1. Zarf içte, içten, içinden, içten içe, için için.
    He was inwardly pleased, but said nothing.
  2. Zarf gizlice, kimseye sezdirmeden, açığa vurmadan.
    inwardly, he disliked his guest.
  3. Zarf manen, ruhen, kalben.
    inwardly happy.
  4. Zarf alçak sesle, içinden, mırıldanarak, mırıltı halinde.
  5. Zarf merkeze/içeriye yönelmiş şekilde.
  6. Zarf samimî bir şekilde, yakından, sıkı fıkı.
için için ağlamak Fiil
kahretmek Fiil
kahrolmak Fiil