rakiplerinden bir hamle önde olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çevreyle daha yakın ilişkiye girmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        etüdlerini tek bir konuya hasretmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çileden çıkarmak, çıldırtmak, deli etmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) bir kimsenin kusurunu yüzüne vurmak, (b) aklını başına getirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işverenine işten ayrılma niyetinde olduğunu bildirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birçok seçeneği olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oynayacak çok kozu olmak, bir sürü gizli plânları/düzenleri olmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işi kendisi için biçilmiş kaftan olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işi başından aşmak, işi çok zor olmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Tam adını koyamıyorum.
                        
Cümle, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Tam nedir bilmiyorum.
                        
Cümle, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Net bir şekilde tanımlayamıyorum.
                        
Cümle, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gözünü ayırmamak, gözünden kaçırmamak için dikkatle bakmak. 
 The bird watcher kept his eyes peeled for birds.
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        midesini bulandırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        parasını yanlış yere yatırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir gecelik ilişki
                        
İsim, Cinsellik                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tek gecelik ilişki
                        
İsim, Cinsellik                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tek parti dönemi
                        
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tek parti rejimi
                        
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bütün ticaret kredilerini bir hesaba ödemek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bütün sermayesini bir işe yatırmak, varını yoğunu tehlikeye atmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayran bırakmak, meftun etmek, derin iz/intiba bırakmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dinleyicilerini büyülemek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sözüne inanmak. 
 I took you at your word: sözün(üz)e inandım.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        okurlarını sürüklemek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kredi kartı limitini geçmek
                        
Fiil, Bankacılık                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kredi kartı limitini aşmak
                        
Fiil, Bankacılık                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        haddini aşmak
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fazla ileri gitmek
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çizmeyi aşmak
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        haddini aşmak
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fazla ileri gitmek
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çizmeyi aşmak
                        
Fiil, Deyim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        A number 1 ile ayni anlama gelir. âlâ, mükemmel, birinci sınıf. 
The meals there are A-one: 
 Orada yemekler mükemmeldir.
                        
                        
                     
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mükemmel teçhiz edilmiş (gemi).
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) tamamen aynı, birbirinin aynı/tıpkısı/benzeri. 
 They are all one in their love of music. (b) 
 farksız, farketmez, eşit, aynı, bir. 
 It is all one to me whether you stay or go: İster kal, ister git, bence bir/farketmez.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birlikte, bir bütün halinde, birlik ve âhenk içinde, anlaşmış, uyuşmuş, aynı fikirde. 
 The two judges  were at one about the winners.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        her, her bir. 
 Every one of you will be personally responsible: Her biriniz şahsen sorumlu tutulacaksınız.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) savurgan, müsrif, kolayca para harcayan, (b) bön, enayi, avanak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) ilk/birinci olmak, başta gelmek, (b) evlenmek, birleşmek. 
 They were made one: Evlendiler.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hiç kimse. 
 no one is home: evde hiç kimse yok.
                        
Zamir                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kendi (öz şahsı), kendi(si), öz(ü), benlik. 
 Look out for number one: Kendi çıkarına bak.  
Don't  always think of number one: Hep kendini düşünme (bencil olma).
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinci, en âlâ, en iyi, en önemli.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ilk, birinci, bir numaralı, en başta gelen. 
 Our number one difficulty.  He is public enemy number  one: Bir numaralı halk düşmanıdır.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        başlangıç noktası, ilk fikir/durum vb. 
 go back to square one: başlanılan yere dönmek, yeniden 
 başlamak. 
 If this plan fails, we'll have to go back to square one.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birbirini, birbirine. 
 Love one another: Birbirinizi seviniz. 
 Help one another: Birbirinize yardım ediniz.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birbirni. 
 They love one another: Birbirlerini seviyorlar.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        herbiri, birbir(ler)i(ni). 
 They struck at one another: Birbirlerine vurdular.  
They were in  one another's way: Birbirlerinin yolu üzerinde idiler.
                        
Zamir                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birer birer, birbiri ardından/ardınca, birbiri peşinden.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        basının politik partilerden yalnızca biriyle ilgili haberler vermesi ya da tek partiyi tutması
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        herkesin oy hakkının eşit olması
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tek fiyatla satış yapılan dükkân
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir konuda bir kere yayınlanan dergi.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aktörün sahneye bir defa çıkması.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir aktifin ya da yatırımın işlemeye başlaması
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        üstün, baskın, avantajlı durumda.
                        
Sıfat                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        rakibinden bir sayı ileride.
                        
Sıfat                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birer, her birine bir sayı. 
 The score was one up in the ninth inning.
                        
Sıfat                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir kişinin oynadığı ya da önemli olduğu sahne oyunu veya sirk
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sözlerini teyit etmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ziyaret etmeyi bırakmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        malını mülkünü mirasçılar arasında paylaştırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aşırı taleplerde bulunmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        binaya ilaveler yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yardıma muhtaç olmadan bir işi başarmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kendi eşyasını kendi tedarik etmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayatını tehlikeye atmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayatını tehlikeye atmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (tehlike karşısında) soğukkanlılığını korumak, paniğe kapılmamak. 
 When Tim heard the fire alarm he  kept his head and looked for the nearest exit.
                        
Fiil                        
                     
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mahkeme huzuruna çıkmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        vasiyetnamesini yazmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yükümlülüklerini yerine getirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        adımını sıklaştırmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hedefine isabet ettirememek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ailesini ihmal etmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        halk arasındaki şöhretini sürdürmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        görevini yerine getirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        masraflarını geri almak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yaptığı masrafları geri almak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        haklarından vazgeçmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kararını sonraya bırakmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        servetine yeniden kavuşmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kendisine hâkim olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ziyaretlerini kesmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        vb ötürü soluğu kesilmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        izin isteyerek gitmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sorunları bir bir ele almak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        düşüncelerini açığa vurmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sözlerini boşa harcamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kullandığı sözcükleri tartmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ilgi alanını genişletmek
                        
Fiil