unusual

English-Turkish Translation

  1. Adjective alışılmamış, pek rastlanmayan, nadir, eşsiz, seyrek, töre dışı, acayip, garip, tuhaf, âdetlere aykırı,
    müstesna, olağanüstü, fevkalâde.
    an unusual event/name/procedure. unusual behavior.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

unusual circumstances
alışılmadık
unusual circumstances
olağandışı durumlar Noun
unusual danger
tehlike kaynağı
unusual event
olay
unusual size
battal boy
cruel and unusual punishment
işkence veya barbarlık teşkil eden ceza
cruel and unusual punishment
işkence veya barbarlık teşkil eden mutat olmayan ceza
extract no unusual pims from sth
bir şeyden pek önemli bir kâr elde etmemek Verb
extract no unusual profit from sth
bir şeyden pek önemli bir kâr elde etmemek Verb
gain unusual courage all of a sudden
canavar kesilmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database