1. Fiil hazır bulunmak, (toplantıya vb.) katılmak/iştirak etmek, (derse/konferansa vb.) gitmek, devam etmek.

    to attend a lecture: derste hazır bulunmak.
    to attend school: okula gitmek/devam etmek.
  2. Fiil beraber olmak, birlikte gitmek/bulunmak, birbirini takip etmek, eşlik/refakat etmek, arzetmek.
    to
    attend (upon) a prince: prense refakat etmek.
    method attended by great difficulties: büyük güçlükler arzeden yöntem.
    Danger attended everything he did: Yaptığı her iş tehlikeli idi.
  3. Fiil tedavi etmek, bakmak, başında bulunup dikkat ve ihtimam göstermek.
    The nurse attended the patient
    daily: Hastabakıcı her gün hastaya baktı.
    I have a good doctor attending on me: Beni tedavi eden iyi bir doktorum var.
  4. Fiil hizmet etmek, maiyetinde bulunmak.
    to attend a customer: bir müşteriye hizmet etmek.
  5. Fiil bakmak, mukayyet olmak, meşgul/alâkadar olmak.
    to attend one's health: sağlığına bakmak/itina
    göstermek.
    to attend one's business: işine bakmak, işi ile meşgul olmak.
  6. Fiil hasretmek, kendini/bütün dikkatini vermek.
    to attend to one's work: kendini işine vermek.
    I
    have an urgent matter to attend to: Görülecek acele bir işim var.
görevlerini yapmak Fiil
kendi işine bakmak Fiil
mektup bulara cevap vermek Fiil
mektuplara cevap vermek Fiil
görevlerini yapmak Fiil
menfaatlerini korumak Fiil
çıkırlarını korumak Fiil
keyfine bakmak Fiil
kendini işine adamak Fiil
katılacak durumda olmamak Fiil
katılmaya izni olma
bir doğumda yardım etmek Fiil
kongreye katılmak Fiil
kursa gitmek Fiil
bir kursa gitmek Fiil
bir kursa katılmak Fiil
müşteriye hizmet etmek Fiil
müşteriye bakmak Fiil
hekime yardım etmek Fiil
fuara katılmak Fiil
(öğrenci) ders izlemek Fiil
konferansta bulunmak Fiil
bir konferansta bulunmak Fiil
bir toplantıya katılmak Fiil
toplantıya katılmak Fiil
bir hastaya bakmak Fiil
hastaya bakmak Fiil
doktora yapmak Fiil
satışa iştirak etmek Fiil
bir satışa iştirak etmek Fiil
okula gitmek Fiil
sınıfa devam etmek Fiil
bir yere sırf boy göstermek için gitmek Fiil
fuara katılmak Fiil
kontrol etmek Fiil
nezaret etmek Fiil
makineleri denetlemek Fiil
hizmete âmâde olmak, üzerine almak, meşgul olmak.
… ile sonuçlanmak, takip etmek.
measures attended by unexpected consequences: beklenmedik sonuçlar veren önlemler.
mahkeme huzuruna şahsen çıkmak Fiil
muntazam devam etmek Fiil
birine yardım etmek Fiil
birinin cenazesine katılmak Fiil
birinin cenaze sine katılmak Fiil
okula gitmek Fiil
okumak Fiil
mevcut bulunmak Fiil
kendini tamamiyle işe vermek Fiil
fuara gitmek Fiil
parlamento oturumuna katılmak Fiil
(a) dinlemek, kulak vermek.
to attend to a speaker: konuşmacıyı dinlemek.
Are you attending
to what is being said? Söylenene kulak veriyor musun(uz)? (b) dikkat ve ihtimam göstermek.
to attend to a sick person: hastaya ihtimam göstermek.
bir müşteriye bakmak Fiil
duruşmada bulunmak Fiil
bir ricayı yerine getirmek Fiil
bir emri yerine getirmek Fiil
siparişi yerine getirmek Fiil
bir siparişi yerine getirmek Fiil
müşterilere bakmak Fiil
talimatlara uymak Fiil
formalitelere uymak Fiil
birinin işlerine yardım etmek Fiil
birinin menfaatlerini gözetmek Fiil
biriyle ilgilenmek Fiil
birine hizmet etmek Fiil
birine bakmak Fiil
birşeyle uğraşmak Fiil
birşeyle ilgilenmek Fiil
birşeyi halletmek Fiil
bir şeyi dikkate almak Fiil
bir şeye dikkat etmek Fiil
bir senedin tahsiliyle uğraşmak Fiil
bir poliçenin tahsiliyle uğraşmak Fiil
postanın icabına bakmak Fiil
boşaltmaya yardım etmek Fiil
müşterilerin isteklerini yerine getirmek Fiil
pratik çalışmaya katılmak Fiil
bir kurulun emrinde bulunmak Fiil
bir kurulun emrine amade bulunmak Fiil
kurulun emrinde bulunmak Fiil
seminer :: katılmak Fiil