Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Sıfat anık, hazır, amade.
    Is breakfast ready? The letters are ready to be signed. I'm not ready yet.

    be ready to do sth: bir şeyi yapmağa hazır olmak, bir şeyi yapmayı göze almak.
    ready for action: çalışmağa/çarpışmağa hazır.
    ready box: hazır cephane sandığı.
  2. Sıfat istekli, hevesli, canatan.
    She's always ready to help.
    She's too ready with advice: Öğüt vermeye pek heveslidir.
  3. Sıfat anlayışlı, zeki, çabuk kavrayan, yetenekli.
    a ready pen: iyi/kolay yazar kimse.
    a ready wit: hazırcevap(lık).
  4. Sıfat ânında, çabuk, kolay.
    a ready reply.
    a ready tongue: natıkası/çenesi kuvvetli kimse.
    She
    has a ready tongue: Çenesi kuvvetlidir.
    He is very ready with excuses: Bahane/mazeret bulmakta gecikmez.
    These goods command a ready sale: Bu mallar çabuk satılabilir.
  5. Sıfat keskin, sürati intikal sahibi, çabuk harekete geçen.
    a keen mind and ready wit.
  6. Sıfat eğilimli, meyyal, müstait.
    too ready to criticize others.
    rather too ready to suspect people:
    herkesten hemen şüphelenir.
  7. Sıfat … üzere, (bir işe) hazır.
    a tree ready to fall.
  8. Sıfat hazır, emre âmade, elde mevcut.
    ready money: hazır para/nakit.
  9. Sıfat uygun, mevcut, hemen kullanılabilir.
  10. Geçişli Fiil hazırlamak, ihzar etmek.
  11. İsim anıklık, hazırlık, hazır olma/oluş.
    at the ready: (silah) ateşe hazır.
    guns at the ready: ateşe hazır toplar.
  12. Ünlem hazır ol!
    ready! set! go!: hazır ol! dikkat! koş!/yürü!
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be ready
tamam olmak Fiil
be ready
hazır olmak Fiil
be well supplied with the ready
nakit parası daima hazır bulunmak Fiil
ever ready
emre amade
get ready
hazırlanmak.
have something made ready
hazırlatmak Fiil
keep ready
hazır tutmak Fiil
lie ready
hazır beklemek Fiil
make ready
(a) hazırlamak, (b) baskıya hazır hale getirmek.
make something ready
tedariklemek Fiil
oven ready
fırında pişirilmek üzere hazırlanmış
oven ready
(yiyecekler) satışa sunulmadan önce
plank down the ready
peşin parayı masaya koymak Fiil
the ready
(a) hazır para, nakit, (b) kullanılmaya hazır durum.
to bring a riffle to the ready: tüfeği ateşe hazırlamak.
with their automatic weapons at the ready
otomatik silahları ateşe hazır
ready about
tremolaya hazır ol!
ready and willing
hazır ve gönüllü
ready assets
mevcut aktifler İsim
ready capital
hazır sermaye
ready cash
hazır para
ready cash
kasa mevcudu
ready cash
likit
ready cash
peşin
ready coin
nakit
ready coin
hazır para
ready company
hazır bulunanlar
ready for acuse
savaşa hazır
ready for collection
tahsile hazır
ready for delivery
teslime hazır
ready for delivery
teslimata hazır
ready for dispatch
sevke hazır
ready for dispatch
sevk edilmeye hazır
ready for dispatch
sevkedilmeye hazır
ready for journey
yolculuğa hazır
ready for loading
yüklemeye hazır
ready for occupancy
taşınılmaya hazır
ready for press
baskıya hazır
ready for printing
baskıya hazır
ready for sea
denize çıkmaya hazır
ready for sea
denize açılmaya hazır
ready for shipment
sevkıyata hazır
ready for shipment
sevkiyata hazır
ready for the journey
yolculuğa hazır
ready for use
kullanılmaya hazır
ready for working
işlemeye hazır
ready made
elverişli
ready made
uygun
ready made
hazır
ready made
basmakalıp
ready made clothes
konfeksiyon
ready made furniture
hazır mobilya
ready made shop
konfeksiyon mağazası
ready made suit
hazır takım elbise
ready market
hazır piyasa
ready market
malların çabuk ve kolayca satılabildiği piyasa
ready money
peşin para, nakit.
ready money business
peşin iş
ready money purchase
peşin alış
ready money purchase
peşin alım
ready pen
işlek yazı
ready pen
işlek kalem
ready reckoner
barem cetveli
ready reckoner
barem
ready reckoner
içinde önceden düzenlenmiş hesap çizelgeleri bulunan kitap
ready reply
hazırcevap
ready reserve
(askerlik , US) yedek
ready room
hazırlık odası: uçuşa hazır havacıların bekleme odası. İsim
ready sale
çabuk satış
ready sale
kolay satış
ready service
hizmete hazır
ready to believe
safdil
ready to discharge
boşaltmaya hazır
ready to fire
kurulu
ready to march
yürümeye hazır
ready to move in
taşınmaya hazır
ready to sail
(gemi) sefere hazır
ready to sail
sefere hazır
ready to shoot
ateş etmeye hazır
ready to start
harekete hazır
ready to start
çıkış yapmaya hazır
ready to tack
alesta tramola
ready to take off
(uçak) kalkmaya hazır
ready to take responsibility
sorumluluk üstlenmeye hazır
ready to wear
hazır giyim
ready wear
hazır giyim
ready wit
hazırcevap
ready workman
eline çabuk işçi
(animal) fit or ready for slaughter
kesimlik
(house) ready for occupancy
aşınılmaya hazır
(tree) fit or ready to be cut
kesimlik
actual goods ready for immediate delivery
hemen teslime hazır mallar İsim
allow 3 percent off for ready money
peşin para üzerinden yüzde üç indirim yapmak Fiil
Are you ready to order?
Siparişinizi alabilir miyim? Gıda ve Mutfak
be always ready for a row
hep kavgaya hazır olmak Fiil
be always ready to help
daima yardıma hazır olmak Fiil
be ready and waiting
alesta beklemek Fiil
be ready for collection
alınmaya hazır olmak Fiil
be ready for every emergency
her türlü beklenmedik zor duruma hazırlıklı olmak Fiil
be ready in apprehension
çabuk idrak etme kabiliyetine sahip olmak Fiil
be ready to conciliate
uzlaşmaya hazır olmak Fiil
be ready to depart
yola çıkmaya hazır olmak Fiil
be ready to invest
yatırım yapmaya hazır olmak Fiil
buy food ready cooked
hazır pişmiş yemek satın almak Fiil
buy for ready money
peşin parayla satın almak Fiil
come to a subject with ready made ideas
bir konuya hazır fikirlerle yanaşmak Fiil
corpse ready for burial
cenaze
field (under or ready for cultivation)
mezraa
field (under or ready for cultivation)
mezra
find a ready market
hazır pazar bulmak Fiil
find a ready market
ürünleri için yeni pazar bulmak Fiil
find a ready sale
kolay satılmak Fiil
for ready money
peşin ödemeyle
get ready for action
davranmak Fiil
get ready to do sth
kolları sıvamak Fiil
get ready to foot it a long way
tabanları yağlamak Fiil
give a ready consent
hemen muvafakat etmek Fiil
goods that meet with a ready sale
çabuk bozulan mallar İsim
have a ready flow of language
makineli tüfek gibi konuşmak Fiil
have a ready flow of language
çok akıcı konuşmak Fiil
have a ready market
revaç bulmak Fiil
have a ready market for sale
malını hemen satabilecek hazır piyasası olmak Fiil
have a ready sale
kapışılmak Fiil
have a ready wit
tetik davranmak Fiil
have always a ready answer
hazırcevap olmak Fiil
have always a ready answer
hazır cevap olmak Fiil
in ready money
aynen
in ready money
nakden
make- ready time
(üretim) hazırlık süresi
paid in ready money
muaccel
pay money down (in ready money)
peşin ödemek Fiil
pay ready money
peşin ödemek Fiil
person ready to sacrifice his life for a cause or a person
serdengeçti
rice that has been cooked and is ready to be eaten
pilav
security given or possessed in the form of ready money
nakdi teminat
sell for ready money
peşin satmak Fiil
stack of grain ready for threshing
harman
stand for ready money
elinde hazır para bulunmak Fiil
tree ready to be cut for firewood
odunluk
turn it over ready to a turnkey
anahtar teslimi hazır devretmek Fiil
without ready money
peşinatsız
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.