to discount
iskontoya tabi
subject to duty
gümrük resmine tabidir
subject to duty
gümrük vergisine tabidir
subject to execution
icraya tabi olma
subject to execution
icraya tabi
subject to execution
haczedilebilir olma
subject to execution
haczedilebilir
subject to hereafter provided
aşağıdaki hususlara tabidir
subject to inspection
tetkike tabidir
subject to inspection
muayeneye tabi
subject to licence
lisansa tabidir
subject to modification
tadilata tabidir
subject to modifications
tadilata tabidir
subject to notice
ihbara tabidir
subject to or dependent on certain conditions
şartlı
subject to payment
ödeme tabi
subject to payment
ödemeye tabi
subject to payment
paralı
subject to permission
izne tabidir
subject to permission
izin zni ne tabi
subject to price fluctuations
fiyat dalgalanmalarına tabidir
subject to prior sale
borsada
subject to prior sale
satın alma emirlerinin stoğu aşması durumu
subject to prior sale
menkul kıymetler arzının sınırlı olmasından ötürü
subject to qualifications
kaydı ihtirazisi ile
subject to ratification
onaya tabidir
subject to redemption
itfa edilebilir
subject to rent
kiraya tabidir
subject to reservation
kaydı ihtiraziye tabidir
subject to reservation
kayd-ı ihtiraziye tabidir
subject to revision
gözden geçirilmeye tabidir
subject to rights and duties
hak ve görevler konusu
subject to sb's approval
birinin onayına tabi
subject to sb's consent
birinin rızasına tabidir
subject to stamp duty
damga vergisine tabi
subject to stamp duty
damga vergisine tabidir
subject to surcharge
sürşarja tabidir
subject to survey
yangın sigortasının fiyat ve şartlarını belirlemek için yangın sigorta eksperi tarafından yapılacak ekspertize
tabi olmak kaydıyla sigortanın geçici o
subject to tax
vergiye tabi tutmak Verb
subject to temporary accommodations
yer bulunmadığı durumda otelin başka bir otelde yer bulması koşulu
subject to temporary accommodations
yer teyidinin yapılmasına karşın
subject to the condition
şartıyla
subject to the conditions
öngörülen koşullara bağlı olarak, öngörülen koşullar uyarınca
subject to the control of excise
gümrük kontroluna tabidir
subject to the control of excise
gümrük kontrolüne tabidir
subject to the exceptions
istisnalara tabi
subject to the foregoing provisions
yukardaki hükümlere tabi olmak kaydıyla
subject to the provisions of the contract
sözleşmenin hükümleri çerçevesi içinde
subject to the provisions of the contract
sözleşmenin hüküm kmüleri çerçevesi içinde
subject to the terms of the contract
sözleşmenin şartlarına tabidir
subject to this proviso
şu şartla ki
subject to war clause
savaş riskleri klozuna tabidir
subject to your order
emrinize tabidir
territory subject to plebiscite
ilhakı referanduma tabi toprak parçası Noun
the decision is not subject to appeal
karar temyiz edilemez
the Minister is expected to issue a statement to the Press on the subject
bakanın bu konuyu basına açıklaması bekleniyor
to be intelligent of a subject
bir konunun en iyi bildiği bir alana girmesi
to be subject to attachment
haczedilebilir
to be subject to delay
(tren) gecikebilir
to linger on a subject
bir konu üzerinde uzun süre durmak.
I let my eyes linger on the scene: Gözlerimi uzun süre manzaradan ayıramadım.
torts subject to penalty
cezayı gerektiren haksız fiiller Noun
trade subject to licence
ruhsata tabi iş
turn to another subject
başka bir konuya geçmek Verb
warm to a subject
bir konuya ilgi duymak Verb
warm to a subject
bir konuyla ilgilenmeye başlamak Verb
warm to a subject
bir konuya ısınmak Verb
winding up subject to the supervision of the court
mahkeme gözetimi altındaki tasfiye
English-Turkish phrases from Zargan's own database