-
Zarf içte, içten, içinden, içten içe, için için.
He was inwardly pleased, but said nothing.
-
Zarf gizlice, kimseye sezdirmeden, açığa vurmadan.
inwardly, he disliked his guest.
-
Zarf manen, ruhen, kalben.
inwardly happy.
-
Zarf alçak sesle, içinden, mırıldanarak, mırıltı halinde.
-
Zarf merkeze/içeriye yönelmiş şekilde.
-
Zarf samimî bir şekilde, yakından, sıkı fıkı.