teslim etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to confess
  2. Verb to consign
  3. Verb to give into custody
  4. Verb to give up
  5. Verb to hand in
  6. Verb to hand over
  7. Verb to make up with
  8. Verb to turn over
  9. Verb to reposit
  10. Verb to resign
  11. Verb to turn in
  12. Verb to surrender
  13. Verb to acknowledge
  14. Verb to admit
  15. Verb to concede
  16. Verb to deliver
  17. Verb to deliver up
  18. Verb to grant
  19. Verb to own
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adalete teslim etmek
to hand someone over to the law Verb
aletlerini teslim etmek
to turn in one's equipment Verb
bagajı teslim etmek
to deliver luggage Verb
bagajı teslim etmek
to deliver baggage Verb
bagajını emaneten teslim etmek
to check one's baggage Verb
bagajıni teslim etmek
to deliver luggage Verb
bagajıni teslim etmek
to check one's baggage Verb
bagajını teslim etmek
to check out the luggage Verb
bagajını teslim etmek
to check out the baggage Verb
bagajını teslim etmek
to check one's baggage Verb
bir gemiyi teslim etmek
to surrender a ship Verb
bir kaleyi düşmana teslim etmek
to deliver a fortress to the enemy Verb
bir kaleyi teslim etmek
to give up a fortress Verb
bir şehrin anahtarlarını teslim etmek
to give up the keys of a city Verb
bir senedi elden teslim etmek
to give a bill from hand Verb
bir senedi teslim etmek
to deliver a deed Verb
bir şeyi birine evinde teslim etmek
to deliver something at sb's house Verb
bir şeyi birinin evine teslim etmek
to deliver something at sb's house Verb
bir şeyi emaneten teslim etmek
to deliver something in trust Verb
bir suçluyu polise teslim etmek
to surrender a criminal to the police Verb
bir suçluyu teslim etmek
to surrender a criminal Verb
bir suretini teslim etmek
to deliver a copy Verb
bir tutukluyu teslim etmek
to surrender a prisoner Verb
birine bir şeyi teslim etmek
to surrender something to sb Verb
birine emanet olarak para teslim etmek
to lodge money with sb Verb
birini adalete teslim etmek
to hand someone over to the law Verb
birini adalete teslim etmek
to hand over someone to justice Verb
birini adalete teslim etmek
to bring a criminal to justice Verb
birini birine teslim etmek
to deliver someone to someone Verb
birini birinin eline teslim etmek
to deliver someone to someone Verb
birini düşmana teslim etmek
to betray someone into enemy hands Verb
birini polise teslim etmek
to give someone into custody Verb
birini polise teslim etmek
to give someone in charge of the police Verb
birini polise teslim etmek
to give in charge Verb
birini polise teslim etmek
to turn someone in Verb
birinin ellerine teslim etmek
to deliver into sb's hand Verb
birinin ellerine teslim etmek
to deliver into sb's hands Verb
birinin mülkiyet hakkını teslim etmek
to confirm someone in his title Verb
birşeyi bagaja teslim etmek
to check in something Verb
birşeyi teslim etmek
to give in something Verb
birşeyi teslim etmek
to own up to something Verb
birşeyi teslim etmek
to admit to something Verb
birşeyi teslim etmek
to yield up something Verb
birşeyi teslim etmek
to own to something Verb
birşeyi yaptığını teslim etmek
to admit doing something Verb
çalınan malları teslim etmek
to deliver up stolen goods Verb
elden teslim etmek
to hand-deliver Verb
emaneten teslim etmek
to deliver in trust Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek
to leave one's things at the luggage office Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek
to leave one's thingst at the luggage office Verb
eve teslim etmek
to deliver free door Verb
evraklarını avukata teslim etmek
to hand papers to one's solicitor Verb
evraklarını avukata teslim etmek
to hand documents to one's solicitor Verb
gemiyi teslim etmek
to surrender the ship Verb
hizmetçiye evi teslim etmek
to leave a servant in charge of a house Verb
idam edilmek üzere teslim etmek
to deliver over the execution Verb
işini bitirip teslim etmek
to turn one's job in Verb
kaleyi düşmana teslim etmek
to render a fortress to the enemy Verb
kendini birinin eline teslim etmek
to put oneself in the hands of Verb
kendini birinin eline teslim etmek
to put oneself in the hands of sb Verb
malları bir müşteriye teslim etmek
to serve a customer with goods Verb
malları birinin adresine teslim etmek
to deliver goods to sb's address Verb
malları geminin (uçağın) güvertesine teslim etmek
to deliver the goods on board Verb
malları geminin güvertesine teslim etmek
to deliver goods on board Verb
malları rıhtımda teslim etmek
to deliver the goods alongside the ship Verb
malları rıhtımda teslim etmek
to deliver alongside the ship Verb
malları taşıyıcıya emanet en teslim etmek
to deliver the goods into custody of the carrier Verb
malları taşıyıcıya emaneten teslim etmek
to deliver the goods into custody of the carrier Verb
malları teslim etmek
to deliver goods Verb
mektup adresine teslim etmek
to deliver a letter Verb
mektup bu bu sahibine teslim etmek
to deliver a letter Verb
mektup teslim etmek
to deliver a letter Verb
öngörülen zaman süresi içinde teslim etmek
to deliver with the stipulated time Verb
paketleri teslim etmek
to deliver parcels Verb
para karşılığı bakılmak üzere çocukları teslim etmek
to farm out children Verb
parayı doğrudan doğruya teslim etmek
to hand over the money direct Verb
polis yetkililerine teslim etmek
to hand over to the police authorities Verb
polise teslim etmek
to hand over to the police Verb
ruhunu teslim etmek
to give up the ghost Verb, Idioms
senedi birinin eline teslim etmek
to deliver a bill Verb
sonradan teslim etmek
to deliver subsequently Verb
suçlu yu polise teslim etmek
to surrender a criminal to the police Verb
suretleri yediemine teslim etmek
to lodge records Verb
tahsilat için bir senedi bankaya teslim etmek
to hand over a draft to a bank for collection Verb
tam vaktinde teslim etmek
to deliver on schedule Verb
valizleri eve teslim etmek
to deliver luggage Verb
henüz elde olmayan malı ilerde teslim etmek üzere satmak
to sell short Verb
henüz elde olmayan malı ileride teslim etmek üzere satmak
to sell short Verb
ileride bir tarihte teslim etmek üzere sipariş almak
to take orders for future delivery Verb
ilerideki bir tarihte teslim etmek üzere sipariş almak
to take orders for future delivery Verb
malı gelecekte teslim etmek şartını içeren alım satımları denetleyen kurul
commodity futures trading commission
yine ileride teslim etmek üzere satış yapma
hedging sale
bir şehrin teslim olmasını talep etmek
to demand the surrender of a town Verb
mahkeme davetiye tebligatının teslim alındığını kabul etmek
to accept service of a unit Verb
tam zamanında teslim etmeyi temin etmek
to wage deliverance Verb
yenilgiye uğramış bir düşmana teslim şartlarını dikte etmek ettirmek etmek
to dictate terms to a deflated enemy Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database