Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil sürdürmek, sebat etmek, aynı kararda devam ettirmek.
    keep up the good work.
  2. Fiil iyi bakmak, bakımını iyi yapmak.
    keep up an estate.
  3. Fiil (fiyatı vb.) yüksek tutmak, düşürmemek, indirmemek.
    Oil producers are keeping the prices up. He kept
    up his spirits by singing.
  4. Fiil bir şeyi yüksek tutmak
  5. Fiil bir şeyin bakımını sağlamak
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

keep up one's credit
itibarını bozmamak Fiil
keep up one's payments
ödemelerini muntazaman yapmak Fiil
keep up one's payments
ödemelerine muntazam bir şekilde devam etmek Fiil
keep up one's pecker
yürekliliğini elden bırakmamak Fiil
keep up one's spirits
yeise kapılmamak Fiil
keep up one's spirits
neşesini bozmamak Fiil
keep up a business
bir işi yürütmek Fiil
keep up a claim
talebinde ısrar etmek Fiil
keep up a correspondence
mektuplaşmayı sürdürmek Fiil
keep up a discussion
tartışmayı sürdürmek Fiil
keep up a large house
büyük bir eve bakmak Fiil
keep up a secret correspondence
gizli gizli mektuplaşmak Fiil
keep up a secret correspondence with sb
biriyle gizlice yazışmak Fiil
keep up appearances
zevahiri kurtarmak/korumak.
They tried to keep up appearances after losing all their money.
keep up someone to date
birine bir şey hakkında muntazaman haber vermek Fiil
keep up steam
istim tutmak Fiil
keep up to date
güncel olmak Fiil
keep up to date
güncelliğini korumak Fiil
keep up with
geri kalmamak, başbaşa gitmek, rekabet etmek,
argo aşık atmak.
She tried hard to keep up with the wealthy neighbors. Fiil
keep up with
haberdar/haberi olmak, günü gününe (olayları) izlemek.
to keep up with the news. to keep up on current events. Fiil
keep up with inflation
enflasyona ayak uydurmak Fiil
keep up with the advances in technology
teknolojideki gelişmeleri takip etmek Fiil
keep up with the advances in technology
teknolojik gelişmeleri takip etmek Fiil
keep up with the Joneses
komşularla aşık atmak Fiil
keep up with the Joneses
(zengin komşularından vb.) aşağı kalmamak, onlarla aşık atmak, üstün görünmeye çalışmak, zayıf tarafını göstermemek. Fiil
keep up with the times
zamana uymak Fiil
keep up with the times
zamana ayak uydurmak Fiil
keep up with the times
zamana ayak uydurmak / uymak. Fiil
this meat will keep up to three days in the fridge
bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur
have/keep an ace up one's sleeve
en önemli habere/delile sahip olmak.
have/keep something up one's sleeve
(zamanı gelince kullanmak üzere) saklamak, el altında/hazır bulundurmak.
keep an ace up one's sleeve
gizli bir kozu olmak Fiil
keep fass up
fiyatları yüksek yutmak Fiil
keep one's end up
(a) dayanmak, mukavemet etmek, zorlukları cesaretle karşılamak/yenmek, (b) sorumluluğunu çok iyi bilmek,
(c) kendini çok iyi savunmak.
keep one's peck up
yılmamak, umutsuzluğa kapılmamak, fütur getirmemek.
keep one's pecker up
cesaretini yitirmemek, umutsuzluğa kapılmamak, zor koşullar altında bile yılmamak.
keep one's tail up
keyifli olmak Fiil
keep prices up
fiyatları yüksek tutmak Fiil
keep something locked up
bir şeyi kilit altında tutmak Fiil
keep the books up to date
hesapları deftere günü güne kaydetmek Fiil
keep the books up to date
muhasebe defterlerini ajur (güncel) tutmak Fiil
keep the books up to date
hesapları deftere günü gününe kaydetmek Fiil
keep things picked- up
öteberiyi ortada bırakmamak Fiil
keep your chin up
umudun kırılmasın, cesur ol, umutsuzluğa kapılma, gönlünü ferah tut. (Kısaca
chin up ile ayni
anlama gelir.
) 3.
take it on the chin
argo (a) tam başarısızlığa/hezimete uğramak, mağlûp/münhezim olmak, (b) cezaya/ıstıraba katlanmak.
Keep your chin up.
Enseyi karartma. Cümle
Keep your chin up.
Moralini bozma. Cümle
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.