zamanı iş ile oyun arasında bölmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayalinin dizginlerini koyuvermek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        muhayyilesinin dizginlerini koyuvermek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir oyundaki rolünü abartılı oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        parasını har vurup harman savurmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (düşmanın) ekmeğine yağ sürmek, ona çıkar sağlayacak bir iş yapmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin ekmeğine yağ sürmek (ona çıkar sağlamak).
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bildiği/istediği gibi yapmak, canının istediğini yapmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        planını uygulamak, düşündüklerini yapmak, kozunu oynamak. 
 play one's cards well: kozunu iyi oynamak. 
 
 If the negotiation fails, we still have another card to play. 
 If you play your cards properly: Fırsattan yararlanabilirsen, kozunu iyi oynarsan.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saman altından su yürütmek, kimseye sezdirmeden işini becermek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kartlarını kötü oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fırsattan yararlanmak, olanakları değerlendirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tuttuğunu koparmak, işini başarmak/becermek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        içine doğduğu gibi hareket etmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin ekmeğine yağ sürmek, keyfince hareket etmek, nabzına göre şerbet vermek. 
 I'll play his game  for a while: Bir süre onun keyfince hareket edeceğim. 
 Don't play his game: Onun oyununa gelme/ona aldanma/ayağını denk al.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin sağlığı ile oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        laf cambazlığı
                        
İsim, Dil ve Edebiyat                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir plağın radyodan yayımlanması
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir sahne oyununun savunduğu tez
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        topu arkadaşına atar gibi yaparak kalçası hizasında saklayıp kaçma.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        menkul kıymetler borsasında uygulanan bir yatırım stratejisi
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        uzunçalar plâk: çalma süresi 6-8 dakika olan 45 devirli plak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dürüst/âdil/insaflı/tarafsız davranış/muamele, tarafsızlık, hakkaniyet, hakşinaslık.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kurallara uygun oynanan oyun.
                        
İsim, Spor                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (beyzbol) cebrî oyun.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kurallara aykırı oyun.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hiyanet, kast, suikast, cinayet. 
 He was a victim of foul play: Bir cinayete kurban gitti.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birine dürüst davranmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gösterişli oyun/maç, alkış toplamak gayesi güden oyun.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kolayca galip gelmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tarihi oyun
                        
İsim, Dil ve Edebiyat                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kısa bir süre sonra kendisi için devralma fiyatı teklifi açıklanacak olan şirket
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        maç, oyun, golf maçı.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        başarılı vuruşları hesaba katan golf oyunu.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mucizename: Ortaçağlarda Havarilerin hayatı ve mucizelerini konu alan temsil. morality play, mystery play
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        töreci oyun, ahlâkî dram: 14-16'ncı yy.'da ahlâk temeli üzerine kurulan ve soyut nitelikleri (erdem, 
 kötülük, kin, onur vb.) kişiler olarak sahneye çıkaran oyun. miracle play, mystery play.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mystery ile ayni anlama gelir. (Orta Çağda) dinsel dram (çoğunlukla Hz. İsa'nın hayatına, ölümüne 
 ve tekrar dirilmesine dair).
                        
                        
                     
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        Hazreti İsanın çarmıha gerilmesini canlandıran dram.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir oyun temsil etmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yeni bir oyun sahneye koymak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yatırımcının kendisine çıkar sağlayacağına inandığı bir ürün ya da bir endüstriye yoğunlaştırdığı yatırım startejisi
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir oyunu gözden geçirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dürüst oynamaya çalışmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayal oyunu, Karagöz vb. gibi perde üzerine gölge düşürülerek oynanan oyun.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (beyzbolde) sıkışık oyun.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        üç oyuncuyu dışarıda bırakarak oynanan beyzbol.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tehlikeli bir oyun oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        alavere dalavere yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi sağlam kazığa bağlamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oyalanmak, gönül eğlendirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hayali gitar çalmak
                        
Fiil, Müzik                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) savsaklamak, kararı vb. geciktirmek, bekletmek, (b) 
 play along with: … ile aynı fikirde imiş gibi davranmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        saman altından su yürütmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oyun alanı
                        
İsim, Çocuk Bakımı                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ciddi çalışmayıp dalga geçmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gerçek saik ya da duygularını gizlemek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) katılmak, (b) yapar gibi görünmek. 
 What are you playing at? Ne oyunlar peşindesin? (c) (belirtilen 
 oyunu) oynamak. 
 play at being soldires: (çocuklar) askerlik oyunu oynamak. 
 play at chess: satranç oynamak.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kumarda servetini kaybetmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir serveti yiyip bitirmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (plâk, teyp vb.) çalmak, kaydedileni dinlemek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) oyun oynamaya başlamak, (b) bir işe başlamak veya devam etmek, (c) birlikte/elbirliği ile çalışmak, 
 işbirliği yapmak. 
 Union leaders suspected of playing ball with racketeers.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birine karşı sahte tavır takınmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi sağlama bağlamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aşağılamak, küçük/hakir görmek, önemsiz göstermek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir sorunu olduğundan önemsiz göstermek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) particilik yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yüksek bahis oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dürüst olmayan ticaret yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        notaya bakarak çalmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        istenmeyen fazladan kişi olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (iş hayatında, politikada) sert/şiddetli/haşin/mütecaviz/atak davranmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ...'e evsahipliği yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) (birisi girerken) müzik çalmak. 
 The band played in the President. (b) (oyuna) alışmak.  
I  need a few more minutes to play myself in.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (oyun berabere kalınca) bir oyun daha oynamak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        cazibesini kullanmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        durmadan çalmak, çalmakta devam etmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ...'i istismar etmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) bitirmek, sona erdirmek, (b) (halat, olta ipi) salıvermek, serbest bırakmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (küçük çocuklar için) oyun kafesi
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        politika yapmak, siyasî çıkarlarına göre davranmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ölü veya uyuyor gibi davranmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ölü taklidi yapmak, ölmüş gibi görünmek, tınmamak, yalancıktan hastalanmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birine niyeti olmaksızın yardımda bulunmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        hasta numarası yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ikinci derecede rol oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (US) oy avcılığı yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        piyasada hisse senetlerinin spekülasyonunu yapmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        boş sıralara oynamak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        belirtmek, tebarüz ettirmek, vurgulamak, önemini büyütmek, çok önemli (imiş gibi) göstermek, herkese yaymak.