union

English-Turkish Translation

  1. Noun, Algebra birleşme
  2. birlik +, ittihat.
  3. birleş(tir)me, bağla(ş)ma.
    a gracious union of excellence and strength.
  4. sendika.
    trade union: sendika, lonca.
    join a union: sendikaya/birliğe girmek.
    union
    card: sendika (kimlik) kartı.
    union label: sendika etiketi/yaftası, giyim eşyasının sendika üyeleri tarafından yapıldığını gösteren etiket.
    union shop: sendikaya bağlı kuruluş, yalnız sendika üyelerini veya üye olmayı taahhüt edenleri işe alan kuruluş.
    union suit: iç tulumu, vücuda sıkıca oturan birbirine bitişik fanilâ ve don.
  5. cemiyet, dernek.
  6. birleşik, karma.
    union catalogue: birleşik katalog, birçok katalogların içindekileri alfabetik
    olarak gösteren katalog.
    union church: karma kilise, birçok mezhep mensuplarının ortak kilisesi.
  7. bayrakta birliği simgeleyen işaret. (ABD bayrağındaki yıldızlı mavi kısım gibi).
  8. evlilik, (cinsel) birleşme.
  9. Engineering iltisak borusu, rakor.
  10. (dokuma) karma kumaş: iki veya daha fazla çeşit iplikten dokunmuş kumaş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

keep a union out of one's plant
bir sendikayı işletmesinden uzak tutmak Verb
keep a union out of one's plant
sendikayı işletmesinden uzak tutmak Verb
Law on Local Government Unions
Mahalli İdare Birlikleri Kanunu Proper Name, Law
union or reunion with one's beloved
vuslat
address the union
(US , Başkan) halka hitap etmek Verb
affiliate with an union
bir derneğe üye olmak Verb
affiliate with an union
bir sendikaya üye olmak Verb
amalgamated craft union
uzmanlık sendikası Noun
auto workers union
otomotiv işçileri sendikası Noun
auto workers union
(US) otomotiv işçileri sendikası Noun
blue collar union
(US) işçi sendikası Noun
building trade union
sendika kurma
building trade union
inşaatçılar sendikası Noun
certified union
sözleşmeye taraf olarak tanınan sendika
certified union
(US) belli bir grup işçi adına toplu sözleşme yetkisi tanınmış sendika
closed union
üye sayısı sınırlı sendika
closed union
(US) üye sayısı sınırlı sendika
company union
şirket işçilerinin oluşturduğu sendika
company union
birlik, ünyon: bir şirkette çalışanların kurduğu, dışarıda şubesi olmayan ve ekseriya şirketin hükmü altında bulunan birlik. Noun
construction union
inşaat sendikası Noun
cooperative union
(Br) kooperatif derneği
craft union
mesleki sendika
craft union
(US) bir iş dalında çalışanların kurdukları sendika
credit union
kredi koperatifi, emniyet sandığı. Noun
customs union
gümrük birliği: gümrük mevzuatını ortaklaşa düzenlemek için ulusların meydana getirdikleri birlik. Noun
economic union
iktisadi birlik
economic union
ekonomi birliği
employer's union
işveren sendikası Noun
establish a union
bir sendika kurmak Verb
establish a union
sendika kurmak Verb
european customs union
avrupa gümrük birliği
european monetary union
avrupa para birliği
exporters union
ihracatçılar birliği
film workers'union
sinema sanatkârları sendikası Noun
happy union
mutlu çift
horizontal union
lonca, esnaf birliği.
independent union
bağımsız meslek sendikası Noun
independent union
bağımsız işçi sendikası Noun
industrial union
sanayi işçileri birliği/sendikası, bir sanayi kolunda çalışan her çeşit meslek ve ihtisastaki işçileri üye kabul eden birlik.
international union
(US) ABD'de ve Kanada'da üyeleri olan sendika
international union
uluslararası birlik
join a union
sendikaya yazılmak Verb
labor union
işçi birliği, sendika. Noun
labour union
işçi sendikası Noun
local industrial union
yerel sanayi sendikası Noun
meretricious union
hukuken sahih ve geçerli olmayan servet
meretricious union
biri veya her ikisi de evlenme ehliyetini haiz bulunmayan kimseler arasında yer alan evlenme
miners'union
madenciler sendikası Noun
miners'union
maden ocakçılar sendikası Noun
modified shop union
yeni işe girenlerin yazılması zorunlu olan sendika
monetary union
para birliği
multicraft union
türlü meslekleri içeren sendika
multicraft union
birçok meslek gruplarını kapsayan sendika
multicraft union
bir çok meslek gruplarını kapsayan sendika
national union
(US) merkezi sendika birliği
national union
milli birlik
nurse s'union
hemşireler sendikası Noun
nurses'union
hemşireler sendikası Noun
occupational union
işçi sendikası Noun
open union
(US) herkese açık sendika
open union
her an üye olunabilecek sendika
outside union
işletmeye yabancı sendika
parent union
ana sendika
passport union
pasaport birliği Noun, International Law
picketing union
grev gözcüsü tayin eden sendika
pipe union
boru bağlantısı
political union
politik birleşme
postal union
pasta birliği
postal union
postacılar sendikası Noun
professional union
meslek birliği
public-employee union
devlet memurları sendikası Noun
quit the union
sendikadan ayrılmak Verb
railway union
demiryolu işçileri sendikası Noun
real union
hakiki birleşme
regional union
bölgesel birlik
rugby union
ragbi birliği Noun, Sports
student union
öğrenci birliği
tariff union
gümrük birliği
temperance union
Yeşilay
trade union
sendika.
trade union
sendika Noun, Economics
trade union
işçi sendikası Noun, Law
vertical union
industrial union
white- collar union
büro işçisi sendikası Noun
yellow union
işbaşı yapmadan yana olan sendika
yellow union
işbaşı yapmadan yana olan sendika birliği
yellow union
(US) işbaşı yapmadan yana olan sendika birliği
union (SQL)
bileşim Information Technology
union activity
sendika faaliyeti
union agent
sendika temsilcisi
union agreement
sendika sözleşmesi
union assessment
sendika özel aidatı
union assessment
sendika aidatı
union bashing
basın-yayın ya da hükümet tarafından sendikalar aleyhine yapılan kampanya
union benefit
sendika yardımı
union building
sendika binası Noun
union business
sendikacılık
union card
sendika üye kartı
union claim
sendika talebi
union combative measures
sendika mücadele önlemleri Noun
union committee
sendika komitesi
union committeeman
sendika komite üyesi
union conference
sendika kongresi
union contract
sendika sözleşmesi
union contribution
sendika aidatı
union crusade
sendika savaşı
union demands
sendika talepleri Noun
union down
(imdat istemek için) ters asılmış bayrak.
union dues
sendika aidatı
union duties
sendika görevleri Noun
union enterprise
sendika girişimi
union finances
sendika finans işleri Noun
union funds
sendika fonu
union headquarters
sendika merkezi
union hours
sendikaca öngörülmüş çalışma saatleri Noun
union house
(Br) yoksullar evi
union institution
sendika kuruluşu
union institutions
sendikal kurumlar Noun
union interests
sendikanın çıkarları Noun
union jack
(bayrağın köşesindeki) birlik simgesi (ABD bayrağındaki yıldızlı mavi dikdörtgen gibi). Noun
union jack
birlik/sendika bayrağı. Noun
union jack
İngiliz bayrağı. Noun
union jurisdiction
sendika temsilcilik hakkı
union label
(US) sendika etiketi
union label
sendika etiketi
union label goods
(US) sendika etiketli mallar Noun
union labour
sendikalı işgücü
union leader
sendika başkanı
union leadership
sendika başkanlığı
union man
(US) sendika üyesi
union man
sendika üyesi
union management cooperation
teşebbüs ile sendikanın işbirliği
union meeting
sendika toplantısı
union member
sendika üyesi
union membership
sendika üyeliği
union negotiations
sendika müzakereleri Noun
union negotiator
sendika temsilcisi olarak müzakereye katılan kişi
union nut
bağlantı somunu
union of banks
bankalar birliği
union of ship owners
armatörler birliği
union office
sendika bürosu Noun
union officer
(US) sendika memuru
union officer
sendika memuru
union policy
sendika politikası Noun
union pressure
sendika baskısı
union publication
sendika gazete ya da dergisi
union rate
asgari ücret
union recognition
sendikanın tanınması
union regulations
sendika nizamnamesi
union representation
sendika temsilciliği
union representative
sendika temsilcisi
union representative election
sendika temsilcisi seçimi
union resignation
sendika istifası Noun
union rights
sendikal haklar Noun
union rights
sendika hakları Noun
union rivalry
sendika rekabeti
union scale
sendikaca saptanan ücret tarifesi
union scale
(US) sendikaca saptanan ücret tarifesi
union section
sendika bölgesi
union security clause
sendikayı üyelerini kaybetmesine karşı koruyan iş veya ücret kontratı
union shop
(US) yalnız işçi sendikası üyelerine ya da belirli bir zaman içinde sendikaya üye olmayı taahhüt edenlere
iş veren sınai bir kuruluş
union shop
(US) sendikalı işletme
union solidarity
sendika dayanışması
union spokesman
sendika sözcüsü
union station
(US) merkez gar
union steward
(US) sendika işyeri temsilcisi
union suit
birbirine bitişik gömlek ve külottan oluşan iç çamaşırı
union treasury
sendika veznesi
union victory
sendika zaferi
union wage
sendika ile mutabakata varılan ücret
union wages
sendikaca onaylanan ücretler Noun
union wages
sendika onaylanan ücretler Noun
union workhouse
(Br) yoksullar evi
compulsory union membership
zorunlu sendika üyeliği
customs union joint committee
gümrük birliği ortak komitesi
labor union affiliation
sendika üyeliği Noun
sack for union activities
sendika faaliyetleri yüzünden işten çıkarmak Verb
trade union agreement
sendika ile yapılan sözleşme
trade union contributions
sendika aidatı
trade union delegate
sendika temsilcisi
trade union leader
sendika başkanı
trade union legislation
sendikacılık mevzuatı
trade union member
sendikalı
trade union movement
sendika hareketi
trade union official
sendika memuru
trade union representative
sendika temsilcisi
trade union subscription
sendikaya üye olma
trade union training centre
sendika eğitim merkezi
trade union's agreement
sendikanın onayı
trade union's agreement
sendikanın muvafakati
English-Turkish phrases from Zargan's own database