[cargo]

English Turkish Phrases

air cargo
uçakla taşınan yük. Noun
airfreight cargo equipment
havadan yük taşıma teçhizatı
assort a cargo
yükü yerleştirmek Verb
assort a cargo
yükü tasnif etmek Verb
assort a cargo
yükü sınıflarına göre ayırmak Verb
bag cargo
çuval yük
bale cargo
balyalardan meydana gelen yük
bale cargo
çuvallı yük
barrel cargo
fıçı yükü
barrel cargo
fıçıların oluşturduğu yük
berth cargo
gemide boş yerleri doldurmak amacıyla ucuz taşınan yük
berth cargo
düzenli sefer yapan gemilerin boş kalan yerlerini doldurmak için düşük navlunla aldıkları yük
bulk cargo
dökme mal
bulky cargo
havaleli yük
cargo
yük, kargo, hamule, gemi/uçak vb.'nin taşıdığı eşya, yük eşyası. Noun
cargo afloat
yüzer halde yük
cargo afloat
yoldaki mallar
cargo agent
nakliyatçı
cargo airline
kargo hava yolu
cargo airline
kargo havayolu
cargo and passenger ship
yük ve yolcu gemisi
cargo block
yük makarası
cargo board
maliborda (gemiye yük alırken sapanın bordaya vurmaması için konulan ağaç ya da branda
cargo boat
yük gemisi
cargo book
taşınan yükle ilgili bilgi veren defter
cargo boom
yük bumbası Noun
cargo capacity
yük kapasitesi
cargo carrier
yük gemisi
cargo carrying capacity
yük taşıma kapasitesi
cargo carrying glider
yük taşıyıcı planör
cargo cleat
tiriz kulakları Noun
cargo clerk
(US) nakliyat memuru
cargo compartment
yük bölmesi
cargo door
yük lumbar ağzı
cargo door
borda
cargo fall
yük halatı
cargo fall
yük teli
cargo filler
sağlam yükler
cargo filler
boş kalan yerleri dolduran küçük
cargo fleet
şilep filosu Noun
cargo flight
yük uçağı seferi
Cargo handling (NACE code: H52.2.4)
Kargo yükleme boşaltma hizmetleri (NACE kodu: 52.24) Noun, Trades-Professions
cargo hatch
yük ambarı ağzı
cargo hold
yük ambarı
cargo holds
yük ambarları Noun, Maritime Traffic
cargo home
dönüş yükü
cargo homeward
dönüş yükü
cargo hook
yük kancası
cargo insurance
yük sigortası Noun
cargo insurance
emtea sigortası Noun
cargo jet
nakliyat jeti Noun, Aviation
cargo lien
tedbir
cargo lien
alacak nedeni ile yük üzerine konulan haciz
cargo liner
şilep
cargo liner
yük gemisi
cargo list
yük listesi
cargo manifest
yük listesi
cargo mat
yük paleti
cargo mixed
karışık yük
cargo net
yük ağı
cargo outward
giriş navlunu
cargo parachute
yük paraşütü
cargo passage
yük seferi
cargo place
yük yeri
cargo plane
kargo uçağı
cargo policy
yük poliçesi
cargo port
yük limanı
cargo port
yük ambarı
cargo rates
yük tarifesi
cargo revenue
yük geliri
cargo rigging
yük donanımı
cargo runner
vinç teli
cargo sales executive
yük satış yöneticisi
cargo section
yük kısmı
cargo service
yük taşıma hizmeti
cargo sheet
yüklenen yüklerin listesi
cargo sheet
yük listesi
cargo ship
yük gemisi
cargo ship
şilep
cargo space
yük yeri
cargo steamer
yük gemisi
cargo submarine
yük denizaltısı
cargo syndicate
yük sigortası işlerinden sorumlu Lloyd's simsarlar grubu
cargo tariff
yük tarifesi
cargo tonnage
bir geminin
cargo tonnage
ya ağırlık tonu olarak (Br) 2240 libre
cargo tonnage
(US) 2000 libre) veya 40 fit küp şeklinde ölçü tonu olarak belirlenen hacmini ifade yöntemi
cargo trailer
yük römorku Noun, Transport
cargo underwriter
yük sigortacısı
cargo underwriter
yük sigorta şirketi
cargo verification
kargo kontrolü
cargo vessel
yük gemisi
cargo vessel
şilep
cargo worker
yük işlerinde çalışan işçi
cargo worthy clause
bir yük sigortası poliçesinde sigortanın yalnızca geminin yükü emniyetle taşıması için uygun olması durumunda
geçerli olacağını belirten maddesi
Noun
carry cargo
yük taşımak Verb
chilled cargo
dondurulmuş yük
clear a ship of her cargo
geminin yükünü boşaltmak Verb
closing for cargo
yükleme işleminin son bulması
closure for cargo
yükleme işinin bitimi
coasting cargo
kıyı taşımacılığı
commodity cargo
emtia yükü
consignee of the cargo
malı teslim alan kişi
damage to cargo
yükün uğradığı zarar
dangerous cargo
tehlikeli yük
dead weight cargo
dedveyt kargo (navlun tutarının hacim üzerinden değil , ağırlık üzerinden hesaplandığı maden cevheri
, kömür , taş gibi kargo tipleri
Noun
dead weight cargo
dedveyt kargo (ağırlık üzerinden hesaplanır
deadweight cargo
ağırlık yağ
deck cargo
güvertede taşınan
deck cargo
güverte de taşınan yük
deck cargo
taşınması gerekli ya da âdet olan yük
deck cargo
güverte yükü
deficiency of a ship's cargo
gemi yükünün uğradığı hasar
discharge a cargo
bir yükü boşaltmak Verb
discharge cargo
yük boşaltmak Verb
discharge cargo overside
yükü gemiden mavnalara boşaltmak Verb
discharge of cargo
uçak ya da geminin kargosunun boşaltılması
distress cargo
özelliği nedeniyle yüksek navlunla yüklenen yük
dry cargo
kuru yük
embark cargo
yük yüklemek Verb
enter a cargo
(gemi) yükünü deklare etmek Verb
enter a cargo
gemi yükünü deklare etmek Verb
examine the cargo
yükü kontrol etmek Verb
floating cargo
yolda bulunan yük
frozen cargo
donmuş yük
full cargo
tam yük
general cargo
genel yük
general cargo
hububat vb
general cargo
gemiye yükletilen buğday
general cargo
genel kargo
general cargo liner
muhtelif yük taşıyan yük gemisi
get full cargo
tam yük almak Verb
grain cargo certificate
hububat yükü belgesi (hububat için navlun sözleşmelerinde , hazırlık mektubunun süvari tarafından verilen
; ancak yetkili bir sürveyörden geminin hubu
grain cargo certificate
hububat yükü belgesi
handling of cargo
ambalajlanması ve depolanması
handling of cargo
yükün alınması
haul cargo
yük taşımak Verb
have a lien (up) on a cargo
bir yük üzerinde rehin hakkı olmak Verb
have a lien upon a cargo
bir yük üzerinde haciz bulunmak Verb
hazardous cargo
tehlikeli yük Noun, Logistics
homeward cargo
dönüş yükü
homeward cargo
geri navlun yükü
hot cargo
grevdeki bir işyerinin ürünü
inboard cargo
gemi içindeki yük
inflammable cargo
parlayabilir yük
institute- cargo clause
(Br) enstitü emtea klozu (deniz sigorta poliçesinin kavramını genişletmek veya daraltmak için hazırlanmış belirli kloz
insurance of hull and cargo
tekne ve yük sigortası Noun
insurance on cargo
yük sigortası Noun
jet cargo plane
jet yük uçağı
jettison of cargo
tehlikede yükü denize atma
jettison the cargo
(tehlike zamanında gemiyi hafifletmek için) yükü denize atmak Verb
jettison the cargo
yükü denize atmak Verb
joint cargo
müşterek yük
joint cargo
ortak yük
joint cargo committee
Müşterek Emtea Komitesi (nakliyat emtea sigortalarının sorunlarını tartışan ve piyasaya tavsiyelerde
bulunan Lloyd's Komitesi ve sigortacıları
Noun
land a cargo
yükü boşaltmak Verb
lien upon cargo
yükü borcun ödenmesine kadar elde tutma hakkı
light cargo
hafif yük
lighten a ship's cargo
geminin yükünü hafifletmek Verb
load cargo
yüklenmiş yük
make salvage of a shipwrecked cargo
batan bir geminin yükünü kurtarmak Verb
make salvage of shipwreck cargo
batan bir geminin yükünü kurtarmak Verb
manifest a cargo
bir yükü bildirmek Verb
measurement cargo
havaleli yük
measurement cargo (goods)
havaleli eşya
mixed cargo
(Br) karışık yük
mixed cargo
karışık yük
mixed cargo rate
karışık yük ücret tarifesi
outward cargo
memleket dışına giden yük
outward cargo (freight ,)
Br sevk edilen yük
overhaul a cargo boat
bir şilebi kızağa çekmek Verb
part cargo
parça eşya
part cargo
parça kargo
part cargo charter
kısmi navlun mukavelesi
perishable cargo
bozulabilen yük
ransom of cargo
yükün kurtarılması
refrigerated cargo
dondurulmuş yük
restore the cargo
yükü yeniden istif etmek Verb
return cargo
dönüş yükü
saved cargo
kurtarılmış yük
shift the cargo
yükü etrafına yığmak Verb
shifting cargo
açık yük
stow cargo in a ship's hold
yükü geminin ambarına istif etmek Verb
take in cargo
yük almak Verb
take risk on a cargo
yükün riskini üstlenmek Verb
to unload the cargo of a vessel
bir geminin yükünü boşaltma
transit cargo
transit yükü
undeclared cargo
deklare edilmeyen yük
undeclared cargo
deklare edilmemiş yük
unload cargo
yük boşaltmak Verb
unload the cargo of a vessel
bir geminin yükünü boşaltmak Verb
valuable cargo
kıymetli yük
valuable cargo
değerli yük
value of cargo
yük değeri
value of the cargo
yük değeri
weight cargo
ağır yük
wreck cargo
dalgaların kıyıya attığı mallar
wrecked cargo
kıyıya vuran mallar
wrongfully declared cargo
yanlış deklare edilen kargo
English-Turkish phrases from Zargan's own database