weave

  1. Verb, Textile Industry dokumak
  2. Verb dokumak.
    to weave cloth.
  3. Verb örmek.
    to weave a basket.
  4. Verb (örümcek) ağ örmek/kurmak.
  5. Verb (ustaca) yapmak, kurmak, icat etmek.
    to weave a plan/a tale.
  6. Verb zikzak yapmak, zikzak yaparak ilerlemek.
    to weave one's way through traffic.
  7. Noun dokuma, örme.
trafikte yol bulup ilerlemek Verb
sepet örgü: iki veya daha fazla iplikle örülen örgü.
dobby ile ayni anlama gelir. dokunmuş desen.
leno ile ayni anlama gelir. kıvırcık, çift bükülmüş iplik.
seyreklik
düz dokuma. satin weave, twill weave Noun
satin ile ayni anlama gelir. saten dokuma.
twill ile ayni anlama gelir. kabarık çapraz dokuma. plain weave, satin weave.
ağ örmek Verb
suikast düzenlemek Verb
bir komplo düzenlemek Verb
bir hikâye uydurmak Verb
sepet örmek Verb
mezcetmek, araya sokuşturmak, ithal etmek.
to weave a melody into a musical composition. He weaves
his own ideas into the official speeches.
bir vadide zikzak çizerek ilerlemek Verb