[calls]

(situation) which calls for finesse

nazik

daily report of calls

günlük ziyaret raporu (satış temsilcilerinin bir günde yaptıkları ziyaretleri gösteren liste

discharge from all calls due

bütün vadesi gelen borçlardan ibra etmek Verb

discharge from all calls due

bütün vadeli gelen borçlardan ibra etmek Verb

get oneself involved in something that calls for money

masraf kapısı açmak Verb

handling of calls

telefon çağrılarına bakma

intercept telephone calls

telefon konuşmalarını gizlice dinlemek Verb

like attracts like (like calls like)

tencere yuvarlanır kapağını bulur

locative calls

bir arazinin sınırlarını belirleyen işaretler Noun

number of calls

çağrı sayısı

number of calls

(telefon) çağrı sayısı

off-peak calls

ucuz tarifeli telefon konuşması

pay calls near at hand

yakın civara ziyaretlerde bulunmak Verb

payments of calls

sermaye çağrısının ödenmesi

sales calls

satış ziyaretleri Noun

sales calls

satış ziyaretleri (müşterilerin ya da olası müşterilerin satış elemanı tarafından ziyareti

supervision calls

telefon konuşmalarını denetleme

take all calls

gelen bütün telefon konuşmalarına cevap vermek Verb

take telephone calls

telefona bakmak Verb

tariff charge for calls

muhavere (konuşma) ücret tarifesi

tariff charge for calls

konuşma ücret tarifesi

tariff charge on calls

telefon ücret tarifesi