unable

be unable of managing one's own affairs

kendi işlerini yönetmekten âciz olmak Fiil

be unable to control one's anger

hırsını alamamak Fiil

be unable to put something out of one's mind

zihni takılmak Fiil

be unable to support oneself on one's legs

bacakları tutmamak Fiil

to be unable to control one's laughter

vidaları gevşetmek (argo) Fiil

unable to earn one's living

geçimini sağlayamaz

unable to pay (one's debts)

borçlarını ödemekten aciz

unable to pay one's debts

borçlarını ödemekten âciz

unable to do ...

...'i yapamaz durumda Fiil

unable to keep secrets

gevşek ağızlı

unable to move from

mahsur

unable to realize the facts

gerçekleri görmekten âciz

unable to testify

tanıklık yapamaz

unable to work

çalışamaz

unable to work

çalışamama

unable to work

çalışmama

be unable to carry something through to completion

altından kalkamamak Fiil

be unable to comprehend

aklına sığdıramamak Fiil

be unable to conceal

belli etmek Fiil

be unable to defeat each other

yenişememek Fiil

be unable to fathom

akıl erdirememek Fiil

be unable to find traces of a thief

bir hırsızın izini bulamamak Fiil

be unable to forget the delicious flavo(u)r of a food

tadı damağında kalmak Fiil

be unable to hold a job

dikiş tutturamamak Fiil

be unable to kill

kıyamamak Fiil

be unable to move from a place

mahsur kalmak Fiil

be unable to pay

ödeme güçlüğünde olmak Fiil

be unable to reply

bir sözün altında kalmak Fiil

be unable to reply

altta kalmak Fiil

be unable to say to a goose

korkak olmak Fiil

be unable to see the wood for the trees

ağaçlar yüzünden ormanı görememek (tek tek ayrıntılarla uğraşmaktan bütünü görememek) Fiil

be unable to see the wood for the trees

ağaçların yüzünden ormanı görememek Fiil

be unable to spare

kıyamamak Fiil

be unable to speak

nutku tutulmak Fiil

be unable to stand stress

zora gelememek Fiil

be unable to tolerate

ağır gelmek Fiil

to be unable to hold the ship on her course

gezdirmek Fiil, Denizcilik