unit

  1. Noun, Military birlik
  2. Noun birim, vahit.
    unit of measurement. unit of length/time/mass.
  3. Noun blok, takım, düzen.
    a housing unit: blok evler.
    heating unit: ısıtma düzeni.
  4. Noun ünite, bir bütün oluşturan parçalardan herbiri.
  5. Noun birey, fert.
  6. Noun bir, en küçük pozitif tam sayı.
  7. Noun
    unit's place ile ayni anlama gelir. birler basamağı: tam sayıda sağdan ilk, ondalık sayıda virgülün solundaki ilk sayı.
  8. Noun (üniversitede) puvan.
  9. Noun, Military birlik, askerî kıta.
  10. Noun, Pharmaceuticals ünite, belirli etki husule getiren ilâç/aşı/serum miktarı.
yoğun bakım ünitesi Noun, Medicine
birliğine katılmak Verb
mahalle muhtarlığı Noun, Public Administration
arama ve kurtarma birliği Proper Name, Military
emniyet birimleri Noun
yaşam destek ünitesi Noun, Medical Equipment
yaşam destek sistemi Noun, Medical Equipment
ev, daire.
mali sorumluluk birimi
muhasebe birimi
reklam birimi Noun, Advertising
idari birim
yüzer birlik Noun, Military
aritmetik birim
topçu birliği Noun, Military
astronomik birim: güneşin yer küresinden ortalama uzaklığına eşit uzunluk ölçüsü (≈ 150x106 km).
astronomik birim Noun, Physics
sözleşmedeki taraflardan biri
pazarlık yapan taraf
pazarlık tarafı
takas ünitesi
ücretin hesaplanmasında esas olan birim (parça adedi , zaman birimi gibi
ilke
(askerlik) temel birlik
kilovatsaat
ekmek karnesi
İş birimi
üretim hacmini arttırmak Verb
böylece maliyeti düşürmek üzere sabit değerlere yapılan harcamalar
verimlilik hacmini artırmak Verb
kullanılma süresini uzatmak Verb
ortaokullarda bir yıllık bir dersi başarı ile bitiren öğrenciye verilen başarı notu. Noun
kutucuk teyp birimi Information Technology
kataforez tesisi Noun, Transport
hasta ve yaralı ayırma birliği
renkli ilan
muharebe birliği
konfedere birlik Noun, Politics-Intl. Relations
elektrik panosu Noun, Electricity-Electronics
tüketici birim
tüketim birimi
anlar ve gerekli olan işlemleri başlatır
onları yorumlar
bilgisayar donanımının bir parçası olan bu birim sıralı olarak komutlara erişir
maliyet birimi
maliyetleme birimi
çekirdek birlik
para birimi Noun, Money Markets
veri gösterim birimi
veri saklama birimi Information Technology
bozuk birim
amortismana tabi birim
bağımsız birlik
disk birimi Information Technology
konut ünitesi
mesken
ekonomik birim
odada yemek pişirme olanağı veren otel ya da motel odası Noun
temel örnekleme birimi
(istatistik) ilkel birim
aile birimi
savaşan birlik
sabit varlık birimi
uçuş birliği
işlevsel birim
hükümet dairesi
ısı birimi Noun
ısı ölçüsü
hastane pavyonu
otel ünitesi
sanal sayı birimi, sanal eksen üzerindeki birim uzunluk,
i = ê-1 sayısı.
bağımsız muhasebe birimi
bağımsız bölüm Noun, Zoning Law
sınai birim
girdi birimi
sorgulama birimi
yoğun bakım ünitesi Noun, Medicine
milletlerarası birim, belirli standard etki yaratan vitamin vb.'ni esas alan biyolojik ölçü.
araştırma ünitesi
mutfak ünitesi
kara birliği Noun, Military
doğrusal birim
(apartman) daire. Adjective
(US) ucuz kiralık ev
marjinal birim
hafıza birimi (gelecekte yararlanılması düşüncesiyle bilgi ve programların saklandığı bilgisayar bölümü
haberleşme ücret birimi: telefon konuşmalarında uzaklık ve konuşma süresine göre değişen ücret birimi.
para birimi.
The monetary unit in USA is dollar.
çok-sözcüklü birim Noun, Linguistics
deniz birliği
yenidoğan ünitesi Noun, Medicine
işletme birimi
ana birlik
planlama ünitesi
polis birliği
standart boy bir reklamın küçültülmüşü
olabirim, olasılık birimi.
probit = probability unit analysis: olabirim çözümlemesi.
probit
= probability unit transformation: olabirim dönüşümü.
Noun
işlem birimi Information Technology
üretim birimi
üretim birimi
üretim birimi
yedek birlik
araştırma ünitesi
konut birimi
çatı tipi klima Noun, Machinery
örnekleme birimi
örnekleme ünitesi
bağımsız ünite
ayrı teknik ünite Noun, Transport
bağımsız ünite
mekân birimi
standart prim
istatistik birimi
stereo set
bilgisayar kasası Noun, Hardware
taktik birlik
vergiye tabi birim
vergi birimi
telefonla yazı yazdırma cihazı
teleprinter ünitesi
teleks cihazı
teleks ünitesi
ısı ölçme birimi
ticaret birimi
ticaret birimi (borsa tarafından kabul edilmiş birim
konvoy
video filmi oynatma cihazı
gönüllü birlik
iş birimi
birinin başına düşen meblağ
(US) tek başına bağımsız banka
işlemler
tüm işlemlerin aynı binadan yürütüldüğü
ABD'de bankaların şube açmalarına izin verilmediği bankacılık sistemi
birim bankacılığı
yönetim ve denetim yönünden tüm öteki bankalardan ayrı yapıda ve farklı bankacılık türü
birim hesabı
birim göze, buzsul (kristal) örgüsünü oluşturan en küçük öğe. Noun
(Br) yatırım sertifikası Noun
birim ıra: tek bir gen ile tümü soya iletilen nitelik (Mendel yasasına göre). Noun
birim (yarıçaplı) çember. Noun
birlik komutanı Noun, Military
soğutma cihazı
birim maliyeti
birim maliyet
birim maliyeti (tek birimin toplam değişken ya da sabit masrafı
birim maliyeti
birim giderleri Noun
birim değerlendirme
birim etken: tek bir niteliği soydan soya ileten gen. Noun
eklenerek yine bir bütün oluşturan mobilya
eklenmesiyle bir bütün haline gelen möble
birim başı
(Br) hisse senedi sahibi
menkul kıymetler satın alan ve yatırımcılara hisse senetlerini satan yatırım şirketi ya da mali kuruluş
palet ya da yük kabı şeklinde
bir konteyner
tek ünite olarak yüklenmek üzere hazırlanmış bir grup mal
şube müdürü Noun, Public Administration
birim müdürü Noun, Cinema
gerçek ödemelerde başvurulmayan
maliyet birimi
ölçü birimi Noun, Units of Measurement
verim birimi
ticaret birimi
yalnızca tek ürünü ya da birimi içine alan ambalaj
birim ambalajı
birim fiyat. Noun
toptan/toplam fiyat, bir mal veya hizmetin bütün masraflarını kapsayan fiyat. Noun
birim fiyat koyma, ölçü birimi (metre, kg, vb.) başına fiyatı belirleme. Noun
tek fiyat uygulanan dükkân
(sinemada) bir filmin yapımından önce
yapımı sırasında ve yapımından sonra tanıtılmasından sorumlu olan kişi
birlik kuralı: ABD Demokrat Parti genel kongresinde eyalet çoğunluğunun oyunu tüm eyalete maletme kuralı. Noun
mevduat yatırımlarını ve para çekilişlerini aynı anda mekanik bir işlemle mevduat sahibinin banka defterine
bir radyo ya da televizyon programının ikiye bölünmesi
hem para tahsilatı
hem de ödemeleri yapan banka veznedarı
tek tür yük taşıyan tren (yalnız kömür, yalnız buğday vb. gibi). Noun
birlik eğitimi Noun, Military
(Br) küçük tasarruf sahiplerinden tasarrufları toplayıp
bunları Noun
yatırım fonu Noun, Banking
tasarrufçuları yararlandıracak biçimde yatırıma yönelten bir örgüt
birim değerlendirme
birim değeri
marjinal birim maliyeti
menkul kıymetler yatırım fonu
standart birim maliyeti