gücendirmek yetmiyormuş gibi bir de hakaret etmek (Hem dövmek/incitmek, hem de hakaret etmek).
birine hakaret yağdırmak Fiil
bir hakaretin öcünü almak Fiil
kasıtlı hakaret
kasıtlı hakaret
bir hakareti hazmetmek Fiil
ağır hakaret
bir hakareti anlamazlıktan gelmek Fiil
tahkir/hakaret etmek, aşağılamak, hor görmek, onurunu/şerefini kırmak, fena muamele etmek.
The rebels
insulted the flag by burning it.
saldırmak, tecavüz etmek.
hakaret, aşağılama, horgörme, onur/şeref kırıcı söz/eylem, kötü davranış.
This is an insult to our
brave soldiers. That book is an insult to one's intelligence.
(a) yara, bere, (b) yaralayıcı/sağlığa zarar verici şey.
Pollution and other environmental insults. Tıp
saldırı, tecavüz.
iğrenç kuşkularla birinin onuruna leke sürmek Fiil
bir hakareti yutmak Fiil
birini tahkir etmek Fiil
büyük hakaret
ağır hakaret
bir hakareti yemek Fiil
hakareti yutmak Fiil
hakarete hakaretle cevap vermek Fiil
kasıtlı hakaret
bir hakareti yutmak Fiil
hakaret saymak Fiil
üstüne üstlük, … Zarf
sebepsiz hakaret
tahrik olmaksızın yapılan hakaret
durup dururken yapılan hakaret
hakarete göz yummak Fiil
bir hakaretin acısını çıkarmak Fiil
hakaretler altında ezilmek Fiil