pipe

English-Turkish Translation

  1. Noun boru.
  2. Noun oluk, künk.
  3. Noun pipo, çubuk, lüle.
    put that in your pipe and smoke it: istesen de, istemesen de bu böyledir! bunu
    değiştiremezsin!
    smoke the pipe of peace: barışmak, sulh yapmak.
  4. Noun bir pipo dolusu/bir çubukluk tütün.
  5. Noun, Music kaval, düdük, flüt, klarinet, obua, gayda gibi borulu nefesli çalgı.
  6. Noun, Maritime Traffic (a)
    boatswain's pipe ile ayni anlama gelir. silistre, düdük, haberleşme borusu, (b) silistre ile verilen kumanda.
  7. Noun kuş/kurbağa vb. sesi.
  8. Noun
    pipes: (a)
    müz. (bkz: bagpipe ), (b) nefesli sazın borusu, (c)
    k.d. nefes borusu,
    insan ve hayvanlarda boru şeklinde organ.
  9. Noun silindirik maden damarı.
  10. Noun, Botany bitki sapı/gövdesi.
  11. Noun döküm boşluğu, çelik dökümünde çıkan gazların açtığı boşluk.
  12. Noun (kolejde) kolay ders.
  13. Noun (şarap/zeytinyağı konulan) fıçı.
  14. Noun fıçı dolusu, 126 galon (≈ 477 lt).
  15. Noun şarap/zeytinyağı dolu fıçı.
  16. Verb (düdük/kaval/flüt vb.) çalmak.
  17. Verb, Maritime Traffic silistre ile çağırmak.
    pipe on board: gemiye çıkan bir kimseyi forsun düdüğü ile selamlamak.
  18. Verb boru gibi ötmek/ses çıkarmak, ince ve tırmalayıcı sesle konuşmak.
  19. Verb düdük sesi gibi ses çıkarmak.
  20. Verb (madencilikte) kuyu/kanal açmak.
  21. Verb (dökümde) hava boşluğu hasıl olmak.
  22. Verb düdük çalarak kumanda vermek.
  23. Verb boru döşemek.
  24. Verb boru ile iletmek/nakletmek.
  25. Verb ıslıkla çağırmak/emir vermek.
  26. Verb cırlak/tiz ses çıkarmak.
    to pipe a command.
  27. Verb (elbiseyi) şeritlerle süslemek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

clear one's pipe
öksürerek boğazını temizlemek Verb
absorption pipe
emme borusu
admission pipe
emme borusu
ascending pipe
yukarı giden boru
blast pipe
egzos borusu
block in a pipe
boruda tıkanıklık
boatswain's pipe
sipsi, lostromo düdüğü.
clay bowl of a tobacco pipe
lüle
cooling pipe
soğutma borusu
copper pipe
bakır boru
corncob pipe
corncob ile ayni anlama gelir. koçan piposu: mısır koçanından yapılmış tütün piposu.
dance to sb's pipe
birinin dümen suyunda gitmek Verb
delivery pipe
verici boru
delivery pipe
çıkış borusu
delivery pipe
besleme borusu
discharging pipe
boşaltma borusu
discharging pipe
akıtma borusu
drain pipe
oluk
drain pipe
akıtma borusu
drainage pipe
boşaltma borusu
drainage pipe
boşalma borusu
draining pipe
boşaltma borusu
drip pipe
boşaltma borusu
Dutchman's pipe
loğusa otu
(Aristolochia durior): çiçekleri pipoya benzer tırmanıcı bitki. Noun
escape pipe
boşaltma borusu
exhaust pipe
exhaust ile ayni anlama gelir. dışatım/egzoz borusu: (gazı/buharı) dışarı atan düzen.
feeding pipe
besleme borusu
fitting used to connect two pieces of pipe
rakor
flexible pipe
esnek boru
food pipe
yemek borusu Medicine
fuel pipe
yakıt nakil borusu
gas pipe
gaz borusu. Noun
glass pipe
cam boru
gush from a pipe
bir borudan fışkırmak Verb
hit the pipe
(esrar) çubuk tüttürmek Verb
hollow section pipe
boru profil Noun, Iron-Steel
hot- air pipe
sıcak hava borusu
hot-air pipe
sıcak hava borusu
in a feeble pipe
kısık sesle
Indian pipe
pipo çiçeği
(Monotropa uniflora): K. Amerika ve Asyada yetişen, yapraksız sap üzerinde pipoya
benzer tek beyaz çiçek açan bir bitki.
induction pipe
(makina) içeri çekiş borusu
injection pipe
püskürtme borusu.
inlet pipe
emme borusu
inlet pipe
giriş borusu
intake pipe
emme borusu
jet pipe
hamlaç
jobbing pipe
boru dirseği
lead pipe
kurşun boru
main pipe
ana boru
outflow pipe
mecra
outlet pipe
boşaltma borusu
outlet pipe
çıkış borusu
outlet pipe
egzos borusu
overflow pipe
taşma borusu
peace pipe
(Kızılderililerde) barış çubuğu.
pend pipe
dirsek
pitch pipe
akort düdüğü: üflenince belirli tonda bir/birkaç ses çıkaran ve müzik aletlerini akort için kullanılan kamış düdük veya flüt. Noun
polyethylene pipe
polietilen boru
reed pipe
kamış düdük, dilli düdük: içindeki madenî dil hava ile titreşerek ses çıkaran org borusu. Noun
seamless pipe
dikişsiz boru Noun
service pipe
besleme borusu
sewer pipe
lağım dökme borusu
shepherd's pipe
kaval
smoke a pipe
pipo içmek Verb
steam pipe
buhar borusu Noun, Machines
steam pipe
istim borusu Noun, Machines
steel pipe
çelik boru Noun, Iron-Steel
stop a leak in a pipe
borudaki bir deliği tıkamak Verb
stove pipe
dirsek
suction pipe
emme borusu
supply pipe
besleme borusu
venting pipe
nefes borusu
waste pipe
kirli su/lâğım borusu, boşaltma borusu. Noun
water pipe
nargile. Noun
water pipe
su borusu, künk. Noun
pipe (at a fountain) from which water continuously flows
maslak
pipe all hands on deck
bütün tayfaları güverteye çağırmak Verb
pipe away
tayfaları güverteye çağırmak Verb
pipe batten
batten ile ayni anlama gelir. sahne donanımının asıldığı madenî boru.
pipe bend
boru dirseği
pipe bomb
boru bombası, madenî boru parçası ile yapılan bomba. Noun
pipe clay
lüleci çamuru, pipo yapılan ince beyaz kil. Noun
pipe cleaner
pipo temizleyicisi. Noun
pipe clip
kelepçe
pipe clip
boru kelepçesi
pipe connection
boru bağlantısı
pipe connection
boru eki
pipe coupling
boru eki
pipe course
başlangıç kursu
pipe cutter
boru keskisi. Noun
pipe down
susmak, dırdırı kesmek.
pipe down!: sus! kes sesini!
pipe down !
sus
pipe down !
(Br) işbaşı paydos
pipe dream
boş emel/hulya, olmayacak hayal.
Her plans for a movie career had all been a pipe dream. Noun
pipe elbow
boru dirseği
pipe flange
boru bileziği
pipe grip
boru anahtarı (lokma anahtarı , somun anahtarı)
pipe joint
boru bağlantısı
pipe joints
boru eklem yerleri Noun, Construction
pipe key
boru anahtarı (lokma anahtarı , somun anahtarı)
pipe laying
boru döşemek Verb
pipe major
askerî gaydacıların çavuşu. Noun
pipe of peace
calumet.
smoke the pipe of peace: barışmak, sulh yapmak. Noun
pipe of supply
besleme borusu
pipe off
polise şikâyet etmek Verb
pipe organ
organ (1).
pipe plant
boru fabrikası Noun
pipe rack
pipoluk
pipe ripple
boru eki
pipe someone off
birini kara listeye almak Verb
pipe the oil to the refinery
petrolü rafineriye payplayn ile sevk etmek Verb
pipe tobacco
pipo tütünü
pipe union
boru bağlantısı
pipe up
(a) şarkı söylemeye veya nefesli bir çalgı çalmaya başlamak, (b) açıkça konuşmak, fikrini serbestçe söylemek.
pipe wrench
boru anahtarı. Noun
beat/pipe to quarters
gemide savaş hazırlığı emrini vermek.
put that in your pipe and smoke it
İstesen de istemesen de bu böyledir, bunu değiştiremezsin.
smoke the pipe of peace with sb
biriyle dostluk çubuğu tüttürmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

pipe fittings
boru ekleme parçaları Noun, Construction
Turkish-English phrases from Zargan's own database