summary

  1. özet, hulâsa.
  2. özlü, kısa.
  3. çabuk/tez ve dolaysız.
    to treat someone with summary dispatch.
  4. Law ivedi, seri, standart yargılama aşamalarından geçmeden yapılan.
ivedi yargılama usulü Noun, Law
ivedi yargılama Noun, Law
ivedi yargılama usulü Noun, Law
icmal en
yönetici özeti Noun
özet olarak Adverb
kısacası Adverb
özetlemek gerekirse Adverb
özetle Adverb
kısacası Adverb
özet olarak Adverb
özetlemek gerekirse Adverb
hülasa Adverb
haberlerden özetler Noun
parlamentonun oturum özetleri Noun
maaş hesap ekstresi
tek tek yapılan işlemlerin özeti
ana hesap
basit kasa defteri
şirketin çeşitli faaliyetleri ve kısımları için hazırlanan bütçeler tamamlanarak oluşturulan ve şirketi kapsayan bütçe
özet bütçe
jürisiz yapılan muhakeme sonucunda verilen mahkûmiyet kararı
jürisiz yapılan muhakeme sonunca verilen mahkumiyet kararı
suçüstü mahkemesi
dar yetkili askeri mahkeme
ihbar önelsiz işten çıkarma
yargısız infaz Noun
özet bilgi Noun
jürisiz karar Noun, Law
sulh mahkemesinin yetkisi
tek hâkimli kaza yetkisi
tek yargıçlı kaza yetkisi
acele görülen adalet
hesap hülasası
bilanço özeti
fezleke Noun, Criminal Law
fezleke Noun, Law
müzakere özeti
savunmanın özeti Noun, Law
olayların özeti
istemin özeti Noun, Law
kabahat Noun, Law
önemsiz suç Noun
birleşik kayıt (birden fazla işlemi içeren kayıt
seri muhakeme usulü
süratli muhakeme
acele muhakeme usulü
seri ve basit takip veya muhakeme usulü
seri muhakeme usulü
seri ve basit muhakeme usulü
seri muhakeme Noun, Law
(askerlik) disiplin cezası
özet rapor Information Technology
ihbarsız fesih
jürisiz ceza muhakeme usulü
kendi yetkisi dahilinde derhal verilen ceza
fabrika hesap özeti