[fin]

kanat
sonunda, sonuna doğru.
buradan başlayarak sonuna kadar Adverb, Law
(balığın) karın altı yüzgeci. Noun
(balığın) kuyruk yüzgeci.
soğutucu kanat
sırt yüzgeci.
pectoral fin: göğüs yüzgeci.
fin
yüzgeç, balık ve benzeri su hayvanlarının yüzme organı.
fin
(a) kanatçık, salma omurga, (b) fin keel. Maritime Traffic
fin
(a) vertical stabilizer, (b) uçağın simetri düzlemine paralel kanat biçimli çıkıntı/uzantı. Aviation
fin
soğutma kanadı, kanada benzer çıkıntı.
fin
el.
fin
5 dolarlık banknot.
fin

fins
flipper (2).
fin
(balığın vb.) yüzgeçlerini kesmek.
fin
kanatçık/yüzgeç takmak.
fin
yüzgeçlerini hareket ettirmek, (can çekişen balina) yüzgeçleriyle suya vurmak.
fin
kanatçık Noun, Machines
çökmüş
(Fr) 19'uncu yüzyılın sonu ile ilgili
yozlaşmış
asrın/yüzyılın sonu, özellikle 19'uncu yy. sonu.
(19'uncu yy. sonuna doğru) (a) sanattaki incelik, toplumsal değerlerdeki değişme vb. ile ilgili, (b)
çökmüş, soysuzlaşmış, münkariz.
kotra omurgası. Noun
yüzgeç kılçığı, balık yüzgecinin ışınlara benzeyen ince kemikleri. Noun
pectoral ile ayni anlama gelir. (balıklarda) göğüs yüzgeci.
(balıklarda) yüzgeç. Noun
sarıkanat orkinos Noun, Zoology
fin
Finnish
fin
Finn
sauna

fin
Finlandiya halkından ... gelen kimse