1. İsim eğilim
  2. İsim eğilim
  3. İsim temayül
  4. İsim meyyallik
  5. İsim eğilim, meyil, temayül, istidat.
    to have a tendency to catch cold. He has a tendency to talk too much.
  6. İsim kapılma, yönelme, yüztutma.
    to show a tendency to improve: düzelmeye yüztutmak.
  7. İsim (hikâye, edebî eser vb.) ana fikir, sav, tez, müddea.
  8. İsim, Psikoloji yönseme.
merkezkaç eğilimler İsim, Sosyoloji
ilhakçı eğilimi
fiyat düşüşleri yönünde eğilim
fiyat artış eğilimi
fiyatların artış eğilimi
özeksel eğilim.
merak değişikliği
eğilim değişikliği
deflasyon eğilimi
belli eğilim
düşme eğilimi
inme eğilimi
ihtiyatlı eğilim
düşme eğilimi
sabit kalma eğilimi
gevşeyen eğilim
genel eğilim
eğilimde olmak Fiil
enflasyoncu eğilim
genel eğilim
şimdiki eğilim
fiyatların yükseltme eğilimi
fiyat yükseltme eğilimi
fiyat yükseltme eğilimi
fiyatların yükselme eğilimi
ihtiyatlı eğilim
artan eğilim
gevşeme eğilimi
düşme eğilimi göstermek Fiil
düşme eğiliminde olmak Fiil
yükselme eğilimi göstermek Fiil
düzensiz bir eğilim göstermek Fiil
yumuşama eğilimi
güçlü yükselme eğilimi
büyük eğilim
istikrarsızlık eğilimi
yükselme eğilimi
fiyatlarda yükselme eğilimi
işlerin gidişi
para piyasasının eğilimi
düşme eğilimi
fiyatlarda yükselme eğilimi
korumacılığa doğru kayış
istikrarsızlık eğilimi
borsada spekülasyon eğilimi
faiz oranlarının düşmeye yüz tutması
bir şeyi yapmaya doğal yeteneği olmak Fiil
iyileşmeye yüz tutmak Fiil
fiyatlarda istikrar
fiyatların yükselme eğilimi
ücretlerin yükselme eğilimi
fiyatlarda istikrarsızlık
fiyatlarda düşme trendi