[pudding]

blood sausage. Noun
pekmezli pelte: un, karbonat ve pekmezle yapılan bir tatlı. Noun
domuz eti, kanı ve yulaf unu ile yapılan bir yemek.
kan sucuğu: çok miktarda kan, bilhassa domuz kanı, domuz yağı ve kıyılmış soğan içeren koyu renkli sucuk. Noun
haşlanmış kuru meyveli pelte. Noun
sup supanglez
kır pastası: üzerine meyve şurubu dökülen pasta. Noun
kan sucuğu: çok miktarda kan, bilhassa domuz kanı, domuz yağı ve kıyılmış soğan içeren koyu renkli sucuk. Noun
(a) mısır unu ve pekmezle yapılmış bir tür muhallebi, (b) un bulamacı, lâpa.
Hint peltesi: mısır unu, süt ve pekmezle yapılan bir tatlı.
limonlu pelte, limonlu puding.
ciğerli sosis. Noun
kabuğundan dışarı çıkmamak
bezelyeli pelte: bezelye ezmesi ve yumurta ile yapılır. Noun
bir nevi aşure: üzüm, kuş üzümü, limon, baharat vb. ile yapılır. Noun
muhallebi, puding.
The proof of pudding is in the eating: Bir şeyin değeri kullanılınca anlaşılır. Noun
(yemek üstüne yenilen herhangi) tatlı. Noun
lâpa.
corn pudding: mısır lâpası. Noun
puding Noun, Food-Kitchen
tatlı Noun, Food-Kitchen
kuş beyinli
et kafa
muhallebici Noun, Food-Kitchen
yığışım.
sütlâç.
ak pelte: yumurta akı, şeker ve nışasta çırpılarak yapılan bir tatlı. Noun
yağlı pelte, sığır içyağı, un, üzüm ve baharatla yapılan bir tatlı.
Karlı dağın ardını aşan bilir. Sentence
Gören, duyan değil, yaşayan bilir. Sentence
rostolu mantı: rostonun suları üstüne damlayarak fırında pişirilen yumurtalı hamur işi. Noun