yararlanmak

Turkish-English Translation

  1. use
  2. take
  3. Verb to draw upon
  4. Verb to exploit
  5. Verb to profit
  6. Verb to pull a fast one
  7. Verb to turn
  8. Verb to turn to account
  9. Verb to draw benefit from
  10. Verb to benefit from
  11. Verb to profit from
  12. Verb to make good use of
  13. Verb to benefit
  14. Verb to draw on
  15. Verb to enjoy
  16. Verb to utilize
  17. make use of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

yararlanıcı
beneficiary Noun, Civil Law
(bir şeyden) yararlanmak
to benefit by Verb
...'den yararlanmak
to take advantage of ... Verb
adından yararlanmak
to make use of one's name Verb
avantajlı durumdan yararlanmak
to have it so good Verb
bir avantajdan azami yararlanmak
to follow up an advantage Verb
bir buluştan ticari bakımdan yararlanmak
to put an invention to commercial use Verb
bir fırsattan azami yararlanmak
to make the most of an opportunity Verb
bir fırsattan iyi yararlanmak
to make good use of opportunity Verb
bir fırsattan yararlanmak
to avail oneself of an opportunity Verb
bir fırsattan yararlanmak
to improve the shining hour Verb
bir fırsattan yararlanmak
to grasp an opportunity Verb
bir fırsattan yararlanmak
to leap at an opportunity Verb
bir fırsattan yararlanmak
to use an opportunity Verb
bir fırsattan yararlanmak
to utilize an opportunity Verb
bir grevden yararlanmak
to capitalize on a strike Verb
bir haktan yararlanmak
to enjoy a right Verb
bir haktan yararlanmak
to avail oneself of a right Verb
bir hizmetten yararlanmak
to avail oneself of a service Verb
bir kanunun kaçamak yollarından yararlanmak
to circumvent a law Verb
bir lisanstan yararlanmak
to exploit a licence license Verb
bir müşterinin saflığından yararlanmak
to trade on the credulity of a client Verb
bir patent hakkından yararlanmak
to drive benefits from a patent Verb
bir piyasa durumundan yararlanmak
to exploit a market situation Verb
bir şeyden azami yararlanmak
to make most of sth Verb
bir şeyden haksız bir şekilde yararlanmak
to take improper advantage of sth Verb
bir şeyden özel olarak yararlanmak
to benefit privately from sth Verb
bir şeyden tam yararlanmak
to get the full value of a thing Verb
bir şeyden tam yararlanmak
to take the fullest advantage of sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to take advantage of sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to accounturn sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to make capital out of sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to use to good advantage Verb
bir şeyden yararlanmak
to turn something to pims Verb
bir şeyden yararlanmak
to derive benefit from sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to put to good account Verb
bir şeyden yararlanmak
to avail oneself of sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to derive advantage from sth Verb
bir şeyden yararlanmak
to turn something to advantage Verb
bir tekliften yararlanmak
to avail oneself of an offer Verb
bir tekliften yararlanmak
to improve oneself of an offer Verb
bir vasiyetnameden yararlanmak
to benefit by a will Verb
bir yardımdan yararlanmak
to make use of Verb
bir zaferden iyice yararlanmak
to follow up a victory Verb
birinden alçakca yararlanmak
to take mean advantage of sb Verb
birinden alçakça yararlanmak
to take mean advantage of sb Verb
birinden sonuna kadar yararlanmak
to suck sb's life blood Verb
birinden yararlanmak
to milk sb Verb
birinden yararlanmak
to draw upon sb Verb
birinin acemiliğinden yararlanmak
to take undue advantage of sb's inexperience Verb
birinin acıma vb duygularından yararlanmak
to play (up) on sb's feelings Verb
birinin bilgisizliğinden yararlanmak
to trade (up) on sb's ignorance Verb
birinin bilgisizliğinden yararlanmak
to exploit sb's ignorance Verb
birinin cehalet inden yararlanmak
to exploit sb's ignorance Verb
birinin cehaletinden yararlanmak
to take unfair advantage of sb's ignorance Verb
birinin cehaletinden yararlanmak
to exploit sb's ignorance Verb
birinin cömertliğinden yararlanmak
to draw on sb's generosity Verb
birinin hatasından yararlanmak
to take advantage of sb's mistake Verb
birinin hizmetlerinden yararlanmak
to make use of one's services Verb
birinin iyi niyetinden yararlanmak
to take advantage of sb Verb
birinin iyi yürekliliğinden yararlanmak
to impose upon sb's good nature Verb
birinin lütufkârlığından yararlanmak
to avail oneself of sb's good offices Verb
birinin saflığından yararlanmak
to practice practise upon sb's credulity Verb
birinin saflığından yararlanmak
to take advantage of sb Verb
birinin teklif inden yararlanmak
to improve on sb's offer Verb
birinin teklifinden yararlanmak
to improve on sb's offer Verb
birşeyden yararlanmak
to trade on something Verb
birşeyden yararlanmak
to trade upon something Verb
buluştan ticari bakımdan yararlanmak
to put an invention to commercial use Verb
çalışmalarından yararlanmak
to gain pims from one's studies Verb
cinsel olarak yararlanmak
to abuse Verb
durumdan elden geldiği kadar yararlanmak
to make the most of a situation Verb
en iyi biçimde yararlanmak
to make the most of Verb
eski tasarruflardan yararlanmak
to dip into past savings Verb
eve dönüş için birinin arabasından yararlanmak
to have a lift home Verb
fırsattan yararlanmak
to take occasion Verb
fırsattan yararlanmak
to follow up an advantage Verb
fırsattan yararlanmak
to take the ball Verb
fırsattan yararlanmak
to improve the occasion Verb
gelir vergisi indiriminden yararlanmak
to qualify from income tax relief Verb
her fırsattan yararlanmak
to avail oneself of any opportunity Verb
hisse piyasalarında fiyatların yükselmesinden yararlanmak
to go bull Verb
hisse piyasasında fiyat düşmesinden yararlanmak
to go a bear Verb
icra iflas kanunundan yararlanmak
to take benefit of the bankruptcy law Verb
icra iflas kanunundan yararlanmak
to take the benefit of the bankruptcy law Verb
işsizlik yardımından yararlanmak
to cover in the unemployment relief Verb
kanunun boşluklarından yararlanmak
to dodge the law Verb
kanunun boşluklarından yararlanmak
to circumvent a law Verb
kanunun kaçamak yollarından yararlanmak
to circumvent a law Verb
kısa bir tanışıklıktan küstahça yararlanmak
to presume upon a short acquaintance Verb
krediden yararlanmak
to enjoy credit Verb
normal telefon kanallarından yararlanmak
to operate over ordinary phone lines Verb
olabildiğince yararlanmak
to make the best of a bad job Verb
para kazanmak için fırsattan yararlanmak
to cash in Verb
patent hakkından yararlanmak
to drive benefits from a patent Verb
postane aracılığıyla para havale sisteminden yararlanmak
to use the post-office giro system Verb
sınırsız krediden yararlanmak
to enjoy unlimited credit Verb
sistemin boşluklarından yararlanmak
to beat the system Verb
tam olarak yararlanmak
to make full use Verb
tam yararlanmak
to make use of Verb
vasiyetnameden yararlanmak
to benefit by a will Verb
yakışmayacak şekilde yararlanmak
to take undue advantage Verb
genellikle vergiden yararlanmak amacıyla
incestuous share dealing
iyi faiz hadlerinden yararlanmak amacıyla
pre refunding
lisanstan yararlanmak lisans yenileme
to exploit a licence licence general
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyden ... sağlamak, faydalanmak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.