tespit etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to ascertain
  2. Verb to clamp
  3. Verb to immobilize
  4. Verb to pin
  5. Verb to fix
  6. Verb to make something fast
  7. Verb (bone) to set
  8. Verb to account for
  9. Verb to determine
  10. Verb to establish
  11. Verb to identify
  12. Verb to set
  13. Verb to state
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(gemi) mevkiini tespit etmek
to fix the position Verb
...'in yerini tespit etmek
to localize ... Verb
aramanın kaynağını tespit etmek
to trace a call Verb
arızayı tespit etmek
to localize a fault Verb
asgari fiyatları tespit etmek
to establish minimum prices Verb
asgari fiyattan tespit etmek
to establish minimum prices Verb
avaryayı tespit etmek
to settle the average Verb
başlangıç maaşını tespit etmek
to assess the starting salary Verb
bir arızayı tespit etmek
to localize a defect Verb
bir davanın duruşma gününü tespit etmek
to enter an action for trial Verb
bir duruşma günü tespit etmek
to settle a day for a hearing Verb
bir evin satış fiyatını tespit etmek
to set the price of a house Verb
bir fabrika yeri tespit etmek
to localize a factory Verb
bir fiyat tespit etmek
to ascertain a price Verb
bir geliri tespit etmek
to determine an income Verb
bir gün tespit etmek
to appoint a day Verb
bir gün tespit etmek
to name a day Verb
bir güzergâh tespit etmek
to mark out a course Verb
bir hattı hareket tespit etmek
to dictate a line of action Verb
bir kur tespit etmek
to fix a rate Verb
bir maaş tespit etmek
to application a salary Verb
bir maaş tespit etmek
to appoint (fix) a salary Verb
bir mahkeme yeri tespit etmek
to fix a venue Verb
bir mülkün sınırlarını tespit etmek
to locate the lines of a property Verb
bir sözleşmenin kayıt ve şartlarını tespit etmek
to stipulate the terms of a contract Verb
bir sözleşmenin şartlarını tespit etmek
to settle the terms of a contract Verb
bir sözleşmeyi tespit etmek
to determine a contract Verb
bir talebi tahkik ve tespit etmek
to establish a claim Verb
bir tarih tespit etmek
to fix a date Verb
bir telif ücreti tespit etmek
to fix a royalty Verb
bir toplantı günü tespit etmek
to settle a day for a meeting Verb
bir toplantı için bir gün tespit etmek
to settle a day for a meeting Verb
bir toplantı tespit etmek
to fix a meeting Verb
bir vade tespit etmek
to settle a day Verb
bir vade tespit etmek
to set a term Verb
bir vade tespit etmek
to set up a day Verb
bir verginin miktarını tespit etmek
to fix the amount of a tax Verb
bir yol için azami sürat tespit etmek
to restrict a road Verb
bir zaman tespit etmek
to fix a time Verb
biri için belirli bir maaş tespit etmek
to assure someone a definite salary Verb
birinin biri olduğunu tespit etmek
to identify someone as someone Verb
birinin kabulü için zaman sınırı tespit etmek
to lay down a time limit on one's acceptance Verb
birşeyi tespit etmek
to put your finger on something Verb
birşeyin birşey olduğunu tespit etmek
to identify something as something Verb
borsa fiyatlarını tespit etmek
to list fass Verb
borsa fiyatlarını tespit etmek
(US) to list prices Verb
brüt ağırlığı tespit etmek
to weigh in the gross Verb
çeyiz tespit etmek
to assign a dower Verb
cezasını tespit etmek
to determine the sentence Verb
cezayı tespit etmek
to determine the sentence Verb
değeri tespit etmek
to establish the value Verb
değerini tespit etmek
to value Verb
değerini tespit etmek
to establish the value Verb
deniz kazasında hasarı tespit etmek
to state the average Verb
düğün gününü tespit etmek
to name the day (a day for the wedding) Verb
düğün gününü tespit etmek
to set the wedding day Verb
duruşma günü tespit etmek
to set down a case for hearing (trial) Verb
duruşma günü tespit etmek
to fix a date for hearing in court Verb
duruşma günü tespit etmek
to assign a day for a hearing in court Verb
duruşma günü tespit etmek
to fix a day for the hearing Verb
duruşma günü tespit etmek
to fix a hearing Verb
duruşma günü tespit etmek
to fix a d for the hearing Verb
duruşma günü tespit etmek
to fix a day for a hearing in court Verb
duruşma gününü tespit etmek
to fix a hearing Verb
duruşma için bir gün tespit etmek
to fix a day for the trial Verb
emekli aylığı tespit etmek
to rate a pension Verb
erken bir tarih tespit etmek
to set an early date Verb
fiyat tarifesini tespit etmek
to fix the tariff Verb
fiyat tespit etmek
to draw up a valuation Verb
fiyat tespit etmek
to arrive at a price Verb
fiyat tespit etmek
to ascertain a price Verb
fiyatlara tavan tespit etmek
to clamp ceilings on prices Verb
fiyatları (hükümetçe) tespit etmek
to valorize prices Verb
gelecek toplantı için zaman ve yer tespit etmek
to arrange time and place for the next meeting Verb
gelecek toplantının yerini ve zamanını tespit etmek
to arrange time and place for the next meeting Verb
gelir vergisini tespit etmek
to fix the income tax Verb
gelir vergisinin matrahıni tespit etmek
to assess income tax Verb
gelir vergisinin matrahını tespit etmek
to assess income tax Verb
geliri tespit etmek
to determine an income Verb
gidişini tespit etmek
to fix one's departure Verb
grev gözcüsü hattı tespit etmek
to throw a picket line Verb
hasar miktarıni tespit etmek
to quantum damages Verb
hasar miktarını tespit etmek
to assess the quantum of damages Verb
hasarı tespit etmek
to determine the damage Verb
hasarı tespit etmek
to assess the damage Verb
hasarları tespit etmek
to fix damages Verb
hastalığın şiddetini tespit etmek
to stage Verb, Medicine
hükümetçe fiyat tespit etmek
to valorize Verb
ihlali tespit etmek
to set up the breach Verb
ihracat kotaları tespit etmek
to fix export quotas Verb
ihracat kotalarını tespit etmek
to fix ecgd quotas Verb
ihracat kotasını tespit etmek
to fix export quotas Verb
ikametgâhını belli bir yerde tespit etmek
to fix one's residence in a place Verb
imza ile tespit etmek
to stamp Verb
ithal için kotalar tespit etmek
to fix quotas for import Verb
ithal kotaları tespit etmek
to fix import quotas Verb
ithalat için kotalar tespit etmek
to fix quotas for imports Verb
jüriyi kura ile tespit etmek
to draw the jury Verb
kalabalıkta bir arkadaşı tespit etmek
to spot a friend in the crowd Verb
kalite standart dılarını tespit etmek
to establish standards of qualities Verb
kalite standartlarını tespit etmek
to establish standards of qualities Verb
kanunen tespit etmek
to regularize Verb
kazancı tespit etmek
to ascertain the pims Verb
kazancı tespit etmek
to ascertain the profit Verb
kesin bir vakti tespit etmek
to state a precise time Verb
kesin bir zaman tespit etmek
to state a precise time Verb
kesin olarak tespit etmek
to definitively establish Verb
kirayı tespit etmek
to ascertain the rental value Verb
kota tespit etmek
to fix a quota Verb
kurları tespit etmek
to fix rates Verb
kurumlar vergisinin matrahıni tespit etmek
to assess the corporation tax Verb
kurumlar vergisinin matrahını tespit etmek
to assess to corporation tax Verb
mahkeme kararıyla tespit etmek
to be reduced to judgment Verb
mahkemede bir duruşma günü tespit etmek
to assign a day for a hearing in court Verb
mahkemede duruşma günü tespit etmek
to assign a day for a hearing in court Verb
maliyetleri tespit etmek
to fix the costs Verb
maliyetleri tespit etmek
to assess the costs Verb
mevkiini tespit etmek
(ship) to fix the position Verb
nisabı tespit etmek
to count out the house Verb
nisap tespit etmek
to lay down the quorum Verb
önceden takdir ve tespit etmek
to foreordain Verb
randevu tespit etmek
to fix a term Verb
randevu tespit etmek
to fix an appointment Verb
randevu tespit etmek
to fix a date Verb
sargı ile tespit etmek
to immobilize Verb
şartları tespit etmek
to settle the terms Verb
şartları tespit etmek
to settle conditions Verb
serbest fiyat tespit etmek
to administer a price Verb
sevkıyatlar için gidiş yolu tespit etmek
to route shipments Verb
sınırı yeniden tespit etmek
to change the place of a boundary stone Verb
stokta mal olup olmadığını tespit etmek
to admost (automatic device or mechanical order selection) Verb
talep tahkik ve tespit etmek
to establish a claim Verb
tarifeyi tespit etmek
to fix the tariff Verb
tarih tespit etmek
to appoint a date Verb
tayın miktarını tespit etmek
to ration Verb
tazminatı tespit etmek
(US) to set the compensation Verb
tazminatı tespit etmek
to set the compensation Verb
teslimat için bir zaman tespit etmek
to stipulate a time for delivery Verb
toplantı için bir gün tespit etmek
to settle a day for the meeting Verb
toplantı için tarih tespit etmek
to fix a date for a meeting Verb
uçağın yerini radarla tespit etmek
to radiolocate Verb
uygun bir vakit tespit etmek
to decide on a fit time Verb
uygun bir vakti tespit etmek
to decide on a fit time Verb
uygun fiyatı tespit etmek
to adminster a price Verb
vade tespit etmek
to provide a time limit Verb
vade tespit etmek
to set a term Verb
veraset silsilesini tespit etmek
to settle the succession Verb
veraset sırasını tespit etmek
to settle the succession Verb
yazılı olarak tespit etmek
to put (down) in writing Verb
yazıyla tespit etmek
to place on record Verb
yazıyla tespit etmek
to set down in writing Verb
yeni kayyumlar tespit etmek
to assume new trustees Verb
yerine tespit etmek
to bind Verb
yerini tespit etmek
to find Verb
yerini tespit etmek
to place Verb
yeterli çoğunluk şartlarını tespit etmek
to fix the quorum Verb
yüksek iş ahlakı standardı tespit etmek
to set a high standard of business morality Verb
zaman tespit etmek
to fix a time Verb
zaman tespit etmek
to appoint time Verb
zarar ziyanın miktarını tespit etmek
to assess (the extent of) a loss Verb
zararı tespit etmek
to assess a loss Verb
ihtiyati tedbir için tespit davası ikame etmek
to issue a show cause order Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database