wildcat

English-Turkish Translation

  1. Noun, Zoology yaban kedisi, dağ kedisi, vaşak
    (Lynx).
  2. Noun Avrupada yaşayan siyah çizgili sarı-gri yaban kedisi
    (Felis sylvestris).
  3. Noun Afrika yaban kedisi
    (Felis libyca).
  4. Noun huysuz/ şirret kadın, aksi/huysuz kimse.
  5. Noun lokomotif ve tender.
  6. Noun rizikolu iş.
  7. Noun
    wildcat mine ile ayni anlama gelir. değersiz maden ocağı.
  8. Noun evvelce verimsiz olan alanda bol petrol veren ilk kuyu.
  9. Adjective güvenilmez, çürük, rizikolu, sağlam olmayan (iş/teşebbüs vb.).
    wildcat companies.
  10. Adjective yasa dışı, kaçak, resmî izin olmadan yapılan.
    wildcat strike: habersiz grev, sendikanın onayı alınmadan yapılan grev.
  11. Adjective düzensiz, intizamsız, kontrolsuz, başıboş.
  12. Verb petrol olduğu şüpheli bir sahada petrol aramak/ kuyu açmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

wildcat bank
(US) dolandırıcı banka
wildcat brand
izinsiz kullanılan marka
wildcat brewery
ruhsatsız çalışan bira imalathanesi
wildcat business house
sağlam olmayan firma
wildcat company
dolandırıcı şirket
wildcat enterprise
riske giren teşebbüs
wildcat enterprise
riskli girişim
wildcat enterprise
dalavereli girişim
wildcat finance
spekülasyon
wildcat mine
wildcat ile ayni anlama gelir. değersiz maden ocağı.
wildcat scheme
başarı ihtimali az
wildcat scheme
epey spekülatif bir iş girişimi
wildcat securities
spekülatif menkul değerler Noun
wildcat securities
çok riskli spekülatif kıymetli kâğıtlar Noun
wildcat stocks
sağlam olmayan hisse senetleri Noun
wildcat strike
sözleşmeye aykırı ve sendika onayı olmadan yapılan grev
wildcat strike
yasadışı grev
wild cat
yaban kedisi Noun, Zoology
English-Turkish phrases from Zargan's own database