1. gübre.
  2. gübreli kara toprak, ümüs.
  3. bataklık çamuru, pislik.
  4. karışıklık, keşmekeş.
    to be all in a muck: keşmekeş içinde olmak.
  5. çöp, çöplük.
  6. (madencilikte) maden damarı bulununcaya kadar kazılması gereken işe yaramaz taş, toprak vb.
  7. gübrelemek, gübre dökmek.
  8. kirletmek, pisletmek, lekelemek.
baştan aşağı çamura bulanmak Fiil
âvare/boş/gayesiz gezmek, sallanmak, sürtmek, salak salak dolaşmak.
He's not working, just mucking about.
gübre yığını
(başkalarıyla işi/görevi vb.) paylaşmak, ortaklaşa yapmak.
If we all muck in, we'll soon finish the job.
hafriyat makinaları İsim
hayvan gübresini/çamuru/toprak vb.'yi temizlemek/kaldırmak.
muck out a stable: ahırın gübresini temizlemek.
bir ahırın gübresini temizlemek Fiil
gübre yayıcı makine
bozmak, berbat etmek, karmakarışık/keşmekeş yapmak, yüzüne gözüne bulaştırmak.
bir işi berbat etmek Fiil
oturulan yeri ya da görevleri paylaşmak Fiil
(a) kirletmek, pisletmek, (b) bozmak, berbat etmek.
bir şeyi berbat etmek Fiil