1. İsim parça, kırıntı, kırpıntı, döküntü.
    scrap heap: kırpıntı/hurda yığını.
  2. İsim (yazı/şiir vb.) parça.
    scraps of poetry.
  3. İsim hurda.
    scrap iron: hurda demir.
    He made a fortune in scrap metals: Hurdacılıktan zengin oldu.
  4. İsim müsvedde(lik).
  5. İsim kavga, dövüş.
  6. Sıfat parça(lardan oluşan), artık, kırıntı, döküntü, hurda, işe yaramaz.
  7. Fiil parçalamak, ufalamak, kırpıp dökmek.
  8. Fiil değersiz diye atmak, ıskartaya /çürüğe çıkarmak, hurdaya ayırmak.
  9. Fiil dövüşmek, kavga etmek.
elektronik atık İsim, Çevre ve Ekoloji
Atık ve hurda toptan ticareti (NACE kodu: 46.77) İsim, Sanayi ve Zanaatler
otomobil hurdaları İsim
elektronik atık İsim, Çevre ve Ekoloji
ıskartaya çıkmak Fiil
hurda demir
bir nebze/zerre, zerre kadar, en ufak.
not a scrap of truth in what he says: söylediklerinde zerre kadar gerçek payı yok.
birine hiç faydası olmamak Fiil
hurda tedariki
bir binayı yıkmak Fiil
bir projeyi geri çevirmek Fiil
bir gemiyi parçalamak Fiil
hurda firması
parça
hurdacı
karalama kütüğü Bilgi Teknolojileri
hurdalık, hurda yığını.
Put that plan on the scrap heap; it'll never work.
yatırım denetimini gevşetmek Fiil
hurda demir
endüstri üzerine konan sınırlamaları kaldırmak Fiil
hurda malzeme
hurda tüccarı
hurda metal
müsveddelik kâğıt
hurda kâğıt
hurda fiyatı
hurda işleme
ıskarta mal raporu
hurda satışı
(para) bir araya getirmek Fiil
hurda ticareti
okulu güçbela bitirmek Fiil
okulu güç bela bitirmek Fiil
hurda değeri
hurda degeri
en küçük bir teselli.
önemsiz delil.
hiç borcu olmamak Fiil
hiç delil yok