yatırmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to bed
  2. Verb to couch
  3. Verb to deposit
  4. Verb to lay
  5. Verb to invest
  6. Verb to accommodate
  7. Verb to put someone in hospital
  8. Verb to cause someone to lie down
  9. Verb to cause something to lean to one side
  10. Verb (money) to deposit
  11. Verb to lay down
  12. Verb to lower
  13. Verb to recline
  14. Verb to steep
  15. Verb to slant
  16. Verb to repose
  17. Verb to remit
  18. Verb to slope
  19. Verb to tilt
  20. Verb to incline
  21. Verb to spread over
  22. Verb to bed down
  23. lay
  24. Verb to put to bed
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(bir işe) para yatırmak
to invest funds Verb
(para) yatırmak
to invest Verb
1000 sterlini hükümet tahvillerine yatırmak
to invest £ 1000 in government stock Verb
arsaya para yatırmak
to put money into land Verb
bankada birinin hesabına yatırmak
to place to sb's credit in a bank Verb
bankaya para yatırmak
to deposit at a bank Verb
bankaya para yatırmak
to deposit money with (in) a bank Verb
bankaya para yatırmak
to bank an amount Verb
bankaya para yatırmak
to lodge money in the bank Verb
bankaya yatırmak
to pay into the bank Verb
bankaya yatırmak
to bank Verb
bankaya yatırmak
to deposit Verb
beşiğe yatırmak
to cradle Verb
bir bankaya para yatırmak
to put money into a bank Verb
bir girişim için para yatırmak
to put up the money for an undertaking Verb
bir hesaba para yatırmak
to pay into an account Verb
bir hesaba para yatırmak
to pay money into an account Verb
bir işe gereğinden fazla sermaye yatırmak
to overcapitalize Verb
bir işten elde edilen kârı yeniden işe yatırmak
to plough plow back the profits one's earnings of a business Verb
bir kimsenin şahsi meziyetlerine sermaye yatırmak
to capitalize on one's personality assets Verb
bir meblağ birimini birisinin hesabına yatırmak
to charge an amount to sb's account Verb
bir meblağı % 60 üzerinden faize yatırmak
to invest a sum at 60 Verb
bir meblağı yatırmak
to deposit an amount Verb
bir meblağı yüzde 6 üzerinden faize yatırmak
to invest a sum at 6 percent interest Verb
bir şirketin aktiflerini yeni yerlere yatırmak
to redeploy the assets of a company Verb
bir tasarıya para yatırmak
to invest funds in a scheme Verb
bir teşebbüse para yatırmak
to invest one's money in a business enterprise Verb
birini bir yere yatırmak
to commit someone to something Verb
birini hastaneye yatırmak
to admit someone into hospital Verb
birini yatırmak
to get someone off Verb
birinin hesabına yatırmak
to place to sb's account Verb
birşeye para yatırmak
to put something into something Verb
birşeye para yatırmak
to put something to something Verb
birşeyi bankaya yatırmak
to pay in something Verb
birşeyi yatırmak
to pay in something Verb
bütün parasını işletmeye yatırmak
to sink all one's money into the concern Verb
bütün sermayesini bir işe yatırmak
to put all one's eggs in one basket Verb
bütün sermayesini teçhizata yatırmak
to expend all one's capital for equipment Verb
bütün sermayeyi yatırmak
to shoot the works Verb
çok para yatırmak
to pay out large sums of money Verb
depozit depozito yatırmak
to make a down payment Verb
depozit depozito yatırmak
to deposit Verb
depozito olarak bir meblağ yatırmak
to pay in an amount as a deposit Verb
devlet tahviline para yatırmak
to invest in public funds Verb
eldeki bütün parayı bahse yatırmak
to bet one's wad Verb
emekliye ayırmak faize yatırmak
to put out at interest Verb
emlake para yatırmak
to invest in house property Verb
eşit aport yatırmak
to pay in an equal sum Verb
eti ya da balığı yağlı salamuraya yatırmak
to marinate Verb
evlere (arsaya) para yatırmak
to put money into houses (land) Verb
fazla mesai yatırmak
to employ on overtime Verb
fon yatırmak
to put out funds Verb
gece yatırmak
to give lodging Verb
gemiyi yan yatırmak
to careen Verb
gemiyi yatırmak
to leave down a ship Verb
hâsılatı yeniden yatırmak
to redeploy proceeds Verb
hastaneye yatırmak
to hospitalize Verb
hastaneye yatırmak
to admit Verb, Medicine
hazineye para yatırmak
to cover money into the treasury Verb
her şeyini bir ata yatırmak
to lump one's all on a horse Verb
hisse yatırmak
to place shares Verb
hisseleri güvence olarak emaneten yatırmak
to lodge stock as cover Verb
karşılığı para yatırmak
to place a sum against Verb
kasaya para yatırmak
to put into Verb
kazanılan parayı daha sonraki bir yarışa yatırmak
to parlay Verb
kısa vadeli para yatırmak
to invest (money , capital) at short notice Verb
konutlara para yatırmak
to put money into houses Verb
maaşının yarısını bankaya yatırmak
to bank half one's salary Verb
mahkeme harcı yatırmak
to pay into court Verb
mahkemeye depozito yatırmak
to payment into court Verb
mahkemeye depozito yatırmak
to bring money into court Verb
mahkemeye depozito yatırmak
to bringing money into court Verb
mahkemeye depozito yatırmak
to pay into court Verb
mahkemeye depozito yatırmak
to pay a sum of money into the court Verb
mallara mahsuben bir depozito yatırmak
to pay a deposit on goods Verb
mevduat yatırmak
to make a deposit Verb
mevduat yatırmak
(US) to make a deposit Verb
nakit kefalet yatırmak
to deposit a margin in cash Verb
para yatırmak
to bank with Verb
para yatırmak
to pay into Verb
para yatırmak
to put out money Verb
para yatırmak
to back Verb
para yatırmak
to bank at Verb
para yatırmak
to pay in Verb
para yatırmak
to put money out Verb
parasını akıllıca yatırmak
to bestow one's money wisely Verb
parasını bir girişime yatırmak
to invest one's money in a business enterprise Verb
parasını bir işe yatırmak
to invest money in a business Verb
parasını bir teşebbüse yatırmak
to invest one's money in a business enterprise Verb
parasını emlaka yatırmak
to invest one's money in house property Verb
parasını emlake yatırmak
to invest one's money in real estate Verb
parasını eve yatırmak
to invest in house property Verb
parasını faize yatırmak
to lend money on interest Verb
parasını faize yatırmak
to put one's money out at interest Verb
parasını güvenli hisse senet dilerine yatırmak
to invest one's money in safe stocks Verb
parasını güvenli hisse senetlerine yatırmak
to invest one's money in safe stock Verb
parasını hisse senetlerine yatırmak
to invest one's money in stocks and shares Verb
parasını iyi bir şeye yatırmak
to invest one's money to good account Verb
parasını kârlı olarak yatırmak
to lay out one's money profitably Verb
parasını kazançlı işe yatırmak
to lay out one's money to advantage Verb
parasını kısa vadeli yatırmak
to invest at short notice Verb
parasını kötü yere yatırmak
to make bad use of one's money Verb
parasını menkul değerlere yatırmak
to invest one's money in stock Verb
parasını menkul kıymetlere yatırmak
to invest one's money in stock Verb
parasını mevduat olarak yatırmak
to place money on deposit Verb
parasını ortak bir işe yatırmak
to club Verb
parasını sadece kısa vadeli kazançlara yatırmak
to invest only in short-term gain Verb
parasını sadece kısa vadeli kazançlara yatırmak
to invest only in short term gain Verb
parasını sağlam bir işe yatırmak
to invest safely Verb
parasını spekülasyona yatırmak
to venture money into speculation Verb
parasını spekülasyona yatırmak
to venture money in speculation Verb
parasını tahvillere yatırmak
to invest one's money in stocks and shares Verb
parasını tercihan menkul değerlere yatırmak
to invest primarily in securities Verb
parasını yanlış yere yatırmak
to misspend money Verb
parasını yanlış yere yatırmak
to misemploy one's money Verb
parasını yatırmak
to embark money Verb
parayı bankaya yatırmak
to deposit money with a bank Verb
parayı faize yatırmak
to invest money at interest Verb
parayı faize yatırmak
to put out money at interest Verb
parayı faize yatırmak
to place money on interest Verb
parayı iyi bir işe yatırmak
to put money to good use Verb
salamuraya yatırmak
to pickle Verb
savaş tahvillerine para yatırmak
to place in war bonds Verb
sermaye yatırmak
to lock up capital Verb
sermaye yatırmak
to engage capital Verb
sermaye yatırmak
to invest capital Verb
sermaye yatırmak
to embark money Verb
sermayesini bir endüstriye yatırmak
to buy oneself into an industry Verb
sermayesini muhtelif alanlara yatırmak
to diversify one's capital Verb
sermayeyi kârlı işe yatırmak
to invest capital profitably Verb
servetini bahse yatırmak
to cast one's bread upon the waters Verb
servetini ömür boyu gelire yatırmak
to invest one's fortune in life annuities Verb
sıvı içine yatırmak
to steep Verb
son kuruşunu da bahis bahse yatırmak
to bet one's last dollar Verb
son kuruşunu da bahse yatırmak
to bet one's last dollar Verb
tasarruf bankasına para yatırmak
to put money into the savings bank Verb
tasarruf hesabına para yatırmak
to place money in savings account Verb
tasarruflarını bir ticaret işine yatırmak
to invest one's savings in a business enterprise Verb
tasarrufunu bir işe yatırmak
to invest one's saving in a business enterprise Verb
tedavüle para yatırmak
to put money into a bank Verb
toprağı nadasa yatırmak
to lay land fallow Verb
üniversite taksidi yatırmak
to pay tuition at a university Verb
varlığının % 5'ini menkul değere yatırmak
to invest 5 % of their assets in chattel paper Verb
yana yatırmak
to lean Verb
yana yatırmak
to sway Verb
yatağa yatırmak
to put to bed Verb
yeniden yatırmak
to reinvest Verb
yeniden yatırmak
to redeposit Verb
yüzde altı faiz üzerinden para yatırmak
to invest a sum at 6 percent interest Verb
yüzde beşten yatırmak
to put out at 5 percent Verb
hisse senetleri ve tahvillere yatırmak amacıyla
zai tech
yabancı ülke vatandaşlarının yatırmak zorunda olduğu teminat
cautio judicatum solvi Noun, Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birinin yatmasını ... sebep olmak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.