maruz kalınan kredi riski
Noun, Banking
bu varlıkların değeri yabancı ülkenin parasıyla orantılı olması nedeniyle risk doğar
bir dış ülkede aktif varlıklar bulundurmanın riski
bir reklamın boyutu veya süresinin ya da tekrar sıklığının gazete okuyucusu
televizyon seyircisi vb'nin bilincinde etki uyandırma derecesi
Noun
tehlikeli hava şartlarına maruz kalarak ölmek
Verb
(yanlışlıkla bir negatife) iki resim çekme.
üstüste çekilmiş iki resim.
açıklama, açığa vurma, (kötülükleri, rezaletleri vb.) açığa/meydana çıkarma, ifşa/teşhir etme.
He continued his exposure of electoral frauds: Seçim yolsuzluklarını açıklamaya devam etti.
I threatened him with the public exposure: Onu elâleme rezil etmekle tehdit ettim.
Noun
sergileme, gözönüne yayma/serme.
Skillful exposure of goods in a store window.
Noun
sunma, takdim etme, gösterme.
Noun
maruz kalma/bırakma, duçar olma/etme.
Years of exposure to the rain had ruined the machinery.
Noun
ortaya/meydana çık(ar)ma, keşfetme, bulup çıkarma.
The exposure of the real criminal cleared the innocent man.
Noun
(halk huzuruna) çıkma, (TV vb. de) halka gözükme.
His campaign manager thought he needed more TV exposure.
Noun
(belirli bir yöne) dönük olma/bakma, yönelme, cephesi … olma, nazır olma.
a house with a southern exposure: cephesi güneye bakan bir ev.
My bedroom has a western exposure: Yatak odam batıya bakar.
Noun
(çocuğu yalnız/kimsesiz) sokağa bırakma, terketme.
Noun
(a) ışınlama, ışıklama/duruş/poz (süresi). (b) poz, çekim.
a film (roll) of 24 exposures. (c)
filmin ışığa maruz bırakılması.
Noun, Photography
mahrem yerlerini gösterme suçu.
Noun, Law
açık(ta kalmış) yüzey.
Noun
sergileme
Noun, Language-Literature
pozlama
Noun, Photography
(yangın sigortası) hasar ihtimaline maruz kalma
ışıkölçer, poz ölçeği, pozmetre.
Noun
ışıkölçer
Noun, Photography
bir suikastin açığa çıkarılması
(kasten) ayıp yerlerini (topluma) gösterme/teşhir.
en geniş çapta ürün dağıtımı ve perakende satışları teşvik çalışmalarıyla birlikte yoğun reklam kampanyası uygulaması
bir reklamın duyulması ya da görülmesi beklentisi
bir brokere şirketin performansı ile orantılı yüksek bir maaş ödeniyorsa ve bu kişi şirket hisselerinin
önemli bir bölümüne de sahipse
riske aşırı açık olma durumu
işlerin kötü gitmesi olasılığına karşı bu kişi aşırı risk almış demektir
ciddi olmakla beraber katastrofik niteliği olmayan olaylardan ileri gelen riziko
havacılık sigortasında kullanılan bir terim olup
suçunu açığa çıkarmakla birini tehdit etmek
Verb
gereksiz yere gönüllü olarak kendini tehlikeye atma
Noun