succeed

  1. Verb iyi gelişmek, büyümek, yetişmek, üremek.
    Grass will now succeed in this dry soil.
  2. Verb izlemek, takip etmek, arkasından gelmek.
  3. Verb yerine geçmek/oturmak, yerini almak, halef olmak.
  4. Verb varis olmak.
    succeed to an estate: bir mülke varis olmak.
    succeed to the throne: tahta geçmek.
oğlunu kendisine halef olarak düşünmek Verb
devlet halefiyeti Noun, International Law
amacını gerçekleştirmek Verb
miras Noun, Civil Law
muhtemelen başarı sağlamak Verb
başarmaya istekli
becertmek Verb
başarmaya yeteneği olmama
bir bakanın yerine geçmek Verb
başa çıkmak Verb
muvaffak olmak Verb
bir davayı kazanmak Verb
sınavda başarı kazanmak Verb
birçok güçlüklerin karşısında başarı elde etmek Verb
birine halef olmak Verb
bir işe halef olmak Verb
bir servete konmak Verb
kanuni bir mirasa konmak Verb
bir mevkie geçmek Verb
birinin görevini devralmak Verb
birinin malını tevarüs etmek Verb
birinin haklarına varis olmak Verb
birinin haklarını tevarüs etmek Verb
birinin haklarına tevarüs etmek Verb
tahta varis olmak Verb
tahta çıkmak Verb