akromatik mercek
Noun, Physics
apokromatik mercek
Noun, Physics
göz içi merceği: göz kapağının altına yerleştirilen gözlük.
taç-mercek: akromatik merceğin dışbükey kısmı.
Noun
göz merceği: dürbün vb.'de göze yakın olan mercek.
Noun
el büyüteci, pertavsız.
Noun
(mikroskopta) daldırma merceği.
far merceği
Noun, Transport
mercek, adese, pertavsız.
achromatic lens: renksiz mercek.
telescopic lens: yaklaştırıcı
objektif.
wide-angle lens: geniş açılı mercek.
Noun
mercek dizisi/takımı.
Noun
(elektronik/magnetik) mercek.
Noun
crystalline lens ile ayni anlama gelir. göz merceği.
Noun, Anatomy
objektif
Noun, Photography
parasoley
Noun, Photography
ışık siperliği
Noun, Photography
makro objektif
Noun, Photography
aynalı objektif
Noun, Photography
objective ile ayni anlama gelir. (optik) nesne merceği, objektif: mikroskop, teleskop vb. optik
aletlerde cisme bakan mercek (düzeni).
resim çeken mercekler
Noun
protez lens
Noun, Medicine
tek mercekli yansıtma
Noun
zoom ile ayni anlama gelir. yaklaştırıcı/resmi büyütücü mercek.
zoom objektif
Noun, Photography