1. İsim fitil, havaî fişek/dinamit vb. fitili, tapa.
    He lit the fuse and ran behind the rock before the bomb could explode.
  2. İsim (bkz: fuze ) (1).
  3. İsim, Elektrik-Elektronik sigorta.
  4. Fiil (bkz: fuze ) (3).
  5. Fiil eri(t)mek.
    Lead will fuse at a lower temperature than some other metals.
  6. Fiil (elektrik sigortası) atmak.
    The lights have fused, the whole place is in darkness: lambaların
    sigortası attı, her yer karanlığa büründü.
  7. şeklinde de yazılır. (bombayı, dinamiti vb.) fitillemek, fitil takmak.
otomatik sigorta
otomatik fünye tertibatı
sigorta atması
sigorta atması
tavikli tapa
ayarlı tapa
dinamit kapsülü
kapsül
çabuk öfkeye kapılmak Fiil
ana sigorta
Tv tapası, hedefin yakınında bir dış etki ile mermi/bomba vb.'ni infilâk ettiren tapa.
yeni bir sigorta takmak Fiil
elektrik sigortası İsim
ihtiraklı tapa.
sigorta kutusu İsim, Ulaşım
birleştirerek birşey haline getirmek Fiil
birşeyi birşeyle kaynaştırmak Fiil
birşeyi birşeyle birleştirmek Fiil
eriyip birbiriyle kaynaşmak, (ısıtarak/ergiterek) kaynaştırmak, yapış(tır)mak, birleş(tir)mek, alaşımlaş(tır)mak.

Copper and zinc are fused to make brass.
elektrik sigorta teli
fitillemek Fiil
fitillemek Fiil