local

  1. Medicine lokal
  2. yöresel, çevresel, mahallî, semt+, mahalle+.
    local customs: yöresel/mahallî âdetler.
    the local
    doctor: semt/mahalle doktoru
    . local government: mahallî hükümet/yönetim.
    local news: mahallî haberler.
    local time: mahallî saat.
  3. belirli bir yere özgü.
  4. mevziiî, vücudun bir kısmı ile ilgili.
    local infection: mevziî iltihap.
    local pain/disease.
    local application of a remedy.
  5. her istasyonda duran (tren/otobüs).
    a local train.
  6. dar, sınırlı.
  7. lokal, bir kurumun mahallî şubesi.
  8. yerli, bir yerin yerlisi.
  9. mahalle meyhanesi/kahvesi vb..
  10. (gazetede) şehir haberleri, mahallî haberler.
Avrupa Yerel Özerklik Şartı Proper Name, Politics-Intl. Relations
Mahalli İdare Birlikleri Kanunu Proper Name, Law
mahalli bilirkişi Noun, Law
kısmi kabul Noun
konusu belli bir yerle ilgili ya da sabit bir yerde bulunan ve bakılması o yer mahkemesinin yetkisinde bulunan dava
konusu belirli bir yerle ilgili ya da sabit bir yerde bulunan ve bakılması
o yer mahkemesinin yetkili olduğu dava
konusu belirli bir yerle ilgili ya da sabit bir yerde bulunan ve bakılması için
yerel idare
belediye idaresi
yerel yönetim
mahalli idare
yerel gazetelerdeki ilan ve reklamlar
mahalli temsilci
bir yabancının İngiltere'de ikamet ettiği süre krala bağlı kalması
pahalılık zammı
belediyenin tayin ettiği vergi matrahı
mahkemenin bulunduğu yerde avukatlık eden avukat
pusula sapması
(US) mahallin en yüksek sivil makamı
mahalli idare
yerel yetki
mahalli makam
(Br) seçimle görevlendirilen mahalli idare teşkilatı ve bu teşkilatta ücretle çalışanlar
yerel yönetim
bir yerde kalma yasağı
oturma yasağı
mahalli banka
yerel ptt
yerel banka
yerel poliçe (bir bankanın bulunduğu yerde ödenebilen poliçe veya senet
yerel senet
belediye meclisi
şirket merkezinden uzakta bulunan bir şubeyi yönetmek üzere oluşturulan sınırlı yetkiye sahip yönetim kurulu
mahalli şube
yerel şube
mahalli bütçe
yerel yönetim bütçesi
mahalli ticaret
(Br) yerel yönetim tüzüğü
şehiriçi telefon
(telefon) şehir içi konuşma
yerel reklam kampanyası Noun
bir gayri menkulde sabit bulunan ve söz konusu gayri menkulün tamamlayıcı parçasını oluşturan taşınabilir eşya
mahalli çek
(makine gibi) sabit şeyler Noun
yerel takas işleri Noun
bir yere özel nitelikler
kaza yetkisi
mahalli şartlar Noun
yerel koşullar Noun
yerel tüketim
(US) yerel şirket
yerel meclis
belediye meclisi
yerel mahkeme
(US) federal niteliği olmayan eyalet mahkemesi
yetkisi belirli bir kaza bölgesi ile sınırlı mahkeme
(Br) yerel mahkeme
yerel kredi
ulusal para
mahalli para
memleket parası
mahalli örf
mahalli âdet
yerel müşteri
günlük
yerli müşteri
yerel örf ve âdet kuralları Noun
belediye borçları Noun
yerel teslimat
yerel müdür
yerel idare kurulu
belediye hekimi
yerel belgeler Noun
yerel senet
yerel baskı
yerel seçimler Noun
(telefon) yerel santral
yerel telefon santralı
yerel harcamalar
yerel masraflar Noun
banliyö treni
banliyö ekspres treni
yerel deyim
belediye finansmanı
yerel maliye
(US) banliyö yük treninin yükü
mahalli idare (kaza , belediye , köy
amme idaresi
(Br) yerel yönetim
mahalli hükümet
yerel âdet
ikamet mahalli
yerel imar hareketi
yerli sanayi
yerel etki
yerli sakin
yerinde teftiş
yerel teftiş
yerel çıkar
yerli mal
yerli simsar
bulunan yer hakında bilgi
mahalli kanun
mahalli mevzuat
yurt içi mektup
şehiriçi mektup
banliyö hattı
belediye listesi
şehiriçi posta
bir yerin yerlisi
ademi merkeziyet
(Br) bölge müdürü
şehir haritası Noun
yerel piyasa
yerel gereksinimler Noun
yerel haberler Noun
yerel haber
yerel gazete Noun
bir yerin eşrafından
(Br) yerel memur
yerel gazete
yerli halk
yerel özellikler
(Br) şehir planı
yerel plan
mahalli polis
yerel emniyet teşkilatı
belediye politikası Noun
yerli halk
semt pratisyen hekimi
yerel basın
yerel satın alımlar Noun
yerel radyo
banliyö treni
belediye emlak vergisi
yerel vergiler Noun
yerel sicil
yerel çare
yerel rapor
yerel gereksinimler Noun
mahalli ihtiyaçlar Noun
bir yerin yerlisi
yerel kaynaklar Noun
belediye geliri
çevre yolu
yerel satış
yerli menkul değerler Noun
yerel yönetim
yerel sevkıyatçı
bir yerin işareti
bölgesel durum
yerel personel
yerli personel
yerel radyo tvu
yerel radyo yayın istasyonu
yerel menkul kıymetler Noun
yerel grev
(tel) yerel abone
bir yörenin yerlilerinden olan yetenekli kimseler
bir yerin ileri gelenleri Noun
yerel vergiler
mahalli vergi
yerel vergi
(US) mahalli vergi
yerel vergilendirme
yerel vergiler Noun
yerel şehiriçi telgraf
yerel telgraf
yerel elt
yerel şartlar Noun
mahalli saat Noun
bölgesel topografi
yerel ticaret
iç ticaret
mahalli ticaret
yerel trafik
(telefon) şehiriçi konuşmalar
banliyö treni
yerel işlem
mahalli maliye
yerel âdet
yerel kullanım
yerel örf ve âdet
yerel kaza yetkisi olan mahkeme
yerel veto
yerel gereksinimler Noun
yerel haftalık gazete
makine gibi gemide bulunan ağırlıklar