yola çıkmayı bir hafta ertelemek
Verb
haftalık ücretini almak
Verb
gelişinden itibaren bir hafta içinde
bakiyesi bir hafta içinde ödenecektir
gelecek hafta için öngörülmüş olmak
Verb
bir hafta grev yüzünden çalışamamak
Verb
bir hafta grev yüzünden çalışmamak
Verb
haftada 100 $ kazanmak
Verb
gelecek hafta vukubulmak
Verb
bir hafta kadar Paris'e gelmiş olmak
Verb
gelecek hafta duruşmaya gelecek olmak
Verb
(US) bir işi bir hafta içinde bitirmek
Verb
pazartesi-cuma beş günlük çalışma süresi
5 çalışma günü olan hafta, Cumartesi ve Pazar tatil yapılan hafta.
birine bir hafta müddet tanımak
Verb
gelecek hafta için yerine getirilmesi gereken birçok taahhütleri olmak
Verb
haftada bir gün izinli olmak
Verb
Kutlu Doğum Haftası
Proper Name, Religion-Faith
Paskalya'dan önceki hafta
kutsal hafta, Paskalyadan önceki hafta.
bir hafta yatakta yatmak
Verb
bütün bir mesafeyi bir hafta içinde almak
Verb
(a) Paskalyadan bir (veya iki) önceki hafta.
bir sorunu bir hafta ertelemek
Verb
bir duruşmayı bir hafta ertelemek
Verb
gelecek haftaya ertelemek
Verb
(mahpus) soruşturmayı bir hafta uzatmak
Verb
bir hafta geri bırakmak
Verb
bir reklamın basılmasını gelecek haftaya bırakmak
Verb
geçen hafta yüz işçiyi işe almış olmak
Verb
gelecek toplantıya kadar etkilemek
Verb
standart çalışma haftası
Noun
haftada 140 dolarla işe başlamak
Verb
haftada 140 dolarla işe başlamak
Verb
haftalık cirosu 2000 sterlin olmak
Verb
haftalarca, aralıksız, durup dinlenmeden.
weeks ago/after: haftalarca önce/sonra.
a full week:
tam bir hafta, olaylarla dolu bir hafta.
by the week : haftalık, hafta hesabına göre.
be paid by the week: haftalık almak.
for weeks: haftalarca.
bir hafta geçerli borsa emri
(borsa , US) bir hafta geçerli borsa emri
pazartesi bir hafta olacak
bir borçluya bir haftalık ek süre tanımak
Verb
elde yaklaşık bir buçuk aylık stoku kalmış olmak
Verb
bir hafta sonra, haftaya bugün.
sadece hafta aşırı çalışmak
Verb
haftalık faiz ödemeli borç
bir haftalık izin almak
Verb
siparişin alınmasından itibaren bir hafta içinde teslimi vaat etmek
Verb
siparişin alınmasından itibaren bir hafta içinde teslimi vaadetmek
Verb
en çok bir hafta kalmak
Verb
bir hafta izin almak
Verb
gelecek hafta bugün.
a week of Sundays: çok uzun zaman.
It will be a week tomorrow that he came: Yarın geleli bir hafta olacak.
week yesterday: geçen hafta dünkü gün.
ilaveten bir hafta sonu tatili koparmak
Verb
week ile ayni anlama gelir. haftanın çalışılan günleri.
a five-day week, a week of 35 hours.