tidy

  1. Adjective düzgün, düzenli, muntazam, tertipli, derlitoplu.
    a tidy room.
  2. Adjective temiz pak, temiz giyimli.
    a tidy dress.
  3. Adjective kabul edilebilir, uygun, münasip.
    They worked out a tidy arrangement agreeable to all: Herkesin
    kabul edebileceği uygun bir anlaşma şekli buldular.
  4. Adjective topluca, oldukça, epey, çokça, hayli yekûn tutan.
    a tidy sum of money.
  5. Adjective
    tidy up: düzeltmek, düzene/intizama sokmak, derlemek, toplamak, temizlemek.
    tidy oneself:
    kendine çekidüzen vermek, üstünü başını düzeltmek.
  6. Adjective ufaktefek eşya konulan sandık, kutu vb..
  7. Adjective koltuk arkasına konulan dantelli örtü.
düzenli bir günün çalışması
güzel çiftlik
kendini derleyip toplamak Verb
düzenli oda
ortalığı toplamak Verb
ortalığa çekidüzen vermek Verb
düzeltmek Verb
temizleyip nizama koymak Verb
toplamak Verb