1. İsim, Tekstil Sanayii tezgah
  2. İsim dokuma tezgâhı.
  3. İsim dokuma(cılık).
  4. İsim, Denizcilik küreğin topacı/sapı.
  5. İsim hayalet, karaltı, uzak korkunç hayal/silûet, uzakta korkunç hayal gibi belirme.
  6. Fiil (uzakta korkunç hayal gibi) belirmek, heyulâ gibi gözükmek/belirmek.
    The mountainous island loomed on the horizon.
  7. Fiil (korkunç bir hayal gibi/zebellâ gibi) karşısına çıkmak/dikilmek.
    As we dashed round the corner, a
    police officer loomed in front of us.
    dangers looming ahead: karşılaşılacak/tehdit eden tehlikeler.
    A large iceberg loomed through the thick, grey fog.
  8. Fiil korkunç bir şekil almak, korkunç bir şekle dönüşmek.
    The convention looms as a political battle.
  9. Fiil önemli bir sorun olarak belirmek.
    Strictness or permissiveness: this looms as a big question for many new parents.
  10. Fiil (tezgâhta) dokumak.
  11. İsim (bkz: loon ) (1).
eksiz halı
jacquard ile ayni anlama gelir. ceker tezgâhı: süslü dokumalar yapan tezgâh.
mekiksiz tezgâh İsim
çıkrık
dokuma tezgâhı
dokuma tezgâhı
kendini hissettirmek Fiil
önemli bir yer tutmak Fiil
ön plana çıkmak Fiil
öne çıkmak Fiil
önemli rol oynamak Fiil
...'e damgasını vurmak Fiil
bir manzaraya kendi başına hâkim olmak Fiil
(karanlıkta/siste) hayal meyal/olduğundan daha büyük görünmek.