1. mağaza, dükkân.
    department(al) stores: her türlü eşya satan büyük mağazalar, bonmarşe.
  2. ambar, depo, ardiye, antrepo, hazine.
    This book is a store of information: Bu kitap bir bilgi hazinesidir.
  3. stok, biriktirilmiş şey.
    store cattle: besili olmayan sığırlar.
  4. bolluk, bol miktarda mal.
  5. store up/away: saklamak, biriktirmek, istif etmek, yığmak, toplamak
  6. depolamak, ambarlamak, depoda/ambarda saklamak.
  7. (bilgisayarda) belleklemek, belleğe geçirmek.
  8. depolanmaya dayanmak, depoda uzun süre bozulmadan kalmak.
mühimmat ambarı
giyim mağazası
yardımcı bellek
yedekleme belleği
bir süpermarket gibi çalışan ama sınırlı yiyecek malzemesi stoku bulunan küçük dükkân
(US) bodrum mağazası
bodrum mağazası
ışın bellek
gümrük antreposu İsim
gümrüklü emtia
yolculukta gerekli olan ve bir limana varıldığında gümrüğe teslim edilmesi gereken emtia
gümrük antreposu İsim
(US) şube
mağaza şubesi İsim
şube mağaza (bir perakendeci mağazasının şubesi İsim
(US) şube dükkânı
şube dükkânı
fotoğrafçı dükkânı
(US) şekerci dükkânı
şekerci dükkânı
(US) pastane
(US) veresiye satış yapmayan dükkân
alıcıların nakit ödemeleri koşulu ile iskontolu satış yapan toptancı
bakkaliye ticaretinde
(US) tütüncü
giyim eşyası mağazası
(US) giyim mağazası
giyimevi
(US) giyim eşyası mağazası
giyim mağazası
giyim evi
(US) giyim evi
(US) bir firmanın kendi işçilerini yararlandırmak için kurup işlettiği perakendeci dükkân
(US) şirketin kendi mağazası
şirketin kendi mağazası
mal stokunu ve türünü müşterilerinin ihtiyaçlarına göre düzenleyen ve uzun saatler açık kalan mağaza
her gün kullanılan lüzumlu malzeme dükkânı
bir kooperatif tarafından işletilen dükkân
(US) tüketim kooperatifi
bir kooperatif tarafından işletilen mağaza
(US) köşedeki mağaza
köşedeki mağaza
(US) köy dükkânı
şarküteri dükkânı
bonmarşe
(Br) süpermarket
(US) tek fiyat uygulayan mağaza
şehir merkezinde mağaza
şehir merkezinde mağaza
müşterilerin arabalarından ayrılmadan alışveriş yapabilecekleri büyük perak
(US) manifaturacılık
depo teslimi
mal teslimi satanın deposundan ya da büyük mağazasından
(US) yem satan dükkân
yem ambarı
(US) yem ambarı
kütük deposu İsim
kütük depolama
kiler
erzak ambarı
mobilyacı
gümrük antreposu İsim
bakkaliye
(US) bakkaliye mağazası
bakkaliye mağazası
bakkal
hırdavatçı
hırdavat
nalbur dükkânı
hırdavatçı dükkânı
tek başına çalışan işletme
(US) bağımsız
bağımsız satış mağazası
(US) büyük bir satış teşkilatının şubesi niteliğinde olmayıp bireysel mülkiyet ilkesine göre hareket eden bağımsız satış mağazası
fabrikanın kendi satış yeri
(US) işletmenin kendi satış mağazası
işletmenin kendi satış mağazası
(US) şehir merkezinde kurulu iş yeri
(US) dükkânlar zinciri
(US) mağaza zinciri
(US) yarı mamuller için aracı
mağaza
kiralanmış depo
kiralanmış depo
tekel bayii İsim
içki dükkânı
içki bayii
posta ile satış mağazası
gemi gereçleri dükkânı
(US) dükkân
mağaza
(Br) mağazalar zincirinden biri
bir geminin çalışması ve devamlılığının sağlanması için gerekli gereçler ve yedek parçalar ve bunların saklandığı yer
yuvalama belleği
tek fiyat uygulayan mağaza
tek fiyat uygulanan mağaza
tek fiyatla satış yapan dükkân
parçacı
ana mağaza
merkez mağaza (şubeleri bulunan perakende mağazası
benzin deposu İsim
antrepo
(US) gümrük antreposu İsim
perakende satış dükkânı
(US) (bir firmanın) perakende satış dükkânı
perakende satış mağazası
özellikle kırsal alanlarda
yiyecek maddeleri satışı yapan bir kamyon
uydu dükkân (büyük bir mağazaya yakın olan ve onunla rekabet eden küçük bir dükkân
geminin seferini yapabilmesi için aldığı kumanya ve gereçler
servis mağazası
tek fiyatla mal satan dükkân
spor mağazası İsim, Spor
malzeme deposu İsim
ucuz fiyatla çeşitli mallar satan mağazalar zinciri
dernek Ticaret
lastik satan dükkân
(US) zerzevatçı dükkânı
köy dükkânı
toptancı dükkânı
depo hesabı
depo muhasebesi İsim
mağazadan ve satın alınmış olduğunun saptanması
biriktirip saklamak Fiil
erzak gemisi
(US) müşteri
mağaza kredi kartı
mağaza kartı (yalnızca verildiği mağazada geçerli kredi kartı
depo ücreti
ambar memuru
(Br) ambar memuru
(US) konfeksiyon giysisi
depo kontrolü
depo kontrolu
kısa vadeli müşteri kredisi
(US) kısa vadeli müşteri kredisi
mağazada müşteriye veresiye satış uygulanması
mağazada müşteriye veresiye satış uygulaması
(US) dükkân dekorasyonu
mağaza gösterisi (mağazada makinelerin , ürünlerin ya da teçhizatın halka gösterilmesi
ikmal şubesi İsim
(US) mağaza detektifi
mağaza detektifi
(US) dükkânda vitrin sergilenmesi
tuhafiyeci
(US) tezgâhtar
(US) dükkân teçhizatı
dükkân teçhizatı
mobilyayı depoda saklamak Fiil
satın alınmış mal
(US) satın alınmış mal
depoya mal istif etmek Fiil
(US) depo kirası
depolamak Fiil
(US) dükkân düzeni
(US) dükkân kirası
s ambar büyük defteri
ambar mevkii
ambar yönetimi
(US) ambar yönetimi
ambar numarası
iaşe ofisi
depo siparişi
(US) dükkân sahibi
(US) mağaza
(US) mağaza malı
(US) depo kirası
(US) depo kirası
mağaza soyguncusu
(US) mağaza soyguncusu
(US) dükkân satışı
ambar
malzeme deposu İsim
mağaza yüzölçümü
mağaza idare memuru
(US) takma diş
mağaza trafiği
mağaza trafiği (bir perakende mağazasına gelen ya da içinden geçen insanların sayısı
depo etmek Fiil
ambara koymak Fiil
yığmak Fiil
biriktirmek Fiil
antrepo
(US) vitrin
mağazada çalışan işçi
(US) mağazada çalışan işçi