cultivating -> cultivate

  1. Geçişli Fiil tarım yapmak, tarlayı vb. sürüp ekmek, zer'etmek.
    to cultivate garden.
  2. Geçişli Fiil çapalamak, çapa ile toprağı yumuşatmak.
    to cultivate soil.
  3. Geçişli Fiil tarım ürünlerini geliştirmek/islâh etmek.
  4. Geçişli Fiil üretmek, yetiştirmek.
    to cultivate crops.
  5. Geçişli Fiil terbiye etmek, geliştirmek, oluşturmak.
    to cultivate a love of art. to cultivate one's mind.
  6. Geçişli Fiil beslemek, bakmak.
  7. Geçişli Fiil (kendini (sanata/bilime vb.) adamak, hasretmek.
  8. Geçişli Fiil (başka bir kimseyi) kendine bağlamaya çalışmak, sevgi/ilgi/arkadaşlık yaratmaya/kazanmaya uğraşmak.
    cultivate
    a friendship: dostluk kazanmaya çalışmak.
    Politicians cultivate the electorate.
  9. Geçişli Fiil tanışıklık/samimiyet tesisine uğraşmak.
işlemek Fiil
imaj yaratmak Fiil
bir imaj yaratmak Fiil
kibar davranmaya titizlik göstermek Fiil
birinin dostluğunu kazanmaya çalışmak Fiil
toprağı ekmek Fiil