to this

according to this

buna göre Adverb

add to this

buna ek olarak Adverb

add to this

üstüne üstlük Adverb

add to this

bir de Adverb

add to this

ayrıca Adverb

add to this

bunun yanı sıra Adverb

come to this

bu hale gelmek Verb

come to this

belli bir duruma ulaşmak Verb

due to this

bundan ötürü

thanks to this

bu sayede Adverb

to this day

bugüne/şimdiye/şu ana kadar.

to this effect

bu mealde

To this end,

Bu amaçla,

I remember it to this day

bugünmüş gibi hatırlıyorum

make provisions to this effect

bu yönde önlemler almak Verb

subject to this proviso

şu şartla ki

the text of the agreement is attached to this Regulation

antlaşmanın metni bu tüzüğe eklidir

for this to be possible

bunun mümkün olabilmesi için

have decided to conclude this agreement

işbu anlaşmayı imzalamaya karar vermiştir

have some thoughts of going to africa this summer

bu yaz Afrika'ya gitmeyi düşünmek Verb

He's not got it in him to do this job properly

O bu işi beceremez.

I allow this to be true

bunun doğru olduğunu kabul ediyorum

I hate to say this but ...

Çok üzgünüm ama ...

if this is not inconvenient to you

sizce bir mahsuru yoksa

in addition to all this

bütün bunların yanısıra, tüm bunların yanısıra, tüm bunların yanında, bütün bunlar yetmezmiş gibi, bunlar Adverb

It ill befits you to speak like this.

Böyle konuşmak sana yakışmıyor.

take this/that occasion to …

… için bu/o fırsattan/durumdan yararlanmak.

the purpose of this directive is to..

bu direktifin amacı ...dır

the purpose of this Directive is to..

bu Direktifin amacı ..

this car is very cheap to run

bu araba çok ekonomik

this decision is addressed to the Member States

bu karar Üye Devletlere yöneliktir

this is addressed to you

bu size hitaben yazılmış

This is due to the fact that …

Bunun nedeni …dir. Noun

this is to certify

tasdik olunur

this meat will keep up to three days in the fridge

bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur

to run only from this date

ancak (sadece) bu tarihten itibaren işlemeye başlamak üzere

We cannot leave this to chance.

Bu işi şansa bırakamayız.