çın-çın: âhenkli zil.
melodi, müzik, âhenkli ses.
âhenk, uyum, akord.
âhenkle (çan) çalmak.
The tower bells chime every hour.
âhenkli/müzikal ses çıkarmak.
şarkı söyler gibi âhenkle konuşmak.
âhenk/uyum sağlamak.
The scenery chimed perfectly with the eerie mood of the play.
=
chimb = chine,
is. fıçı/varil ağzı, fıçı kapağı oluğu.
söze karışmak, sözü keserek konuşmaya katılmak (çoğunlukla aynı fikirde olduğunu bildirmek için).
uymak, âhenk sağlamak.
Does the president's ideas chime in with yours?